Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2016/14982
Karar No: 2021/1363
Karar Tarihi: 24.03.2021

Danıştay 10. Daire 2016/14982 Esas 2021/1363 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/14982
Karar No : 2021/1363

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ukrayna vatandaşı olan ve Türk vatandaşı ile evli bulunan davacının, evliliğinin formalite olduğundan bahisle ikamet izninin 15 gün içinde ülkeden çıkışını teminen kısaltılarak iptaline ilişkin 23/11/2010 tarihli işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 15/10/2015 tarih ve E:2012/1790, K:2015/4376 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; evlilik ilişkisinin geçersizliğine hükmedilmesi ancak adli yargı yerince bu konuda verilecek bir karar ile mümkün olduğundan ve dava konusu işlem tarihinde yargı yerlerince verilmiş bir karar olmadığından idarenin, evliliğin muvazaalı olduğu konusunda bir değerlendirme yapılarak yabancı uyruklu olan davacıya ait ikamet tezkeresine getirilen ikamet kısaltması ve sınırdışı edilmesi işleminde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI :Davalı idare tarafından, davacı hakkında Türk vatandaşı ile evlendikten sonra yapılan tahkikatlarda, davacının aile birliği içinde olmadığı, evli olduğu kişiyle aynı çatı altında yaşamadığı, çalışma amacıyla ülkemizde kaldığının açık olduğu, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu nedenle Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY_TETKİK_HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile bozma kararına uyulmak suretiyle verilen İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
Ukrayna vatandaşı olan ve 05/05/2010 tarihinde Türk vatandaşı ile evlenen davacıya, 17/09/2010-17/09/2011 tarihleri arası dönem için ikamet tezkeresi düzenlenmiştir. Davalı idare tarafından yapılan tahkikatlar sonucunda, davacının evliliğinin muvazaalı olduğundan bahisle ikamet izni süresinin kısaltılarak 07/12/2010 tarihine kadar Türkiye'den ayrılması gerektiği, aksi halde sınır dışı edileceği bildirilmiş, bunun üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan (Mülga) 5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun'un,
"İkamet tezkeresinin reddolunacağı haller" başlıklı 7. maddesinde,
"A) Sırf iş tutmak için gelecek sanat ve meslek erbabı olup da tutacağı iş, kanunlar gereğince Türk vatandaşlarına hasredilmiş bulunan,
B) Türk kanun veya örf ve adetleriyle yahut siyasi icabatla telif edilemiyecek durumda olan veya faaliyette bulunan,
C) Türkiye'de kalmak istediği müddet zarfında yaşamak için maddi imkanları meşru bir şekilde temin edemiyeceği sabit olan,
D) Türkiye'ye girmesi memnu olup da her nasılsa girmiş bulunan,
E) Türkiye'de oturduğu müddetçe huzur ve asayişi ihlal eden,
Yabancılara ikamet tezkeresi verilmez" hükmüne yer verilmiştir.
"Muzır şahıslar" başlıklı 19. maddesinde ise İçişleri Bakanlığınca memlekette kalması umumi güvenliğe, siyasi ve idari icaplara aykırı sayılan yabancıların verilecek muayyen müddet zarfında Türkiye'den çıkmağa davet olunacağı, bu müddetin sonunda Türkiye'yi terketmiyenlerin sınır dışı edilebileceği kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen kurallara göre, Türk kanun veya örf ve adetleriyle yahut siyasi icabatla telif edilemiyecek durumda olan veya Türkiye'de kalması idari icaplara aykırı sayılan yabancılar hakkında ikamet izni vermeme, izin süresini kısaltma ve sınır dışı etme yönünde işlem tesis edilebileceği açıktır.
Dava konusu işlem evliliğin anlaşmalı ve davacının çalışma ile ikamet etme amacına yönelik olduğu gerekçesiyle tesis edilmiş ve İdare Mahkemesince de evliliğin geçersizliğine idarece değil adli yargı yerlerince karar verileceği dava konusu işlem tarihinde yargı yerlerince verilmiş bir karar olmadığına işaret edilerek bu gerekçeyle davacının ikamet izninin kısaltılması ve sınırdışı edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.
Evliliğin geçersiz (muvazaalı) olup olmadığının saptanmasının adli yargı yerlerine ait olduğunda tartışma bulunmamakla birlikte, İdare Mahkemesinin dava konusu işlemin iptalinde bu hususu gerekçe olarak göstermiş olması, maddi olaya 5683 sayılı Kanun'un yukarıda anılan 7. ve 19. maddelerinin uygulanmasına engel teşkil etmemektedir.
Buna göre, davacı ile Türk vatandaşı eşin evliliğinin hukuken geçerli bir şekilde kurulmasından sonra, Türk kanun hükümleri ile örf ve adet kurallarına uygun davranılıp davranılmadığı, evlilik birliğinin devam edip etmediği hususlarının araştırılarak somut verilerle ortaya konulması gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta; davacının Türk vatandaşı ile evliliğine ilişkin olarak İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şube Müdürlüğüne bağlı ekiplerce yapılan kontrollerde, davacı ile Türk vatandaşı olan eşinin aynı evde birlikte oturmadıklarının tespit edildiği, davacı ve eşinin aile birliği içerisinde yaşadıkları yönünde hiçbir bilgi ve bulguya rastlanmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin tesis edildiği, ancak, 13/12/2010 tarihli tutanakta, davacı ve eşinin birlikte ikamet ettiklerini beyan ettikleri İstanbul ili, Ataşehir, … Mahallesi, … Sokak, …Blokları … Blok No:… adresinde davacı ve eşinin birlikte oturduklarının tespit edildiği; aynı adreste 10/02/2011 tarihinde yapılan incelemede, davacının adreste bulunduğu, eşinin telefonla çağrılması üzerine adrese geldiği, sözlü mülakat yapıldığı; 13/10/2010 tarihinde davacı eşinin anne ve babasının yaşadığı adreste yapılan incelemede, telefonla arandığında davacı ve eşinin hazır bulunduğu ve mülakat yapıldığı hususlarının tespit edilmesinin yanında, davacı vekilinin 29/07/2011 havale tarihli dilekçesinin ekinde, davacının oturduğu apartmanda ... numaralı dairede ikamet eden … isimli kişinin (...) numaralı daireyi davacı ve Türk vatandaşı eşine kiraya verdiğine dair 26/07/2010 tarihli yazılı beyanın, …Kaymakamlığı İlçe Nüfus Müdürlüğünce düzenlenen 26/07/2011 tarihli Yerleşim Yeri ve Diğer Adresler Belgesinin, anılan adrese ait Türk Telekom telefon faturasının, İGDAŞ doğal gaz faturasının ve yine davacı vekilinin 17/10/2011 havale tarihli dilekçesinin ekinde, davacının üç haftalık gebelik teşhisine dair doktor raporunun dosyaya sunulduğu, bu belgelerin de evlilik birliliğinin devam ettiğini gösterdiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen tespitlere göre, davacı ile Türk vatandaşı eşin evliliğinin hukuken geçerli bir şekilde kurulmasından sonra, taraflarca Türk kanun hükümleri ile örf ve adet kurallarına uygun davranılmadığı, evlilik birliğinin devam etmediği konusunda idarece yeterli ve somut verilerin ortaya konulamadığı görülmektedir.
Bu durumda, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen ve sonucu itibarıyla hukuka uygun olduğu anlaşılan İdare Mahkemesi kararının, yukarıda belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi