
Esas No: 2021/13543
Karar No: 2022/4306
Karar Tarihi: 09.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/13543 Esas 2022/4306 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/13543 E. , 2022/4306 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, 8 ve 9 nolu parseller açısından davacı Hazine, davacı ... ..., müdahil ..., ... ve arkadaşlarının davasının kısmen kabulüne, diğer davacı ve müdahil davacıların davalarının reddine, dava konusu 6 ve 7 nolu parseller açısından tüm davacı ve müdahil davacıların davalarının reddine karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili, müdahil davacılar ... ... ve diğerleri vekili, davalı Hazine vekili, Müdahil ... vekili, davalı ... ve diğerleri vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Mahkemenin çekişmeli 6 ve 7 parsele yönelik verdiği karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; “6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlar hakkında kadastro tespit gününden önce genel mahkemeye açılan davalar nedeniyle tespitlerinin 3402 sayılı Kanun'un 5. maddesi gereğince malik hanelerinin açık olduğunun kabulü gerektiği belirtilerek, davacı ...’un dava dışı mirasçılarının ve davacı ... Taş mirasçılarının davaya dahil edilerek, gösterecekleri delillerde toplanmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemenin çekişmeli 9 parsele yönelik verdiği karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, uyulan bozma ilamında özetle; “Tarafların tutunduğu tapu kayıtlarının tüm tedavülleri ile usulüne uygun getirtilmesi, dayanılan tapu kayıtlarının dava dışı taşınmazlara revizyon görmesi ve davalı olması halinde birleştirme hususunun düşünülmesi, taşınmazlara ilişkin kamulaştırma haritalarının getirtilmesi, mahallinde tanıklarla birlikte keşif yapılması, dayanılan tapu kayıtlarının usulüne uygun olarak bilirkişi yardımı ile uygulanması, kamulaştırma haritalarının uygulanması, tapu kaydı ve kamulaştırma haritası dışında kalan yerler açısından zilyetlik ile kazanıma ilişkin araştırma yapılması, tapu kayıtlarının çakışması halinde önceki günlü doğru temele dayanan tapuya değer verilmesi, taşınmazın bir bölümünün kamulaştırıldığının anlaşılması halinde mülkiyetin kendiliğinden idareye geçeceği düşünülmesi ve eldeki davanın kamulaştırılan yerler yönünden mülkiyet tespitine dönüşeceği dikkate alınması, bundan sonra toplanan deliller değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
5602 sayılı Yasa uyarınca yapılan kadastro sırasında, Diyarbakır İli Merkez İlçesi Şilbe Mahallesi çalışma alanında bulunan, 8 parsel sayılı 2.353.000,00 sayılı taşınmaz tapu kaydı nedeniyle, ... Paşa Vakfı Mütevellisi ... İskenderoğlu adına tespit edilmiştir. Hazine tarafından itiraz edilmesi üzerine 1957/191 Esas sayılı dosyası karar verilmeksizin 05.02.1960 tarihinde açılan 1960/80 Esas sayılı dosyası içerisine konulmuştur. Vakıflar idaresince mezkûr dava dosyasına tapu kaydına dayalı olarak davaya müdahil olunmuştur. Fevziye Mekük ve arkadaşları, tapu kaydına dayalı olarak davaya katılmıştır.
Mahkemece davaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonunda; 8 ve 9 nolu parseller açısından davacı Hazine, davacı ... ..., müdahil ..., ... ve arkadaşlarının davasının kısmen kabulüne, diğer davacı ve müdahil davacıların davalarının reddine, dava konusu 6 ve 7 nolu parseller açısından tüm davacı ve müdahil davacıların davalarının reddine, taşınmazların Kadastro Tespitlerinin iptali ile; dava konusu 6 parselin Eylül 1941 tarih 24 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı, taşınmazın kamulaştırma dolayısıyla 6 nolu parselin ifrazından oluşan 142 nolu parselin daha önce kamulaştırma yapan DSİ Genel Müdürlüğü adına tescil edilmiş olduğundan bu parsel hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, 6 nolu parselin ifrazından gelen 155800 m2 miktarlı 141 nolu parselin susuz tarla vasfıyla, 8.412,79 m2' lik 537 nolu parselin kanal vasfıyla, yine 5458,43 m2' lik 538 nolu parselin kanal vasfıyla DSİ Genel Müdürlüğü adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu 7 nolu parselin tamamının tespit dayanağı Eylül 1941 tarih 24 sıra nolu tapu kaydı kaydı kapsamında kaldığı, taşınmazın kamulaştırma dolayısıyla 7 nolu parselin ifrazından oluşan 118850 m2' lik 145 nolu parselin DSİ Genel Müdürlüğü adına