
Esas No: 2019/1466
Karar No: 2021/1440
Karar Tarihi: 25.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1466 Esas 2021/1440 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1466
KARAR NO : 2021/1440
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2019
NUMARASI : 2017/532 Esas 2019/315 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili, davasında özetle; müvekkilinin pencere, PVC ile cam ve dekorasyon işi yaptığını, bunun karşılığında davalıya fatura düzenlendiğini, bu şekilde iş yapılıp davalıya teslim edildiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi sebebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun haksız olarak takibe itiraz ettiğini belirterek; itirazının iptaline, %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle müvekkilinin borcundan dolayı davacıya banka havalesi ile ödemelerde bulunduğunu, 21/06/2017 tarihinde 5.000,00 TL, 21/10/2016 tarihinde 2.000,00 TL, 13/10/2016 tarihinde 4.000,00 TL ve 3/10/2016 tarihinde 1.500,00 TL ödemede bulunduğunu belirterek, haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine ve %20 oranındaki kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Taraflar, aralarında ticari ilişki bulunduğunu kabul etmiş, davalı borçlu davacının dayanağı olan faturalara içerik ve miktarlarına karşı çıkmamıştır. Ticari defterler üzerindeki incelemede davacının yasal defterlerinde takip konusu yaptığı, faturaların kayıtlı olduğu, davalı vekiline defterlerin ibrazı konusunda verilen ihtara rağmen defterlerin ibraz edilmediği, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 28.923.44 TL alacaklı olduğu, davalının beyanında geçen 2.000 TL ve 1.500 TL lik ödemelerin yapıldığına ilişkin belgenin bulunmadığı, bilirkişi tarafından verilen raporlar tespit edilmiştir.
Davacı vekili, 13/3/2019 tarihli duruşmada davalının iddiasında bulunduğu 2.000 TL ve 1.500 TL lik ödemeleri aldığını, davalıdan 25.423 TL alacağı bulunduğunu beyan etmiştir. Bu durumda, takip tarihi itibari ile davacının alacağının 28.923.44 TL olduğu dava tarihi itibari ile alacak miktarının 25.423 TL olduğu anlaşıldığından bu miktar üzerinden itirazın iptaline, alacak likit olduğundan %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir." gerekçesiyle; K.çekmece 2. İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasından yapılan takipte asıl alacak 25.423 TL üzerinden itirazın iptaline, % 10,75'i geçmemek üzere ticari faizi ile takibin devamına, 25.423 TL asıl alacak üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
Müvekkilinin icra takibinde belirtilen miktarda borcu olmadığını, daha önce alacaklıya yapılan ödemelerin hiç dikkate alınmadığını, sanki bu ödemeler yapılmamış gibi icra takibi başlatıldığını, bu nedenle borca itiraz edildiğini,Davacı tarafa, müvekkili tarafından EFT yoluyla toplamda 12,500,00 TL ödeme yapıldığını, 2.000,00 TL'lik ödemenin 21/10/2016 tarihinde, 1.500,00 TL'lik ödemenin 03/10/2016 tarihinde yapılmış olup, 16/02/2017 takip tarihinden önce yapılmış olduğundan asıl alacaktan mahsup edilmesi gerektiğini, bilirkişinin belirttiği 28.923,44 TL asıl alacaktan toplam 3.500,00 TL mahsup yapıldığında 24.273,44 TL asıl alacağın kaldığını, eğer takipten önce 2000,00 TL ve 1500,00 asıl alacaktan mahsup ediliyorsa yine takipten önce ödenen 5000,00 TL'nin de mahsup edilmesi gerektiğini, ödemeler sonrası bakiye borç miktarının 19.273,44 TL olduğunu,Alacağın, yargılama neticesinde belirlendiğini, bu durumda davalının itiraz etmekte haklı olup icra inkar tazminatının koşullarının bulunmadığını, ayrıca 25.423,00 TL üzerinden tazminat belirlenmesinin de usule aykırı olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek; kararın kaldırılmasına ve savunmaları doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, ticari satımdan kaynaklanan açık hesap alacağının tahsili için başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK'nın 67.maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili talebine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davaya esas Küçükçekmece 2. İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının ..., borçlunun ... Ltd. Şti. olduğu, 32.923,20 TL asıl alacak, 1.085,85 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 34.009,05 TL alacak için takip başlatıldığı, takip sebebi olarak 28/10/2016 tarihli faturaya istinaden 