Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/972
Karar No: 2022/4187
Karar Tarihi: 27.04.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/972 Esas 2022/4187 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir Kadastro Tespitine İtiraz davasında, taşınmazın sınırlarının yanlış tespit edildiği gerekçesiyle davacının tapu iptali ve tescil istemi kabul edilmişti. Ancak davalı taraf, taşınmazın kendisine ait olduğunu ve Hazinenin satışına dayanan idari işlem sebebiyle tapu kaydının yolsuz tescil edilemeyeceğini savunarak karara itiraz etti. Temyiz isteği incelenen dosyada, taşınmazın müşterek murisleri arasında bir ihtilaf olmadığı ve kullanım kadastrosu sırasında yanlışlık yapıldığı beyan edilmiştir. Bu sebeple, taşınmazın bir kısmının davacıya ait olduğu kabul edilerek Mahkemece yeniden karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararın bozulmasıyla birlikte, \t6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca karar düzeltme isteğinin 15 gün içinde yapılabileceği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi
- 6292 Sayılı Kanun
8. Hukuk Dairesi         2022/972 E.  ,  2022/4187 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Kullanım kadastrosu sırasında Kaynarca İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 111 ada 2 parsel sayılı 5.089,74 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmaz üzerindeki betonarme ev ve tavuk kümesinin ... Tandoğan'ın fiili kullanımında olup, bu kişiye ait olduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve 16.07.2010 tarihinde tescil edildikten sonra 05.02.2014 tarihinde 6292 Sayılı Kanun gereğince ... oğlu ...'a satılarak bu kişi adına tapuda kayden intikal ettirilmiştir.
    Davacı ..., 11.07.2014 tarihinde taşınmazın bir bölümünün kendi fiili kullanımında bulunduğunu ileri sürerek iddiasına konu kısma yönelik olarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, çekişmeli 111 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile; fen bilirkişisi ... Debbağ tarafından hazırlanan 12/02/2015 havale tarihli rapor ve eki krokide (B) harfi ile gösterilen 2.005,27 m²' lik kısmın 111 ada 2 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan ve (A) harfi ile gösterilen kısmın ise 3.084,47 m² yüzölçümlü olarak 111 ada 2 parsel numarası altında yüzölçümü değişikliği dışında diğer tüm hususlar aynı kalacak şekilde tapuda malik görünen adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, mahalli bilirkişi beyanları dikkate alındığında dava konusu taşınmazın sınırlarının yanlış tespit edilmiş olup, dava konusu taşınmazın zeminde fiili kullanımının davacı ve davalıya ait iki farklı taşınmaz olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
    Öncelikle, çekişmeli taşınmazın davalı ... adına tesciline esas olan hukuki işlem 6292 sayılı Kanun uyarınca Hazinenin satışına dayanan idari işlem olup, Hazinenin satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe davalı adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Buna karşın, davalı yanın temyiz layihası içeriği dikkate alındığında, dava konusu yer ve geriye kalan kısımların müşterek murisleri ...'tan kalan yer olup, aralarında bir ihtilaf bulunmamakta iken kullanım kadastrosu sırasında sehven yanlışlık yapıldığı ve davacı tarafından mevcut durumun düzeltilmesi için eldeki davanın açıldığı, davacının davası hususunda bir anlaşmazlıkları bulunmadığı, ayrıca sınırlarının belirli olup, davacıya 500,00 m2 fazla yer verildiği şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmakta olup, temyiz isteği reddedilen davacı da temyiz layihasında benzer beyanda bulunmuştur.
    Şu halde, temyiz layihaları içeriğinden taşınmazın bir kısmının davacıya ait olduğu her iki yanında kabulünde olup, davalının temyiz layihasındaki beyanının davacıya verilen 2.005,27 m2 kısmın 500,00 m2 yüzölçümündeki kısmı dışındaki bölüm yönü ile kabul beyanı olarak değerlendirilmesi gerekir.
    6100 sayılı HMK'nın 308 ve devamı maddelerine göre kabul, davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olup, kesin hükmün sonuçlarını doğurmaktadır.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, davalının kabul niteliğindeki beyanının taşınmazın hangi kısmına sirayet ettiği keşfen belirlenerek sonucu dairesinde hüküm kurulması gerektiği kuşkusuz olup, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'un 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 27.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi