
Esas No: 2019/2261
Karar No: 2021/1688
Karar Tarihi: 25.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2261 Esas 2021/1688 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2261
KARAR NO: 2021/1688
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/05/2018
DOSYA NUMARASI: 2016/161 Esas - 2018/407 Karar
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 25/11/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma tarafından tanzim edilen ... numaralı Nakliyat Abanman Blok Sigorta Sözleşmesi ile sigortalan dava dışı sigortalı ... A.Ş. tarafından yurt içindeki muhtelif bayi ve servislere gönderilmek üzere sevk edilen yedek parça emtialarının nakliye sırasında hasarlandığını, dava konusu hasarın müvekkili şirkete ihbar edilmesi üzerine yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde iş bu hasarlanma olayının nakliye esnasında gerçekleştiğinin anlaşıldığını, meydana gelen hasarlanma olayı sonucu müvekkili sigorta şirketinin, ilgili nakliyat sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalısı ... A.Ş.'ye %20 poliçe marjı ilavesiyle 13.03.2014 tarihinde 6.917,10.-TL hasar tazminatı ödediğini; bu ödeme ile sigortalısının haklarına halef olduğunu, zarar sorumlusuna %20 poliçe marjı hariç tutulmak suretiyle hasar tazminatı olarak ödenen 5.764,25.-TL. için rücu hakkı doğduğunu, dava konusu hasarlanma olayının nakliye sırasında meydana geldiğini, emtiaları taşıma işini üstlenen (1) nolu davalı taşıma şirketi ile ... nolu (araç taşıma), ... nolu (yedek parça taşıma) Yurt İçi Taşıyıcı Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ve ... nolu Yurt içi Sorumluluk Sigorta Poliçeleri ile onun sorumluluk sigortacısı konumunda bulunan (2) nolu davalı ... Sigorta A.Ş.'nin meydana gelen hasardan müşterek ve müteselsilen (sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlıdır) sorumlu olduğunu, rücuen tazminat alacağının tahsili amacıyla, davalı şirketler aleyhine İstanbul Anadolu ... icra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ettiklerini belirtilerek, davalıların 5.764,25.-TL asıl alacağa ve bu asıl alacağın takip tarihi öncesi işleyen avans faizine yaptıkları itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafları, sigortalayan ve sigortalanan şirketler dahil aynı olmak üzere on üç ayrı dava açıldığını, bu davaların birleştirilmesi gerektiğini, taşıma hukuku 1 senelik zamanaşımı süresi tabi olduğundan, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, uyuşmazlık konusu hasarlara ilişkin tespit tutanaklarında, müvekkili şirketin sigortacısı olan diğer davalı ... Sigorta'nın yetkilerinin bulunup bulunmadığının açık olmadığını, sunulan tutanaklarda müvekkili şirketin onayının bulunmadığını, kusurlu olan ve hasara uğradığı söylenilen yedek parçaların imha edildiğine dair belge/fotoğraf/video bulunmadığını, imha nedeniyle tekrar tespiti imkansız bulunan bu parçalar için bugün her hangi bir talepte ve/veya iddiada bulunmanın imkansız hale geldiğini, davacı tarafın kendi sunduğu belgelerden ve talebinden de açıkça anlaşılacağı üzere, takibe konu tutarlar içerisinde davacı ... şirketinin müşterisine yapmış olduğu poliçe marjı isimli özel ve şirkete özel ödemenin de bulunduğu, davacı şirketin ... şirketine ödemiş olduğu tutarın tamamı için müvekkil şirket ve ...'ya rücu etmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı yanın eksik emtiaların ağırlık miktarlarını ispata yarayan herhangi bir delili dosyaya sunmadığı gibi müvekkil şirkete ve ...'ya herhangi bir belge iletmediğini belirterek, davaların birleştirilmesine, işbu davanın reddine, müvekkili lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ... şirketinin, sigortalısının tabi olduğu 1 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, talebin zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirket sigortalısı davalı ... A.Ş. ile davacı ... şirketinin sigortalısı ... A.