
Esas No: 2012/27207
Karar No: 2013/3398
Karar Tarihi: 28.02.2013
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2012/27207 Esas 2013/3398 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı idare vekili ile taşınmazda hissedardan... vd. yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekili ile taşınmazda hissedar olan... vd. vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece hüküm verilmeden önce müdahillik talebinde bulunmayan taşınmaz paydaşlarının temyiz hakkı bulunmadığından... vd vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verildikten sonra davalı idare vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede;
Arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1- Dava konusu taşınmazların bulunduğu mevkide kadastro çalışması yapılmadan önce davalı idare tarafından zilyetliğe dayalı olarak kamulaştırma işlemi yapıldığı, kamulaştırma planında 16 numara ile 950 m2 olarak kamulaştırılan taşınmazın 175 ada 5 parsel kapsamında kaldığı, 23 numara ile 825 m2 olarak kamulaştırılan taşınmazın 192 ada 4 parsel kapsamında kaldığı, 24 numara ile 263 m2 olarak kamulaştırılan taşınmazın 174 ada 4 parsel kapsamında kaldığı, kamulaştırma tarihinde zilyet olarak tespit edilen sahiplerine kamulaştırma evrakının noter aracılığıyla tebliğ edildiği hatta, 16 numara ile belirtilen taşınmazla ilgili ... Asliye Hukuk Mahkemesinde 1986/164 esas ile bedel artırım davası açıldığı anlaşıldığından, kamulaştırma işlemi kesinleşmiş olup davacının bu kısımlar yönünden kamulaştırmasız el atma davası açma hakkı bulunmamaktadır.
Bu durumda daha önce kamulaştırılan taşınmazların kamulaştırma planı ve krokisi ile dava konusu taşınmazların mevcut durumları karşılaştırılarak, daha önce kamulaştırılan yüzölçüm miktarları düşüldükten sonra kalan kısımlarının bedeline hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2- Davacının taşınmazlarda hissedar olduğu gözetilerek payı oranında hüküm kurulması gerekirken, tam pay üzerinden karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, hissedarlardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, davacı yönünden kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık, davalı idare yönünden kapalı olmak üzere 28.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.