23.246,00 TL, 28/10/2016 tarihli faturaya istinaden 4.800,24 TL, 04/11/2016 tarihli faturaya istinaden 3.355,00 TL, 21/11/2016 faturaya istinaden 424,80 TL, 06/01/2021 tarihli faturaya istinaden 1.097,40 TL alacak gösterildiği, borçlu vekilinin icra dosyasına verilen itiraz dilekçesinde, müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığından icra takibindeki borca, imzaya, tüm ferilerine faize ve faiz oranına itiraz etmiş olduğu anlaşılmaktadır.26/12/2017 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; her iki tarafın ticari defterleri üzerinde tespit yapılmış, davacı tarafın yasal defterlerinde davalı yanca keşide edilmiş, dava konusu 28/10/2016 tarihli 23.246,00 TL tutarlı, 28/10/2016 tarihli 4.800,24 TL tutarlı, 04/11/2016 tarihli 3.355,00 TL tutarlı, 21/11/2016 tarihli 424,80 TL faturaların kayıtlı olduğu, her iki tarafın BA ve BS formlarının birebir örtüştüğü ve sonuç olarak 2016 yılında davacının davalı firmaya 23.768,00 TL tutarında satış yaptığı, 13/10/2016 tarihinde ... hesabına 4.000,00 TL, eldeki icra dosyasında takip tarihinin 20/04/2017 olduğu, 21/06/2017 tarihinde ... hesabına 5.000 TL yatırıldığı, dolayısıyla davacı tarafça 32.923,44 TL tutarında mal teslimi yapılmış olmakla davacının ortaya çıkan alacağından davalı tarafın takip öncesi ödediği 4.000 TL 'nin mahsubunun gerektiği, 16/02/2017 tarihinde gerçekleşen takip itibariyle davacının davalı taraftan 28.923,44 TL alacaklı olduğunun ispatlandığı, dosya içerisinde davalının takip tarihinden önce temerrüde düşmediği anlaşılmakla, ancak davacının takip tarihi itibariyle faiz talep edebileceği, davalı tarafça 2.000,00 TL ve 1.500,00 TL ödemelerin yapıldığı iddia edilmiş olsa da bu yönde delilin sunulmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; eldeki itirazın iptali davasının 05/06/2017 tarihinde açıldığı ve harca esas değer olarak 39.704,80 TL'nin gösterildiği anlaşılmaktadır. İcra takibinde ise 32.923,20 TL asıl alacak ve 1.085,85 TL faiz alacağı üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmaktadır. Asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek %10,50 faiziyle birlikte tahsili talep edilmektedir.İlk derece mahkemesinin 21/11/2018 tarihli celsesinde davalı vekilinin cevap dilekçesinin yemin deliline dayanmış olduğundan bahisle yemin teklif edip etmeyeceğine ilişkin tarafına süre verilmiştir. Bunun üzerine davalı vekilince 05/12/2018 tarihli beyan dilekçesi sunularak 21/06/2017 tarihli 5.000,00 TL tutarlı, 21/10/2016 tarihli 2000,00 TL tutarlı ve 16/02/2017 tarihli 1500,00 TL tutarlı ödemeleri davalıdan işbu dava konusunda alacak kapsamında alıp almadığı yönünde davacının yemin eda etmesi istenilmiştir.Davacı 13/03/2019 tarihli celsede, " ...Davalının iddiasında bulunduğu 2.000 ve 1.500 TL bedelli ödemeleri aldım, davalıdan alacağım 25.423 TL'dir" şeklinde beyanda bulunmuştur. İlk derece mahkemesince Küçükçekmece 2. İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyasından yapılan takibin asıl alacak 25.423,00 TL üzerinden iptaline, % 10,75'i geçmemek üzere ticari faiziyle takibin devamına ve 25.423,00 TL asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermiştir. İtirazın iptali davası açılmadan önce yapılan ödemenin dava konusu borçtan mahsup edilerek dava açılması gerekir. Ayrıca dava tarihindeki haklılık durumu da buna göre belirlenerek davadan önceki ödemeler bakımından davacının dava açmasında haksız olduğu gözetilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin hangi tarafa yükleneceğinin belirlenmesi icap eder.Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; yapılması gereken; davalı borçlunun tarafından kısmen yapılan ödemeler açısından ödeme tarihleri yönünden inceleme ve araştırma yapılarak ödemenin icra takip tarihinden önce mi yoksa sonra mı yapıldığının açıklığa kavuşturularak takip tarihi itibariyle alacaklının talepte haklı olduğu alacak saptanıp, yapılan ödemeler TBK'nın 100. maddesi gözetilerek bu alacaktan düşülmek suretiyle dava tarihi itibariyle bir alacak bulunup bulunmadığı belirlenip sonucuna uygun bir karar verilmesinden ibaret olmalıdır.Davacının davalıya kestiği faturalar toplamı 32.923,20 TL'dir. Davacının icra takibindeki asıl alacak talebi bu kadardır. İcra takip tarihi 20.04.2017, dava tarihi ise 05.06.2017'dir. Bu durumda davalının icra takibinden önce