Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2017/3346
Karar No: 2021/1856
Karar Tarihi: 25.03.2021

Danıştay 8. Daire 2017/3346 Esas 2021/1856 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/3346
Karar No : 2021/1856

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı (Tüzel kişiliği sona eren ... ... Birliği'ne izafeten)
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf (Davacılar) : Kendi Adlarına Asaleten Küçük Çocukları ... 'e velayeten ... ve ... ile
... ve ...
Vekili : Av. ...

İstemin Özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, Siverek İlçesi Üstüntaş Köyü'nde yapılan yol çalışması esnasında yol yapımında ve diğer işlerde kullanılmak üzere kepçe ile hafriyat çıkarılarak oluşturulan gölete davacıların çocuğu/kardeşi olan ...'ün düşmesi neticesinde boğularak ölümü olayında, davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu iddiasıyla, anne için 55,932,11-TL maddi, 40.000,00-TL manevi, baba için 39,620,90-TL maddi, 40.000,00-TL manevi tazminat ile kardeşlerin her biri için 20.000,00-TL manevi tazminatın yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; olay yerinin özelliği (müteveffanın evine olan uzaklığı, göletin fiziki yapısı), müteveffanın yaşı ve Türk Medeni Kanunu'nunda belirtilen ailenin gözetim sorumluluğu da dikkate alınmak suretiyle meydana gelen ölüm olayında davalı idarenin ve ailenin kusurlu olup olmadığı, kusurları var ise bu kusur oranlarının ne olduğu hususlarında yaptırılan bilirkişi incelemesi üzerine hazırlanan 06.04.2015 tarihli bilirkişi raporuna göre olayın meydana gelmesinde tüzel kişiliği sona eren ... Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliğinin %80, müteveffanın ailesinin ise %20 kusurlu olduğunun belirtildiği, bu oranlar kabul edilerek maddi tazminat yönünden; ...'ün vefatı nedeniyle, anne ... ile baba ... için talep edilen maddi tazminat miktarları, 04.09.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, hesap bilirkişisi tarafından hazırlanan 26.08.2015 havale tarihli raporda belirlenen miktarın tamamı üzerinden arttırılarak, anne ... için 55.932,11-TL, baba ... için 39.620,90-TL maddi tazminat talep edilmiş ise de, olayın meydana gelmesinde, ... Köylere Hizmet Götürme Birliğinin %80 oranında, ailenin ise %20 oranında sorumlu olduğu tespiti karşısında, kusur oranına göre, anne ... için talep edilen 55.932,11-TL maddi tazminatın 44.745,69-TL'lik kısmının, baba ... için talep edilen 39.620,90-TL maddi tazminatın 31.696,72-TL'lik kısmının davalı idarece 29.06.2011 tarihinden (Görevsiz yargı yerinde açılan dava tarihi "... Sulh Hukuk Mahkemesi") itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine; manevi tazminat yönünden ise, anne ... ile baba ...'ün her biri için 25.000,00-TL, kardeşler ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ün her biri için 10.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 130.000,00-TL manevi tazminatın davalı idarece yine 29.06.2011 tarihinden (Görevsiz yargı yerinde açılan dava tarihi "... Sulh Hukuk Mahkemesi") itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat istemlerinin ise reddine karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Siverek İlçesi Üstüntaş Köyü'nde yapılan yol çalışması esnasında yol yapımında ve diğer işlerde kullanılmak üzere kepçe ile hafriyat çıkarılarak oluşturulan gölete davacıların çocuğu/kardeşi olan ...'ün düşmesi neticesinde boğularak ölümü olayında, ... Köylere Hizmet Götürme Birliği'nin hizmet kusuru bulunduğu iddiasıyla anılan idaye karşı bakılan tam yargı davasının açıldığı; İdare Mahkemesi'nce, ... Köylere Hizmet Götürme Birliği'nin 6360 sayılı Onüç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmialtı İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hükümleri doğrultusunda tasfiye edilmesi nedeniyle Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın hasım konumuna alınarak karar verildiği görülmektedir.