tescil edilmiş olduğundan bu parsel hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, 7 nolu parselin ifrazından gelen 1610 m2 miktarındaki 74 nolu parselin Hazine adına kamulaştırma ile tescil edilmiş olduğundan bu parsel hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, 7 nolu parselin ifrazından oluşan 8210 m2 miktarlı 75 nolu parselin kamulaştırma ile Küçük Sanayi Sitesi Kooperatifi adına tescilli olduğundan bu parsel hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, 7 nolu parselin ifrazından oluşan 425733 m2 miktarlı 188 nolu parselin Sümerbank tarafından kamulaştırılmış ve Sümerbank adına tescilli olması nedeniyle bu parsel hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, 7 nolu parselin ifrazından oluşan 191790 m2 miktarlı 193 nolu parselin Küçük Sanayi Sitesi Kooperatifi tarafından kamulaştırılmış ve tescilli olması nedeniyle bu parsel hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, 7 nolu parselin ifrazından gelen 78.022 m2 ' lik 187 nolu parselin İskender Paşa evladı ... Paşa Vakfı şahsiyeti maneviyesi adına tapuya kayıt ve tesciline, 7 nolu parselin ifrazından gelen 211.910 m2' lik kısmın 192 nolu parsel numarasıyla İskender Paşa evladı ... Paşa Vakfı şahsiyeti maneviyesi adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu 8 ve 9 nolu parsellerin Kadastro Tespitinin iptali ile; 8 ve 9 nolu parsellerin tevhid ve ifrazı sonucu oluşan 83.375 m2 miktarlı 405 nolu parselin Diyarbakır Belediyesi adına kamulaştırma suretiyle tescil edildiğinden bu parsel hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, 8 ve 9 nolu parsellerin tevhid ve ifrazından oluşan 49 m2 miktarlı 186 nolu parselin TEK Genel Müdürlüğü adına kamulaştırma suretiyle tescil edilmiş olduğundan bu parsel hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, 8 ve 9 nolu parselin tevhit ve ifrazından oluşan 1740663 m2 miktarlı 406 nolu parselin kamulaştırma nedeniyle Diyarbakır Belediyesi adına tescil edilmiş olduğundan bu parsel hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, 8 nolu parselin ifrazından oluşan 6722 m2 miktarlı 138 nolu parselin TEK Genel Müdürlüğü, 121 m2 miktarlı 139 nolu parselin TEK Genel Müdürlüğü, 64 m2 miktarlı 140 nolu parselin TEK Genel Müdürlüğü, 9130 m2 miktarlı 195 nolu parselin TEK Genel Müdürlüğü, 3744 m2 miktarlı 196 nolu parselin TEK Genel Müdürlüğü, 100 m2 miktarlı 190 nolu parselin TEK Genel Müdürlüğü, 49 m2 miktarlı 191 nolu parselin TEK Genel Müdürlüğü, 100 m2 miktarlı 176 nolu parselin TEK Genel Müdürlüğü, 49 m2 miktarlı 177 nolu parselin TEK Genel Müdürlüğü, 49 m2 miktarlı 178 nolu parselin TEK Genel Müdürlüğü, 49 m2 miktarlı 179 nolu parselin TEK Genel Müdürlüğü, 49 m2 miktarlı 180 nolu parselin TEK Genel Müdürlüğü, 49 m2 miktarlı 181 nolu parselin TEK Genel Müdürlüğü, 100 m2 miktarlı 182 nolu parselin TEK Genel Müdürlüğü, 49 m2 miktarlı 183 nolu parselin TEK Genel Müdürlüğü, 100 m2 miktarlı 184 nolu parselin TEK Genel Müdürlüğü adına kamulaştırma suretiyle tescil edilmiş olduğundan bu parseller hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, 8 nolu parselin ifrazından oluşan 78176 m2 miktarlı 198 nolu parselin Karayolları Genel Müdürlüğünce kamulaştırılmış ve adına tescilli olması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına, Dava konusu 8 ve 9 nolu parsellerin tevhid sonucunda oluşan fen bilirkişileri ....... ile ...'in 06/11/2017 tarihli rapor eki krokilerinde (A) harfiyle gösterilen 129.408 m2'lik kısmın 1936 tarih 44 tahrir vergi kaydı kapsamında, (D) harfiyle gösterilen 112.8901,90 m2'lik kısmın tespit dayanağı Eylül 1941 tarihli ve 24 sıra nolu tapu kaydı kapsamında kaldığı; ancak bu bölümlerin Diyarbakır Belediyesi tarafından Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.03.1985 tarihli ve 1984/954 Esas ve 1985/118 Karar sayılı kararı ile kamulaştırılarak Diyarbakır Belediyesi adına tescil edilmiş olduğundan bu kısımlar hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, 8 nolu parselin ifrazından gelen fen bilirkişileri ....... ile ...'in 06.11.2017 tarihli rapor eki krokilerinde (B) harfiyle gösterilen 80872 m2 lik kısmın davacı ... ...' nun dava dayanağı Eylül 1950 tarihli ve 2 sıra nolu yine Kasım 1950 tarihli ve 226 sıra nolu tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı, ancak bu kısmın da Diyarbakır Belediyesince Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.03.1985 tarihli ve 1984/954 Esas ve 1985/118 Karar sayılı kararı ile kamulaştırılarak Diyarbakır Belediyesi adına tescil edilmiş olduğundan bu kısımlar hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, dava konusu 8 nolu parselin ifrazından gelen ve fen bilirkişileri .... ile ...'in 06.11.2017 tarihli rapor eki krokilerinde (C) harfiyle gösterilen 44.112 m2' lik kısmın müdahil davacı ..., ... ve müştereklerinin Kanuni Sani 1291 tarihli ve 3 sıra nolu 2/3 hisseli tapu kaydı ile Temmuz 1330 tarihli ve 53 sıra nolu 1/6 hisseli tapu kaydı, Temmuz 1330 tarihli ve 54 sıra nolu 1/12 hisseli tapu kaydı ve Eylül 1927 tarih 10 sıra nolu 1/12 hisseli tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı ancak bu kısmında Diyarbakır Belediyesince Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.03.1985 tarihli ve 1984/954 Esas, 1985/118 Karar sayılı kararı ile kamulaştırılarak Diyarbakır Belediyesi adına tescil edilmiş olduğundan bu kısımlar hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, dava konusu 8 nolu parselin ifrazından gelen ve en bilirkişileri ....... ile ...' in 06.11.2017 tarihli rapor eki krokilerinde (E) harfiyle gösterilen 735.665,93 m2' lik kısım, (F) harfiyle gösterilen 42.092,85 m2'lik Yol kısmının ve (G) harfiyle gösterilen 172793,28 m2'lik kısım ile (H) harfiyle gösterilen 84.685,66 m2'lik kısmın kayıt ve zilyetlik miktar fazlası kaldığı ancak (E) harfiyle gösterilen 735.665,93 m2' lik kısmın kuzeyini teşkil eden (E1) harfiyle gösterilen 438.873,72 m2'lik bölümün Diyarbakır Belediyesince Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/03/1985 tarihli ve 1984/954 Esas, 1985/118 Karar sayılı kararı ile kamulaştırılarak Diyarbakır Belediyesi adına tescil edilmiş olduğundan bu kısımlar hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, kamulaştırma dışında kalan (E2), (F), (G) ve (H) harfleriyle gösterilen kısımlardan ifraz sonucu oluşan 596.364 m2 miktarlı 401 nolu parselin kayıt miktar fazlası olarak davacı hazine tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili, müdahil davacılar ... ... ve diğerleri vekili, davalı Hazine vekili, müdahil ... vekili, davalı ... ve diğerleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davalı Hazine vekili, davalı ... ve diğerleri vekili müdahil davacılar ... ... ve diğerleri vekili ile müdahil ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Mahkemece 06.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda B ve C harfi ile gösterilen kısımlarına davacı ... ... Pamukçu ve müdahil davacı ... mirasçılarının tapu kayıtlarının uyduğu kabul edilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Belirtmek gerekir bir tapu kaydının bir taşınmazı kapsadığının kabul edilebilmesi için mevkiinin ve en az üç sınırının uyması gerekir. Ne var ki; Mahkemece gerçekleştirilen keşifler sonucu alınan beyanlar, komşu parsel kayıt uygulamaları ve teknik bilirkişi raporları dikkate alındığından tapu kayıtlarının mezkur bölümlere uyduğunun ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Öte yandan davalı vakıf tapusunun miktarı olmayıp tapu kaydının hudutları itibariyle geçerli olduğu Mahkemece keşifler sonucu alınan beyanlar ve bilirkişi raporları ile çekişmeli taşınmazları kapsadığı gibi vakıf tapusunun miktarı olmadığı için miktar fazlasından da bahsedilemeyeceği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; Mahkemece taşınmazın davalı Vakfı tapusu kapsamında kaldığı gözetilerek uyulan bozma ilamlarında da belirtildiği üzere kamulaştırılan kısımlar yönünden mülkiyete yönelik tespit hükmü kurulması, kamulaştırma dışında kalan kısımlar yönünden "İskenderpaşa Vakfı Şahsiyeti Maneviyesi Namına" tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bente açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekili, davalı ... ve diğerleri vekili müdahil davacılar ... ... ve diğerleri vekili ile müdahil ... vekilinin temyiz istemlerinin REDDİNE; 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı ...'ne iadesine, 35,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 45,80 TL'nin temyiz eden davalı ... vd, müdahil davacılar ... ... vd ve müdahil ...'den ayrı ayrı alınmasına, 09.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.