17. Hukuk Dairesi 2015/11351 E. , 2015/10361 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/11/2014
NUMARASI : 2014/809-2014/285
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleten, sürücü ve kasko sigortacısı olduğu aracın, müvekkillerinin desteği A. E."un kullandığı araca çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini ileri sürerek, davacılar için toplam 150.000,00 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar G.. U.. ve P.. U.. vekili, mahkemenin yetkisiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan değerlendirme sonucunda, zarar görenlerin yerleşim yerinin ve olay yerinin Düzce olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine, talep halinde dosyanın Düzce Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK."nın genel yetkiyi düzenleyen 6.maddesininin 1. fıkrasına göre; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. ", 7. maddesinde de," davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. Birden
fazla davalının bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir." denilmektedir. Yine aynı Yasa"nın 16. maddesinde ise, "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir." hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 110. Maddesinde ise "Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir." ifadesine yer verilmiştir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Mahkemece, haksız fiilden kaynaklanan davada, HMK."nın 16. maddesi gereğince davaya bakmakla yetkili mahkemenin kazanın meydana geldiği ve sigorta şirketi dışındaki davalıların yerleşim yeri Düzce Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir.
HMK 16.madde hükmü, HUMK.’daki düzenlemeye oranla daha genişletilmiş ve ayrıntılandırılmıştır. Ancak, HMK."da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup, haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp, bir seçimlik yetkidir. Ortak yetkili mahkemede dava açılmasının zorunlu olması durumu, ancak zorunlu dava arkadaşlığına ilişkin hükümlerin varlığı halinde uygulanır.
Yetki itirazının ileri sürülmesi ile ilgili kurallar HMK"nın 19. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin 4. bendine göre; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” Somut olayda davalı sigorta şirketi yetki itirazında bulunmamıştır. Ayrıca davalı Turan vekili ise yetki itirazında dahi bulunmamıştır.
Bu durumda, davacıların seçimlik hakkını kullanarak davayı davalılardan Yapı Kredi Sigorta A.Ş"nin adresi İstanbul"da açtıklarına göre, mahkemece, HMK."nın 16.maddesi hatalı yorumlanmak suretiyle yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 8.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.