yaptığı ödemeler olan 21.10.2016 tarihli 2.000,00 TL'lik, 03.10.2016 tarihli 1.500,00 TL'lik ödemenin ve 13.10.2016 tarihli 4000,00 TL'lik ödemenin toplamı olan 7.500,00 TL yönünden davanın reddi gerekir. Çünkü davacı, dava açarken, ödemeleri düşerek bakiye alacak için itirazın iptalini talep etmelidir. İlk derece mahkemesince de bu ödemeler dikkate alınarak bakiye alacak hesaplanmış ve takipteki alacak toplamı olan 32.923,20 TL'den, dava öncesi ödeme olan 7.500,00 TL düşülerek 25.423 TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmiş olması isabetlidir. Takipten önceki ödemeler yönünden davalının istinaf nedenleri yerinde değildir. Ancak, takipten önce yapılan ödemelere rağmen, sanki bu ödemeler hiç yokmuş gibi faturalar toplamı üzerinden icra takibine girişen davacının, 7.500,00 TL'li asıl alacak talebi yönünden kötü niyetli olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle, bu kısım üzerinden davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmemesi isabetsiz olup davalı vekilinin bu onudaki istinaf başvurusu haklı bulunmuş ve kararın bu yönden düzeltilmesi gerekmiştir.Diğer taraftan, davalı tarafından, davadan sonra 21.06.2017 tarihinde 5.000,00 TL'lik bir ödeme daha yapıldığı halde, ilk derece mahkemesi, bu ödeme hakkında kararında hiç bir değerlendirme yapılmamıştır. Oysa kararda, icra takibinden sonra yapıldığı tespit edilen bu 5000,00TL'lik ödemenin, miktar ve tarihi gösterilip icra müdürlüğünce infazda dikkate alınmasına karar verilmesi gerekirdi. Davalı vekilinin istinafı bu yönden de kabul edilmiş ve hükmün bu konuda düzeltilmesi gerekmiştir.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK'nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının düzeltilmek üzere kaldırılmasına ve sonuçta davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM :
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda;
1-İİK'nın 67/1.cmaddesi uyarınca davanın kısmen kabulüne; Küçükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı ilamsız icra takibine davalı tarafça yöneltilen itirazın kısmen iptali ile 25.423,00 TL asıl alacağın, icra takip tarihinden itibaren işleyecek ve 3095 sayılı Kanun'un 2/2. maddesi uyarınca avans esasına göre hesaplanacak temerrüt faiziyle birlikte tahsili için takibin devamına; taleple bağlı kalınarak temerrüt faizi oranının % 10,75'i geçmemesine,
2-Fazlaya ilişkin itirazın iptali talebinin reddine,
3-Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle, İİK'nın 67/2. maddesi uyarınca, kabul edilen asıl alacak üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 5.084,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-İcra takip tarihinden önce ödenen 7.500,00 TL'nin icra takibine konu edilmesinde davalının haksız ve kötü niyetli olduğu sabit görüldüğünden, İİK'nın 67/2. maddesi uyarınca takdiren %20 oranında hesaplanan 1.500,00 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 1.736,64 TL harçtan, dava açılırken peşin yatırılmış olan 678,06 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.058,58 TL harcın davalıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından harcanan 678,06 TL peşin harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça ilk derece yargılamasında yapılan 1.472,86 TL yargılama giderinin, davadaki haklılık oranlarına göre belirlenen 1.136,40 TL'lik bölümünün davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, iş bu hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan, iş bu hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
10-Gider avanslarının harcanmayan kısmının ilgili tarafa iadesine,
11-İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden;
a-Davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; davalı tarafından yatırılmış olan toplam 434,16 TL istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,
b-Davalı tarafından harcanan 121,30 TL başvuru harcı gideri ve 35,00 TL posta giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından, istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
12-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
13-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 25/11/2021 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: Dava konusunun değerine göre HMK'nın 362/1.a. maddesi uyarınca karar kesindir.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.