
Esas No: 2019/2449
Karar No: 2021/1678
Karar Tarihi: 25.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2449 Esas 2021/1678 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2449 Esas
KARAR NO: 2021/1678 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/02/2019
NUMARASI: 2017/935 Esas 2019/175 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/11/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Davacı şirketin, davalı şirketten olan alacağı için İstanbul Anadolu ...İcra Müdürlüğü ... E. sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, davalı tarafın borca itiraz etmesiyle takibin durdurulmuş olduğunu, taraflar arasında 26.04.2017 tarihinde İnşaat Malzemesi Satış Sözleşmesi İmzalandığını, sözleşme gereğince davalı tarafın 800 ton 07 Şap Kumu tedarik etmeyi taaahhüt ettiğini, davacı tarafın ise buna karşılık davalı tarafa 05.07.2017 tarihinde 15.104,00 TL bedelli çek tanzim ederek teslim ettiğini, iş bu çekin taahhüt edilen 800 ton kuma karşılık KDV dahil tutar üzerinden tanzim edildiği, çek sureti ve çek teslim tutanağının dosya kapsamına sunulduğunu, davalının tedariğini taahhüt ettiği kumları davacı şirkete vermediği ve temerrüde düştüğünü akabinde sözleşmeden doğan borcunu ifa etmesi, çeki yada çek bedelini iade etmesi aksi halde yasal yollara başvurulacağının davacı-satıcıya Ankara ...Noterliği'nin 16.05.2017 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtar edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı tarafın %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalıya usulüne uygun olarak tebliğe rağmen davaya karşı süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 19/02/2019 tarih ve 2017/935 Esas - 2019/175 Karar sayılı kararında; " ...Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, 26/04/2017 tarihli sözleşmede öngörülen çek bedeli ve ihtarname masrafı olmak üzere 15,283,67 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu görülmüştür. Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi ve ödemeyi davacı, sözleşme konusu kumu teslim ettiğini ise davalı ispatlamalıdır. Taraflar arasında imzalanan 26.04.2017 tarihli sözleşme ile davalının 800 ton 07 şap kumunu teslimini üstlendiği, davacının sözleşme bedeli olan 12.800 TL+KDV'yi 15.104,00 TL çek ile ödediği ve buna ilişkin tahsilat makbuzunun davalı imzasına havi olduğu, ... 04.05.2018 tarihli yazısı ile sözleşme konusu çekin ödendiğinin bildirildiği görülmüştür. Bu hali ile davacının ödemeyi ispatlamıştır. Davalı davaya cevap vermeyerek ticari ilişkiyi inkar etmiştir ancak davacı defterlerinde yapılan incelemede 20.05.2017 tarih ve 6.063,74 TL bedelli faturanın davalı tarafından düzenlendiği tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı davaya cevap vermeyerek ticari ilişkiyi inkar etmiş ise de 6.063,74 TL tutarlı fatura davacı defterlerinde tespit edildiğinden 26.04.2017 tarihli sözleşmenin taraflar arasında imzalandığı ve taraflar arasında ticari ilişki olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Sözleşme konusu kumu teslim ettiğini davalının ispatlaması gerekir, davalı her ne kadar sözleşme konusu kumun teslimine dair delil sunmamış ise de davacı defterlerinde yapılan incelemede 20.05.2017 tarih ve 6.063,74 TL bedelli faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olup, davalının 6.063,74 TL tutarında mal teslim ettiği mahkememizce kabul edilmiştir. Bilirkişi raporunda her ne kadar 6.063,74 TL tutarından mal tesliminden sonra davacının 9.606,66 TL alacaklı olduğu belirtilmiş ise de; 15.104,00 tutarlı çek bedelinden davacı defterlerinde kayıtlı 6.063,74 TL tutarındaki fatura çıkarıldıktan sonra davacının bakiye alacağının 9.040,26 TL olduğu mahkememizce tespit edilmiş olup bilirkişi raporuna bu yönü ile itibar edilmemiştir. Davacı takip talebinde ihtarname masrafını talep etmiş olup dava dosyasına 179,67 TL noterlik makbuzunu dosyaya sunmuştur. Buna göre davacının 9.219,93 TL’ye yönelik alacak iddiasını ispat etmiş olduğu, alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin de haklı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir...."gerekçesi ile, Davanın KISMEN KABULÜ ile; Davalının İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 9.219,93 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlardan avans faiz uygulanmasına, Aşan istem reddine, Davacının icra inkar tazminatının kabulü ile kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, Mahkemece eksik inceleme ile hüküm kurulduğu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmadığını, Yalnızca davacı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması davanın kabulü için yeterli olmadığını, zira taraflar arasında akdi ilişkinin ispatı için davacı tarafın ticari defterleri delil kabul edilemeyeceğini, davalı taraf icra dosyasına yaptığı itiraz ile akdi ilişkiyi reddettiğini, akdi ilişkinin senetle ispat edilmesi gerektiğini, davada taraflar arasında düzenlemiş bir sözleşme bulunmadığını, HMK'ya göre davanın senetle ispat edilmesi gerektiğini, Davacı taraf davalının ticari defterlerine dayanmadığını, hem böyle olunca yukarıda da açıklandığı gibi, davacı davasını senetle ispat etmek zorunda olduğunu, mahkemece davalı taraftan ticari defterlerinin