
Esas No: 2010/1856
Karar No: 2010/2714
Karar Tarihi: 22.02.2010
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2010/1856 Esas 2010/2714 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 4.625 TL ecrimisilin yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkilinin taşınmazda hisse sahibi olduğunu, davalının ise taşınmazı işgal ettiği beyan ederek 4.10.2005 ile 22.2.2006 tarihleri arası 4625 YTL. ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davalının diğer hissedarın izni ile oturduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemiz tarafından bu karar “Dava dışı hissedarın avukatına taşınmazın 3. şahıslara bedelsiz kullandırılması konusunda verilmiş bir yetkisi bulunmayıp, bu nedenle de verilen muvafakatnamenin geçerli olmadığı, davalının da işgalinin sabit olduğu gözetilerek yapılacak yargılama sonunda bir karar verilmesi gerektiği“ gerekçesi ile bozulmuş, mahkeme tarafından bu bozma kararına uyulmuştur.
Yeniden yapılan yargılama sırasında, davalı tarafın dosyaya sunduğu belgenin incelenmesinden bu belgede "avukatımızın muvafakatname vermesi talimatımız doğrultusunda olmuştur" sözlerinin yazılı olduğu anlaşılmıştır. Ancak, bu belgenin tarihi, dairemizin bozma karar tarihinden sonraki bir tarihtir. Bu nedenle, sonradan tanzim edilen belge, sonuca etkili görülmemiştir.
Diğer yandan da, bozma davacı yararına yapılmış ve bozmaya, uyulmuştur. Bozmaya uyulmakla davacı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu tartışmasızdır. Hal böyle olunca mahkemece, davacı yönünden bozmaya uymakla doğan usuli kazanılmış hak nazara alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.