13. Hukuk Dairesi 2013/19892 E. , 2013/21350 K.
"İçtihat Metni"
... vekili avukat ... ile 1-..., 2-... vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında .... Asliye Hukuk Mahkemesinden (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) verilen 6.7.2007 gün ve 40-146 sayılı hükmün Dairemizin 7.3.2013 tarih ve 27568-5702 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
K A R A R
Davacı; 13.04.2000 tarihli harici sözleşme ile davalının inşa ettiği binadan bir daire satın aldığını, alındıktan bir süre sonra evin ayıplı olarak inşa edildiği anlaşıldığından bahisle değer kaybı istemiş, ıslahla talebini değiştirerek taşınmazın yıkılarak yenisinin yapılmasını talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalı şirkete açılan davanın ise kısmen kabulü ile 3.300,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş, karar taraflarca temyiz edilmiş, karar dairemizin 07.03.2013 tarihli, 2012/27568 esas 2013/5702 karar sayılı ilamı ile bozulmuş, bu kez davacı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosya kapsamına göre; mahkemece verilen kararın taraflarca temyiz edildiği, dairemizce mahkeme tarafından verilen kararın özetle “eldeki davada davacı ıslah dilekçesi ile davayı ıslah ederek sözleşmeden döndüğünü bildirdiği halde davacının malın yenisi ile değiştirilmesi yada malın değeri olan 70.000 TL nin tahsilini talep ettiği, bu ıslah dilekçesi gözetilmeksizin davacının bedel indirimi talep ettiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan” bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiş ise de, davacının ıslah dilekçesi ile sözleşmeden döndüğü belirtilmiş ise de davacının ıslah dilekçesinde sözleşmeden dönmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacı bu dilekçeyle binanın ya da mümkünse kendisine ait kısmın yıkılıp yeniden yapılmasını istemektedir. Bu durumda
mahkemece ıslah dilekçesi gözönüne alınarak ve özellikle davacının talebi olan yıkılıp yeniden yapılma (aynen ifa) isteminin mümkün olup olmadığı hususunda değerlendirme yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde değer kaybına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu nedenle bozulması gerekirken, sehven az yukarıda açıklanan gerekçeyle bozulduğu anlaşılmaktadır. Öyle olunca, 1.bentteki bozma ilamının kararımızdan tamamen çıkartılarak yerine "Mahkemece davacının ıslah dilekçesi gözetilerek, aynen ifanın mümkün olup olmadığının araştırılıp, değerlendirilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir." Cümlesinin yazılmasına ve kararın bu nedenle 07.03.2013 tarihli, 2012/27568 esas ve 2013/5702 karar sayılı “bozma” ilamının 2. bendi korunmak suretiyle,1. bendinin tamamen ilamdan çıkartılarak yerine yukarıda anlatılan gerekçenin yazılmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 07.03.2013 tarih ve 2012/27568 Esas ve 2013/5702 karar sayılı “Bozma” ilamının 1. bendinin çıkartılarak yerine yukarıda açıklanan şekilde kararın BOZULMASINA, bozma ilamının 2. bendinin olduğu gibi bırakılmasına, peşin alınan 50.45 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, 16.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.