Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3547
Karar No: 2022/3999
Karar Tarihi: 26.04.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3547 Esas 2022/3999 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Yerköy ilçesi ... Köyü 102 ada 5 parsel ile 103 ada 15,16,17,18,19 ve 20 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile adına tescili istemiyle açılan davada, 103 ada 20 parsel sayılı taşınmazla ilgili herhangi bir hüküm kurulmamıştır. Davacı vekili, kesinleşen ilamda bu taşınmaz hakkında hüküm olmadığını belirterek hüküm fıkrasının tavzihini talep etmiştir. Ancak, tavzih yoluyla unutulan talepler hakkında karar verilmesi mümkün değildir. Kararda hükümlerin tashihi ve tavzihi konuları detaylı açıklanarak, tavzih yoluyla kesinleşmiş olan hüküm sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez denilmektedir. Bu nedenle, davacı vekilinin tavzih talebinin reddi uygun görülmüş, ancak kararın gerekçesi hatalı olduğu için düzeltilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle belirtilmiştir: Hükümlerin tashihi 6100 sayılı HMK'nin 304. maddesi, hükümlerin tavzihi ise aynı Kanun'un 305. maddesi ile düzenlenmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/son maddesi ise gerekçenin değiştirilerek ek kararın onanmasına olanak tanımaktadır.
8. Hukuk Dairesi         2021/3547 E.  ,  2022/3999 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz Davasında Verilen Hükmün Tavzihi İstemi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, davacı vekili tarafından 07.05.2019 tarihli dilekçe ile tavzih talebinde bulunulması üzerine mahkemerin 20.06.2019 tarihli ek kararıyla tavzih talebinin reddine karar verilmiş olup, ek karar davacı vekilince süresi içerisinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında, Yerköy ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 20 parsel sayılı taşınmaz, ... oğlu ... ... adına tespit edilmiştir.
    Davacı ..., Yerköy ilçesi ... Köyü 102 ada 5 parsel ile 103 ada 15,16,17,18,19 ve 20 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verildiği halde tavzih istemine konu edilen 103 ada 20 parsel sayılı taşınmazla ilgili herhangi bir hüküm kurulmamış ve bu hüküm, davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 13.05.2005 tarih ve 2005/6235 Esas, 2005/3934 Karar sayılı ilamıyla onanmakla 16.09.2005 tarihinde kesinleştirilmiştir.
    Bilahare davacı ... vekili 11.09.2018 ve 07.05.2019 tarihli tavzih istemli dilekçeleriyle, dava konusu ettikleri 103 ada 20 parsel sayılı taşınmaz hakkında her hangi bir karar verilmediğini belirterek, iş bu taşınmaz hakkında bir karar verilmesi için hüküm fıkrasının tavzihini talep etmiş ve Mahkemece, 22.03.2019 tarihli ek kararla, verilen kesin süreye rağmen tapu malikinin açık kimlik bilgileri ile tebligata yarar adresinin bildirilmediği, 20.06.2019 tarihli ek kararla da, muhtıraya rağmen eksiklikler giderilmediği gibi herhangi bir masraf da yatırılmadığı gerekçesiyle tavzih talebinin reddine karar verilmiş ve iş bu ek karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Talep, 6100 sayılı HMK'nin 305.maddesi kapsamında tavzih isteğine ilişkindir.
    Hükümdeki maddi hataların tashihi (düzeltimi) ve tavzih üzerinde kısaca durmak gerekirse; hükümlerin tashihi (düzeltilmesi) 6100 sayılı HMK'nin 304. maddesinde, hükümlerin tavzihi ise aynı Kanun'un 305. maddesinde düzenlenmiştir.
    Hükümlerin tashihi, mahkemece res'en veya taraflarından birinin talebi üzerine hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların düzeltilebilmesine dair bir yoldur. Maddi hata düzeltimi ile hükmü veren mahkeme, sadece yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların düzeltilebilir.
    Hükümlerin tavzihi ise, hükmün müphem olması veya birbirine aykırı (çelişik) fıkralar ihtiva etmesi halinde, hükmün gerçek anlamının meydana çıkarılması için başvurulan bir yoldur.
    Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanması veya tereddüt veya aykırılığın giderilmesini kararı veren mahkemeden isteyebilirler.
    Yukarıda belirtildiği gibi, açık olmayan veya çelişik fıkraları kapsayan hükümlerin açıklanması hükmün icrası tamamlanıncaya kadar istenebilir. Yargılamanın iadesine karar verilmedikçe veya hüküm temyiz edilip bozulmadıkça, verilen hükmün değiştirilmesi mümkün değildir. Hükümlerin tavzihi de bunun bir istisnası olarak kabul edilemez. Hâkim burada hükmün başka türlü anlaşılmasını önlemek için gerçeği ortaya koymakla ödevlidir.
    Tavzih, kural olarak sadece hüküm fıkrası hakkında olur. Hükmün gerekçesinin açıklanması bakımından tavzih yoluna gidilemez. Ancak, hüküm fıkrası ile gerekçe arasında bir çelişki varsa, bu çelişkinin giderilmesi için tavzih yoluna başvurulabilir (YHGK.’nun 14.6.1967 tarihli ve 1967/9–462 Esas 300 Karar sayılı ilamı).
    Hâkim, tavzih yolu ile hükümde unutmuş olduğu talepler hakkında karar verip bunu kararına ekleyemeyeceği gibi, hüküm verirken unuttuğu vekâlet ücreti veya faiz hakkında tavzih yolu ile bir karar verip bunu hükmüne dâhil edemez. Aynı şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişki de tavzih yolu ile giderilemez. Bütün bu anlatımlardan çıkan netice; tavzih yolu ile kesinleşmiş olan hüküm sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, cilt 5, Altıncı Baskı şehir 2001 cilt 5, s. 5270 vd.).
    Somut olayda; davacı vekili, dava konusu edilmesine rağmen kesinleşen ilamda 103 ada 20 parsel sayılı taşınmaz hakkında hüküm kurulmadığını ileri sürerek tavzih yolu ile iş bu taşınmaz hakkında hüküm kurulmasını talep etmiş ise de, yukarıda ayrıntıları ile açıklandığı üzere tavzih yoluyla unutulan talepler hakkında karar verilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır. Yani tavzih yoluyla kesinleşmiş olan hüküm sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Davacı vekilinin tavzih talebinin bu nedenle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsiz ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden ve hükmün redde ilişkin bölümü sonucu itibari ile doğru görüldüğünden bozma nedeni yapılmamış, 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/son gereğince gerekçenin değiştirilerek ek kararın onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Yerel Mahkemenin ek kararının yukarıda açıklanan şekilde gerekçesi değiştirilmek suretiyle, 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/son maddesi gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
    26.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi