14. Hukuk Dairesi 2016/17662 E. , 2020/5353 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.08.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, 118 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Davalılardan ... ve ..., taşınmazın aynen taksim suretiyle ortaklığının giderilmesini isterken, diğer davalı ... aynen taksim istemediğini, ortaklığın satışla giderilmesini istediğini belirtmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile her ne kadar taşınmazın ifrazının uygunluğu bildirilmiş ise de; davalı ..."ın ortaklığın satış yöntemiyle giderilmesini ısrarla istemesi, hissedarların muvaffakatlerini almadan taşınmazın parsellere ayrılmasının uygun olmadığı gerekçesiyle satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili ile davalılardan ... ve ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (Ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.
Paydaşlığın (Ortaklığın) giderilmesi davalarında, mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ile imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştınlmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
Aynen bölünerek paylaştırmanın (Taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (İvaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Davada paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.
Ayrıca aynen bölünerek paylaştırma (Taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz (Taksim) projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz Belediye veya mücavir alan hudutları içerisinde ise Belediye Encümeninden karar alınmak suretiyle belediyeden, Belediye dışında ise İl Özel İdaresinden İmar Yasası ve Yönetmeliğine göre bölüşmenin (Taksimin) mümkün olup olmadığı sorulmalıdır. Onay makamınca aynen taksimin mümkün olduğunun belirtilmesi halinde, taşınmazın aynen taksimine karar verilebilir. İfraz projesinde kimlere nerelerin verileceği konusunda paydaşlar anlaşamazlar ise hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.
Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın (Ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; mahallinde 11.09.2015 tarihinde teknik bilirkişiler vasıtasıyla yapılan keşif sonrasında alınan 01.10.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazda yol, park ve çocuk bahçesine yapılacak olan terklerden sonra kentsel konut alanlarına denk gelen kısımlarda yeni imar parselleri oluşacağı, oluşacak imar parsellerinin taksiminin tapu kayıt malikleri arasında hisse değerleri ile orantılı bölünmesinin mümkün olduğu belirtilmiştir. Aynen taksim konusunda bilirkişilerce uygun görüş belirtilmesine rağmen mahkemece yukarıda açıklanan ilkelere göre aynen taksimle ilgili araştırma yapılmaksızın davalı ..."ın ortaklığın satış yöntemiyle giderilmesini ısrarla istemesi ve hissedarların muvaffakatlerini almadan taşınmazın parsellere ayrılmasının uygun olmadığı gerekçesiyle satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi doğru değildir.
Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda yapılacak araştırmalar neticesinde aynen taksimin mümkün olması halinde, aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile davalılar ... ve ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, 23.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.