Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/939
Karar No: 2022/4221
Karar Tarihi: 27.04.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/939 Esas 2022/4221 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Arnavutköy İlçesi'nde bulunan ve kullanım kadastrosunda orman sınırları dışına çıkarılarak 1990 yılından beri fiili kullanımda olan taşınmaz, 2010 yılında Hazine adına tespit edilerek tapuda tescil edilmiş, daha sonra 6292 sayılı Kanun gereği üç kez satılarak farklı kişilerin adına kaydedilmiştir. Davacılar, taşınmazın müşterek murislerinden biri tarafından kendilerine devredildiğini iddia ederek şerhe yönelik dava açmış, daha sonra taşınmazın satılması nedeniyle tapu iptali ve tescil talebiyle dava devam etmiştir. Mahkeme, davalıların adına tescilinin idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışına dayandığı ve bu işlemin ortadan kaldırılmadıkça tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle davayı reddetmiş, vekalet ücretiyle ilgili olarak ise yanılmalar olduğu tespit edilerek hükmün düzeltilerek onanması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri: 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi, 6292 sayılı Kanun.
8. Hukuk Dairesi         2022/939 E.  ,  2022/4221 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : 6292 Sayılı Kanun Gereğince Satışı Yapılan Taşınmaza Yönelik Tapu İptali Ve Tescil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı ve müdahil davacılar vekili ile dahili davalı ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    K A R A R

    Kullanım kadastrosu sırasında Arnavutköy İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 113 ada 1 parsel sayılı 3.565,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1990 yılından beri ... ...'in fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve 01.04.2010 tarihinde tescil edildikten sonra, 28.05.2013 tarihinde yenileme kadastrosu nedeni ile 20.05.2013 tarihinde 112 ada 86 parsel numarası ile 3.566,34 metrekare yüzölçümlü olarak tescil edilmiş, bilahare 20.08.2014, 10.09.2014 ve 23.12.2014 tarihlerinde 6292 sayılı Kanun gereğince sırasıyla ..., ... ve ...'e satılarak bu kişiler adına tapuda kayden intikal ettirilmiştir.
    Davacı ..., 05.10.2012 tarihinde taşınmazın müşterek murislerinden kaldığını öne sürerek şerhe yönelik olarak dava açmış, ... ve müşterekleri aynı iddia ile davaya katılmışlar, yargılama sırasında taşınmazın satılması üzerine bu kez davaya tapu iptali ve tescil talebi ile devam etmişlerdir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava konusu taşınmazın yargılama sırasında satılarak devredilmesi nedeniyle davalı ... ... ve Hazine aleyhine açılmış olan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, dahili davalılar aleyhine görülmekte olan davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı ve müdahil davacılar vekili ile dahili davalı ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına ve dahili davalılar ..., ... ve ...'e adına tesciline esas olan hukuki işlem 6292 sayılı Kanun uyarınca Hazinenin satışına dayanan idari işlem olup, Hazinenin satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe davalı adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilemeyecek olmasına göre davacı ve müdahil davacılar vekilinin müdahil davacılar yönünden tüm, davacı yönünden ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2.Dahili davalı ... ve müşterekleri vekili ile davacı ... vekilinin temyizi itirazlarının incelenmesine gelince,
    Davacı ve müdahil davacıların davası reddedildiğine göre kendilerini vekille temsil ettiren davalı ... ve müşterekleri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, hükmedilmemiş olması isabetsiz olduğu gibi, müdahil davacılar ile davacı aynı tarafta olup, karşılıklı ret ya da kabul ile sonuçlanan bir davaları da bulunmadığına göre müdahil davacılar lehine, davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsiz ise de; belirtilen yanılgıların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 2. bentte açıklanan sebeplerle dahili davalı ... ve müşterekleri ile davacı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile; hüküm fıkrasının (B) bendinin 3. paragrafının hüküm yerinden çıkarılarak, yerine; "...Davalı ..., ... ve ... kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.500,00 TL vekalet ücretinin, davacı ve müdahil davacılardan alınarak, davalı ..., ... ve ...'e verilmesine..." ibarelerinin eklenmesine ve hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, davacı ve müdahil davacılar vekilinin müdahil davacılar yönünden tüm, davacı yönünden ise sair temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen nedenlerle reddine, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı ..., dahili davalı ... ve müştereklerine iadesine ve 31,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 49,30 TL'nin temyiz eden müdahil davacılardan alınmasına, 27.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi