16. Hukuk Dairesi 2016/16700 E. , 2020/4508 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu,...Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 185 ada 13 parsel sayılı 20.212,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla ... ve ... mirasçıları ... ve arkadaşları adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ..., ... ve ..., çekişmeli taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak, tapu iptali ve muris ... mirasçıları adına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda temyize konu taşınmaza ilişkin davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 185 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında adı geçen davalılar adına kayıtlı hisselerin, davacıların muris ... ...’ın mirasındaki miras payları oranında iptali ile aynı oranda davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, temyize konu 185 ada 13 parsel sayılı taşınmazın, tarafların müşterek murisi olan ...’in mülkiyetinde bulunduğu, vefatından sonra mirasçıları arasında mirasının paylaşımının yapılmadığı, kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu 185 ada 13 parsel sayılı taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla davalılar ... ve ... mirasçıları ... ve arkadaşları adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ..., ... ve ..., dava konusu taşınmazın, müşterek murisleri olan babaları ....’tan geldiğini, ...’in terekesinin taksim edilmediğini ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... ... mirasçıları adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece 07.11.2013 gününde yapılan keşifte, yerel bilirkişi dinlenilmediği gibi, keşifte dinlenen tespit bilirkişi ve davacı tanıkları da dava konusu taşınmazın bir bölümünün tarafların murisi ...’e ait olduğunu, bir bölümünün de ... tarafından satın alındığını, ...’in ölümünden sonra mirasçıları arasında miras paylaşımı yapılmadığını beyan etmiş olmalarına rağmen, çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağında davalılara intikalen ve taksimen kaldığı belirtilmiş olup, bu haliyle kadastro tutanağının edinme sebebi kısmında yeralan açıklamalar ile keşifte dinlenen davacı tanıkları ve tespit bilirkişinin beyanları arasında çelişki oluştuğu halde, bu çelişki üzerinde de durulmamış ve muris ... ..."ın ölümünden sonra mirasçıları arasında terekesinin taksim edilip edilmediği tereddütsüz olarak belirlenmeksizin karar verilmesi cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece, mahallinde, yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, tarafsız, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazın kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla kullanıldığı, müşterek muris ... ..."ın ölümünden sonra terekesinin mirasçıları arasında yöntemince taksim edilip edilmediği, taksim edildiyse dava konusu taşınmazın kimin payına isabet ettiği hususlarında maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin tutanaktaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişilerinin tümü tanık sıfatıyla dinlenilerek beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.10.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.