ibrazı da istenmediğini, haliyle bu durumun eksik inceleme olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, 26/04/2017 tarihli sözleşmede öngörülen çek bedelinin tahsili talebiyle yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın KISMEN KABULÜ ile; Davalının İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 9.219,93 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlardan avans faiz uygulanmasına, aşan istem reddine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dosya arasında bulunan taraflar arasında imzalanan 26.04.2017 tarihli İNŞAAT MALZEMESİ SATIŞ SÖZLEŞMESİ başlıklı sözleşme incelendiğinde, davacının alıcı firma, davalının ise satıcı firma olduğu, sözleşme ile davalının 800 ton 07 şap kumunu teslimini üstlendiği, davacının sözleşme bedeli olan 12.800 TL+KDV'. Olmak üzere ödemenin 05/07/2017 vadeli 15.104,00 TL. miktarlı çek ile ödeyeceğinin düzenlendiği, sözleşmede, satılan kumun teslim tarihinin sözleşmede düzenlenmediği, sözleşmede belirtilen davaya konu çekin 26/04/2017 tarihli çek çıkış bodrosu ile ...'na teslim edildiği,davalı tarafından düzenlenen 26/04/2017 tarihli tahsilat makbuzuna göre ödemenin 018114 seri nolu, 05/07/2017 keşide tarihli 15.104,00 TL. Miktarlı çek ile yapıldığı belirtilmiştir. Davalının davaya cevap vermediği ve münkir sayıldığı anlaşılmıştır. Davalı icra dosyasına verdiği itiraz dilekçesi ile, alacaklı şirkete hiçbir borcunun olmadığını belirterek borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece, davacı tarafından ibraz edilen sözleşme, çek tevdi bodrosu ve tahsilat makbuzunun davalıya tebliği ile sözleşme ve belge altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığı yönünde beyanının alınması için isticvap davetiyesinin çıkartılmadığı görülmüştür. Mahkemece, davalıya ait BA-BS kayıtlarının istenmesi için ilgili vergi dairesine müzekkere yazıldığı halde, müzekkereye cevap verilmediği ve müzekkere cevabı beklenmeden bilirkişi incelemesinin yaptırıldığı görülmüştür. Davacı delil listesinde,davacı ve davalının ticari defterler ve kayıtlarına delil olarak dayandığı tesbit edilmiştir. Davacı tarafından münhasıran davalının ticari defterlerine dayanılmamış olduğuna göre davalı defterlerinin sunulmaması tek başına davacının defterlerine göre davacının alacaklı olduğunun kabulüne olanak vermez. Kaldı ki, davalının adresinin Arifiye/SAKARYA olup davalının adresi itibariyle mahkemece davalının ticari defterleri incelenmek suretiyle mali müşavir bilirkişiden rapor alınması için talımat yazılması gerektiği halde davetiye çıkartılması yerinde görülmemiştir. Mahkemece yapılması gereken iş, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen sözleşme, çek tevdi bodrosu ve tahsilat makbuzu eklenmek suretiyle davalıya isticvap davetiyesi çıkartılıp belgelerdeki imzanın kendisine veya çalışanına ait olup olmadığı yönünde beyanının alınması, davalının ilgili döneme ait BA-BS formlarının ilgili vergi dairesi müdürlüğünden getirtilmek suretiyle dosya arasına konulup Mahkemece, davalı tarafa incelenecek döneme ait ticari defterlerini inceleme gün ve saatinde bilirkişi incelemesi için ibraz etmesi, edilmediği taktirde sonuçları da hatırlatılmak suretiyle davetiye çıkartılıp mali müşavir bilirkişiden rapor alınması için davalının adresine göre ilgili mahkemeye talimat yazılıp bilirkişiden rapor alınıp ve gerektiğinde davacı tarafa yemin delili de hatırlatılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yukarıdaki şekilde karar verilmesi yerinde olmayıp davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. HMK.nın 3531-a-6 mad. uyarınca; Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemesi halini de bu madde kapsamında değerlendirmek gerekecektir. (Değişik 28.07.2020T.7251 Sy.Kanun-35.madde) Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK'nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davanın usulüne uygun şekilde yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/02/2019 tarih ve 2017/935 Esas 2019/175 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf kanun yoluna başvuran tarafından yatırılan 157,50.TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/11/2021 tarihinde HMK'nın 353/1-a6 maddesi gereğince kesin olarak oy çokluğu ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ Dava, 26/04/2017 tarihli sözleşmede öngörülen çek bedelinin tahsili talebiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamış, kendisine tebliğ edilen bilirkişi raporuna itiraz etmemiştir. HMK'nın 357. maddesinde, Bölge Adliye Mahkemesi'nce, res'en göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz hükmü yer almaktadır. Davalı, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü savunma, itiraz ve taleplerini yargılama sırasında ileri sürmediğinden ve res'en gözetilecek bir husus da bulunmadığından, davalının ilk kez istinaf sırasında ileri sürdüğü iddia ve savunmalarının HMK'nın 357. maddesi uyarınca Dairemizce dinlenemeyeceğini, ilk kez istinafta ileri sürülen sebeplere binaen inceleme ve araştırma yapılamayacağını, dolayısıyla karar vermek için dosya kapsamının yeterli olduğunu düşündüğümden, çoğunluk görüşüne katılmıyor muhalif kalıyorum. 25/11/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.