Bakılan uyuşmazlıkla ilgili olarak dava dosyasında ıslak imza ile imzalanan karar metni ile UYAP ortamında elektronik imza ile imzalanan karar metni arasında farklılık bulunmakta olup, ayrıca davalı idare tarafından sunulan temyiz dilekçesinde, davayı ... Köylere Hizmet Götürme Birliği vekili olarak takip etmiş Avukat ... tarafından davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na sunulan vekalet ücreti talebi dilekçesi ekinde üçüncü farklı bir karar metninin daha olduğunun belirtildiği, kararlar arasında bu şekilde meydana gelen farklılığın sebebinin bilinemediğinin belirtildiği görülmektedir.
Dosyaya sunulan ve elektronik ortamda imzalanan karar metinlerinin karşılaştırılmasından, kararın verilmesi aşamasında yapılan hasım düzeltme sonrası, yargılama süresince taraf olarak görünmeyen Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın davalı konumuna alınması nedeniyle davalı lehine hükmedilecek vekalet ücreti yönünden belirsiz ifadelerin kullanıldığı ve bu kısmın karar metinlerinde farklı şekilde yazılıp imzalandığı; dosyada yer alan ıslak imzalı karar metninde, davacıların karşı tarafa ödemekle yükümlü oldukları vekalet ücretinin tasfiye olmadan önce ... Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı adına davayı takip eden Av. ...'a ödenmesine karar verildiği, elektronik imzalı karar metninde ise, "vekalet ücretinin davacılardan alınarak 6360 sayılı Kanun ile ... Köylere Hizmet Götürme Birliği tasfiye olmadan önce ... Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı vekili olarak davayı takip eden Av. ...'a verilmesine, idareye verilmesine," ifadesinin yer aldığı; öte yandan, ıslak imzalı karar metninde Av. ...'ın davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili olarak gösterildiği, elektronik imzalı karar metninde ise gösterilmediği anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun ''Kararlarda Bulunacak Hususlar'' başlığını taşıyan 24/f maddesinde; kararlarda, yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği; "Kararların Saklanması ve Tebliği" başlıklı 25. maddesinde, kararların mahkeme başkanı ve üyeleri veya hakimi tarafından imzalı asıllarından birinin karar dosyasına, diğerinin dava dosyasına konulacağı, mahkeme mührü ve başkan yahut hakimin imzasıyla tasdikli bir örneğinin de taraflara tebliğ edileceği kural altına alınmıştır.
Aynı Kanunun "yargılama giderleri" yönünden atıfta bulunduğu 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 450. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış, anılan Kanun'un 447. maddesinin 2. fıkrasında ise, mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'na yapılan göndermelerin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı hükme bağlanmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Vekalet ücretinin taraf lehine hükmedilmesi" başlıklı 330. maddesinde; "Vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekalet ücreti, taraf lehine hükmedilir." hükmü yer almaktadır.
Bu durumda, yukarıda tespit edildiği üzere, ıslak imzalı karar, elektronik imzalı karar ve taraflara gönderilen karar metinleri arasında farklılıklar bulunması, bu kararlarda vekalet ücretinin davalı idare lehine mi yoksa tasfiye olmadan önce ... Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı vekili olarak davayı takip eden Avukat ... lehine mi hükmedildiğinin anlaşılamaması, vekil ile takip edilen davalarda takdir olunacak vekalet ücretinin muhakkak taraf lehine hükmedilmesi gerektiği yönündeki emredici kural da dikkate alındığında, İdare Mahkemesi'nce karar metinleri arasında çelişki oluşturulması ve belirsizliğe yol açacak şekilde hüküm kurulmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Temyize konu kararın hükmedilen tazminat miktarlarına işletilen yasal faizin başlangıç tarihi yönünden incelenmesi;
Tam yargı davalarında istemle bağlı olma kuralının sebep olduğu hak kayıplarının giderilmesi amacıyla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 16. maddesinin 4. fıkrasına, 30.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 4. maddesi ile ''Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir'' cümlesi, aynı Kanunun 5. maddesi ile de 2577 sayılı Kanuna Geçici 7. madde olarak ''Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanunun 16 ncı maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen hüküm, kanun yolu aşaması dâhil, yürürlük tarihinde derdest olan davalarda da uygulanır. '' cümlesi eklenmiştir.