Ş. arasında imzalanan taşıma işleri sözleşmesi gereğince davalı ... aleyhine açılan İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/662 E. sayılı dava dosyasının konusu ve taraflarının aynı olduğunu, bu nedenle dosyanın İstanbul Anadolu 6. ATM' nin 2015/662 E. Sayılı dava dosyasıyla birleştirilmesini istediklerini, hasar tutanaklarının tarihlerinin müvekkili şirket tarafından düzenlenen ... Nolu Yurtiçi Sorumluluk Poliçesi’nin başlangıç tarihinden önce olduğunu, davacı tarafından sunulan hasar tespit tutanaklarında müvekkili şirket sigortalısının imzası ve onayının olmadığını, tek taraflı tutulan tutanakların delil niteliğinin bulunmadığını, davacı tarafından hasar tazminatının ödenmesi sırasında, poliçe genel ve özel şartları ile poliçe teminat kapsamının değerlendirilip değerlendirilmediğinin ortaya konulmadığını, Nakliyat Abonman Poliçesi 2. Sayfasında davacı ... şirketinin sorumluluğu için, "yedek parçaların stok sahasına girdiği andan itibaren ilk 60 gün içinde tespit edilmesi" gerektiğinin belirtildiğini, bu tespitin davacı şirket tarafından ortaya konulmadığını, davacı şirketin kendi poliçesi/lerinin süresi ve teminatı kapsamında olmayan lütuf ödemesi sayılabilecek ödemeler yaptığını, bunları rücu etme imkanının bulunmadığını, kabulü anlamına gelmemek kaydı ile; davacının iddia ettiği sorumluluğun sınırlı sorumluluk olduğunu, zarar miktarına ilişkin zarara uğrayan emtiaların Kg. ağırlığının tespitinin yapılmadığını belirterek, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, haksız takibin iptaline, dosyanın açılmış diğer dava ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 08/05/2018 tarih ve 08/05/2018 2016/161 Esas - 2018/407 Karar sayılı kararı ile; ".... İstanbul Anadolu ... icra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyası dosyamıza getirtilmiş olup, ... Sigorta'nın hasar dosyası, hasar ödeme evrakları, ekspertiz raporu, sevk irsaliyeleri, banka havale mektubu, nakliye sözleşmesi, mahkememiz dosyasına sunulmuş olmakla, faturalar ve tüm deliller kapsam itibariyle incelenmek üzere lojistik ve hasar tespiti uzmanı makina mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, yapılan incelemede emsal değerler de değerlendirilerek sigortacılık kanununda sigorta eksperi tarafından yapılan değerlendirme vasıflandırılarak, pejo firması tarafından yedek parçaların tamir için temin edildiğini, lojipark depo tuzla antreposundan hasarlı olduğu bildirilmiş, fotoğraflar çekilmiş, yapılan incelemede parçalar kontrollü olarak teslim alındığı, teslimatların yapıldığı, alıcılara hasarlı olarak teslim edildikleri, nakliyat esnasında hasarlandığı ve bu sebeple poliçe şartları gereği rücu imkanının bulunmadığı anlaşılmış, zarar sorumlusu gösterilen taşıyıcı ve onun üzerine düşebilecek sorumluluğa teminat sağlayan mesuliyet sigortacısından rücuen tahsilini teminen başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkin dava olduğu raporda değerlendirilmiş, poliçe genel ve özel şartları irdelendiğinde, sırf ödeme yapıldığı için rücu konusu yapılması yeterli görülmemiş, TTK 879 maddesine göre taşıyıcı kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin görevlerini yerine getirmesi sırasında fiil ve ihmallerinden kendi fiil ve ihmali gibi sorumlu olduğunu belirtmiş, ekspertiz raporunda ve dosyadaki incelemede gefconun sorumluluğu belgelenmiş olmayıp, sunulan raporda her iki şirketin de rücuen veya temlik alacaklısı sıfatıyla davalılardan talep edilemeyeceği belirtilmiş olmakla rapor mahkememizce yapılan incelemede de sorumluluk şekli rapor doğrultusunda değerlendirilmiş olduğu nazara alınarak yapılan ödemelerde hatır ödemesi niteliğinde ( ex-gratia ) sayılacağı 60 gün içinde hasar tespiti yapıldığına dair bir delilin olmadığı, hasar tespit tutanaklarının kimin tarafından tutulduğunun belli olmadığı, imzasının olmadığı ve davacı şirketin bu hususu ispatlayamadığı sorumluluk limiti ve gerçek zarar yönünden herhangi bir mahkeme kararı olmadığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur. " gerekçeleri ile; " 1-Davacının davasının REDDİNE, ... " karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili şirketin sigortalısı mal satıcısı/taşıtan .. A.Ş.ile (...) 1 nolu davalı taşıyan ... A.Ş. (...) arasında aktedilen “Nakliye Sözleşmesi”nin "Zarar ve Ziyanlar Konusundaki Sorumluluk- Tazminat” başlıklı 7. maddesi ile T.T.K. ve CMR’nin ilgili maddelerine kıyasla daha geniş hükümler tesis ederek taşınan bir emtiada zarar meydana gelmesi halinde davalı taşıyan ... şirketinin sorumluluğunu (kusurunu) ve sorumlu olduğu tutarın bazı kriterlerle belirlendiğini, İşbu 7. maddenin birinci paragrafından (ilk 3 cümle) görüleceği üzere sözleşme taraflarının, T.T.K. ve CMR’deki taşıyanın sorumluluğunu düzenleyen hükümleri genişlettiklerini ve davalı taşıyan ... şirketinin, kolilerin sayısından ve iyi durumda olmasından sorumlu olduğunu ve herhangi bir ayırıma gidilmeksizin yükleme, taşıma ve boşaltma sırasında meydana gelen tüm ziya ve hasarlardan sorumlu bulunduğunun hüküm altına alındığını, Ancak mahkemece, Nakliye Sözleşmesi'nin varlığı dikkate alınmayarak dava konusu emtiaların hasarlanmasından davalı taşıyan ...’nun sorumlu tutulmadığını, oysa hasar tutanaklarında imzaları bulunan araç sürücülerinin ifa yardımcısı sıfatına sahip olduğunu, hasar tespit tutanaklarının, davalının “...” anteti ile düzenlenmiş olduğu da dikkate alındığında, ifa yardımcısı sıfatındaki araç sürücüleri tarafından imzalanması ile davalı taşıyanın, taşıdığı emtianın hasarlandığından haberdar olduğunu, yine hasarlı emtiaların, sözleşmenin 7. maddesinin 6. paragrafı çerçevesinde davalı taşıyan ... tarafından toplanarak kendisine ait ... Tuzla Tesisleri’ne (depoya) konulduğunu, bunun sebebinin ise, 7. maddenin 6. paragrafı icabı davalı taşıyana, mal alıcısı bayiler nezdinde hasara uğrayan bütün malları ekspertiz raporunun hazırlanması amacıyla toplama hakkına sahip oluşu olduğunu, dolayısıyla davalı taşıyanın, taşıdığı malların hasara uğradığını, emtiaları deposunda tutması sebebiyle şüphesiz bildiğini, hasarlı ürünlerin deposunda bulunması sebebiyle hasara muttali olan davalı taşıyana, hasarlı her bir ürün için tek tek hasar ihbarında bulunmaya da gerek olmadığını, sözleşmenin 7. maddesi çerçevesinde, yükleme, taşıma ve boşaltma sırasında meydana gelen herhangi bir hasarın, hasar tespit tutanağı ile tespit edilmesi halinde (kolilerin sayısından ve iyi durumda olmasından sorumlu olan), davalı taşıyanın oluşan bu hasardan sorumlu olduğunu, “Nakliye Sözleşmesi” ile sözleşme taraflarının, davalı taşıyan ...’nun tazminat sorumluluğunu, T.T.K ve CMR’ de düzenlenen brüt ağırlığının kg başına 8.33 SDR azami değeri yerine, malın uğradığı zarar kadar/ mal değeri kadar kararlaştırmış olduklarını, dolayısıyla bir emtia zayi olduğunda, davalı taşıyanın, o malın brüt ağırlığı üzerinden Sdr hesabı yapılarak değil, malın değeri her ne kadar ise o tutarda tazminat ile sorumlu olacağını, Sözleşmenin 7. maddesinin ilgili paragrafının; " ..., alıcı adına tanzim edilmiş satış faturalarını esas alarak, ilgili parçalar için tespit edilen zarar kadar, alıcıyı tazmin edecektir. Bu referans fatura ve yine tazminat talebi, zararın ... tarafından kendisine tazmin edilmesini isteyen ...’ nun tazminat talebi için kanıt teşkil edecektir. " şeklinde olduğunu, ancak mahkemenin, bahse konu Nakliye Sözleşmesini incelemeye almaksızın T.T.K ve CMR çerçevesindeki Sdr hesabına esas teşkil eden, hasarlanan emtianın brüt ağırlıklarını gösterir ilgili belgelerin dosyada bulunmadığına kanaat ettiğini, oysa mahkemenin, “Nakliye Sözleşmesi” icabı malın uğradığı zarar kadar/ mal değeri kadar tazminat hesabı yapması gerektiğini, bu hesabın ise ekspertiz raporunda belli olduğunu, davalı taşıyan ...’nun tazminat sorumluluğunun, her bir mal alıcısının (bayi) ayrı ayrı kesmiş olduğu iade faturasındaki tutarlar (mal değerleri) kadar olduğunu, Tarafların, Nakliye Sözleşmesi” ile kararlaştırdıkları üzere, her bir hasar için ayrı ayrı bildirimde bulunmaya gerek olmadığını, sözleşmenin 7. maddesinin ilgili bölümünün; "..., dosya kanıtlayıcı belgeleri de ekleyerek, bütün bayilerinin bir önceki aydaki ...’ nun yükümlülüğünde olan anlaşmazlıkları içeren aylık bir global fatura gönderecektir. " şeklinde olduğunu, sözleşmenin 7. maddesinin işbu paragrafı icabı, bir aylık toplu fatura ile o ayda oluşmuş muhtelif hasarların tümünün talep edilmesinin mümkün olduğunu, dolayısıyla dava konusu edilen muhtelif hasarların, tek bir talep olarak işbu davaya konu edildiğini, davalı taşıyanın, o ayda oluşmuş muhtelif ürünlerin hasara uğradığını, ürünleri deposunda tutması sebebiyle bilmekte olduğunu, ekspertiz raporunda da belirtildiği üzere hasarlı ürünlerin imha edildiğini, imha edilen bu ürünlerin ekonomik değerinin de olmadığının ekspertiz raporunda belli olduğunu, dolayısıyla davalı taşıyanın sorumlu olduğu tutardan (zarar tutarı/ mal değeri) herhangi bir sovtaj tenzilinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, nakliyat abonman poliçesi kapsamında davacı ... şirketi tarafından sigortalısına ödenen hasar bedelinin, davalı taşıyan ile onun sigortacısından rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut olayda, dava dışı sigortalının yurtiçindeki muhtelif bayi ve servislerine gönderilecek yedek parça emtiasının taşıma işini davalı ... A.Ş.’nin gerçekleştirdiği ve bu taşıma işinin diğer davalı ... şirketi nezdinde sigortalandığı ihtilafsız olup, uyuşmazlık, sigortalı emtia hasarının 20.12.2013-07.02.2014 tarihleri arasında gerçekleşen taşımalar sırasında meydana gelip gelmediği noktasında toplanmaktadır. TTK’nun 875.maddesi “ (1) Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. (2) Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır.” hükmünü haizdir. Dava dışı sigortalı ile davalı ... A.Ş. arasında akdedilen Nakliye Sözleşmesinin “Zarar ve Ziyanlar Konusundaki Sorumluluk-Tazminat” başlıklı 7.madddesi “... yüklenen kolilerin sayısından ve iyi durumda olmalarından sorumludur. Kendisinin bu sorumluluğu ... mağazasında yük teslim formunun imzalanmasından itibaren başlar ve konuyla ilgili hiçbir şerhde bulunmayıp kaşelerini basan alıcılara teslimata kadar devam eder. ... Alıcı tarafından gerektiği şekilde tespit edilen hasar veya zarar meydana gelmesi halinde alıcı ...’a şikayette bulunacaktır. Bunun üzerine ... alıcı adına tanzim edilmiş satış faturalarını esas alarak ilgili parçalar için tespit edilen zarar kadar alıcıyı tazmin edecektir. Bu referans fatura ve yine tazminat talebi, zararın ... tarafından kendisine tazmin edilmesini isteyen ...’ın tazminat talebi için kanıt teşkil edecektir. ... kendi sigorta şirketi tarafından ekspertiz amacıyla bayiler nezdindeki bütün hasarlı malları masrafı kendisine ait olmak üzere toplama hakkını saklı tutar....” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Davacı tarafça, hasarlı emtiayaya ilişki hasar tespit tutanakları sunulmuş ise de, sevk irsaliyelerine göre, taşımaya konu emtiaların alıcısı olan bayiilere ve/veya servislere çekincesiz olarak teslim edildiği, teslim belgelerinde hasara ilişkin herhangi bir şerhin bulunmadığı, hasar tespit tutanaklarında hasar ayrıntılarına ve hasarın ne zaman meydana geldiği konusunda ayrıntıya veya bilgiye yer verilmediği, bu tutanakların teslim sırasında düzenlendiklerine dair de dosyada delil bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ekspertiz raporundan da anlaşılacağı üzere, ekspertiz incelemesinin yapıldığı deponun, sigortalı ... A.Ş.'nin kullanımında olduğu, davacı tarafça söz konusu emtianın ne şekilde ve hangi nedenle bu depoya götürüldüğü, sigortalı ile ... A.Ş. arasında taşıma sözleşmesi yanında depolama sözleşmesi de olup olmadığı hususlarına açıklık getirilmediği gibi, emtianın alıcısına teslimi sırasında düzenlenen veya davalı taşıyanın hasarın taşıma esnasında meydana geldiği hususunda kabulünü içeren herhangi bir tutanak sunulmadığından davaya konu hasarın davalının taşıması esnasında meydana geldiğinin dosya kapsamı ile ispatlanamadığı, davacı tarafça ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan bu nedenlerle, ilk derece mahkemesince kurulan hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK' nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep edenden alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,4 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/11/2021 tarihinde HMK' nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.