İdarenin işlem, eylem ve faaliyetleri nedeniyle uğranılan zararların tazmini için açılan davalarda; eksilen ya da yoksun kalınan maddi değerin zaman içinde gecikmesi, bu gecikmeden doğan zararın telafisi için hükmedilecek maddi tazminata 3095 sayılı Kanun uyarınca faiz yürütülmesini gerekli kılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 13. maddesi ile idari eylemlerden kaynaklanan zararların tazmini gayesiyle açılacak tam yargı davalarında dava açmadan önce idareye başvurarak ön karar elde etme zorunluluğu getirilmiş olup, ön karar için idareye yapılan başvuru tarihi, adli yargıda dava açılması halinde adli yargıda dava açıldığı tarih itibarıyla yasal faiz uygulanması, Danıştay'ın yerleşik içtihatlarıyla kabul edilmiştir.
Bununla birlikte, dava dilekçesinde talep edilen tazminat miktarının artırımına olanak tanıyan 2577 sayılı Kanunun 16. maddesinin 4. fıkrasında yer alan düzenleme uyarınca, davanın kabul edilmesi halinde artırılan tazminat miktarı yönünden, miktar artırımına ilişkin dilekçenin idareye tebliğ edildiği tarihte idarenin temerrüde düşürüldüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren faize hükmedilmelidir.
Bakılan uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde, çocuklarının ölümü nedeniyle anne ve babanın her biri için 25.000,00-TL tutarında destekten yoksun kalma tazminatının hükmedilmesinin talep edildiği, hesap bilirkişisi tarafından yapılan hesaplama sonucunda ortaya konulan miktarlara göre davacıların 04.09.2015 tarihli miktar artırım dilekçesi ile maddi tazminat istemlerini anne için 55,932,11-TL, baba için 39,620,90-TL tutarında olmak üzere arttırdıkları; ancak, davalı idarenin %80 oranında kusurlu olduğu yönündeki belirleme karşısında, kusur oranına göre, anne ... için talep edilen 55.932,11-TL maddi tazminatın 44.745,69-TL'lik kısmının, baba ... için talep edilen 39.620,90-TL maddi tazminatın 31.696,72-TL'lik kısmının davalı idarece 29.06.2011 tarihinden (Görevsiz yargı yerinde açılan dava tarihi "... Sulh Hukuk Mahkemesi") itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verildiği görülmektedir.
Bu durumda, hükmedilen maddi tazminatın anne ... için 25.000,00-TL, baba ... için 25.000,00-TL'lik kısmı yönünden ve hükmedilen manevi tazminatın görevsiz yargı yeri olan ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nde davanın açıldığı 04.10.2011 tarihinden, miktar artırım dilekçesi ile artırılan kısım yönümden ise bu dilekçenin davalı idareye tebliğ edildiği 28.09.2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, kabul edilen tüm maddi ve manevi tazminat miktarına ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nde ... D.İş. sayılı tespit dosyasının açıldığı tarih olan 29.06.2011 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Temyize konu kararın davacılar lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden incelenmesi;
İdare Mahkemesi'nce, davacılar lehine hükmedilen maddi tazminat üzerinden belirlenen nispi vekalet ücretinin davacılar tarafından talep edilen toplam 95.553,01-TL esas alınarak hesaplandığı, oysa davacıların 76.442,41-TL tutarındaki maddi tazminat taleplerinin kabul edildiği, 19.110,06-TL tutarındaki maddi tazminat istemlerinin ise reddedildiği; bu haliyle davacılar lehine takdir edilen vekalet ücretinin fazla belirlendiği anlaşıldığından, sonuç olarak, davacılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin maddi tazminata ilişkin olan kısmı yönünden de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi