Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1545
Karar No: 2021/1381
Karar Tarihi: 18.11.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1545 Esas 2021/1381 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1545
KARAR NO: 2021/1381
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/03/2019
NUMARASI: 2018/916 E. - 2019/281 K.
DAVANIN KONUSU:İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili ... Aracılık Hizmetleri-... tarafından, davalı lehine 199 adet Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, müvekkilince davalıya ait araçlar için düzenlenen poliçelerde, poliçe prim bedellerine ilişkin ödeme planlarının ayrıntılı olarak yer aldığını, poliçeler ile rizikoya konu araçların sigortadan faydalanmasına karşın poliçe prim bedellerinin müvekkiline ödenmediğini, Gebze ... Noterliğinin 13.03.2018 tarih ... yevmiye numaralı ihtarnamesinin tebliğine rağmen alacağın ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; takip dosyasındaki poliçelerin 2011 ve 2012 yıllarına ait olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının poliçe primlerinin tahsili talebinin zamanaşımına uğradığını, TTK'nın 1420 vd. maddeleri uyarınca, sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemlerin alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki senelik zamanaşımı süresine tabi olduğunu, davacının sigorta poliçe primlerini tahsili talebinin zamanaşımı süresinin 2014 yılı itibariyle dolduğundan davanın zamanaşımı sebebiyle reddi gerektiğini, müvekkili şirketin davacı ile herhangi bir çalışması olmadığını, poliçe bedellerinin müvekkili şirket tarafından aracılık hizmeti alınan ve davacı ile temasa geçerek sigorta poliçelerini düzenleten sözleşmeli tedarikçi dava dışı ... A.Ş.'ye yapıldığını, davacının hukuken asıl muhatabın dava dışı ... A.Ş. olduğunu bildiği halde husumetin davalıya yöneltildiğini, poliçe prim bedellerini ödeme yükümlülüğünün müvekkili şirketçe yerine getirildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dosya içerisinde bulunan Karayolları Motorlu Araç Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçeleri örneklerinden davacının sigorta aracılık hizmet veren olarak, davalıya ait araçların sigorta poliçelerini düzenlemiş olduğu, dosyada bulunan ihtarname örneğinden davacının sigorta poliçeleri prim bedellerinin ödenmesini davalıdan ihtarname ile talep ettiği ve davalı hakkında sigorta poliçe prim bedellerinin tahsili için icra takibi yapmış olduğu görülmüş, davalı dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığı deffinde bulunmuştur. Dosya içerisinde bulunan poliçe örneklerinin incelenmesinde, poliçelerin düzenleme tarihlerinin 2011 ve 2012 tarihi olduğu, dava tarihinin 03/10/2018, icra takip tarihinin ise 20/04/2018 tarihi olduğu görülmüştür. TTK'nın 1420. maddesine göre; sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı hükme bağlanmıştır. Davacının talep ettiği alacak sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacağı olup, sigorta poliçesinin düzenlenmesi ve sigorta poliçesinin bitiş tarihi itibariyle prim alacaklarının muaccel hale gelmiş olduğu, bu tarihler itibariyle de kanunda öngörülen zamanaşımı süresinin dolduğu ve davacının zamanaşımı süresi içeresinde dava açmamış olduğundan..." gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... Sigorta A.Ş.'nin yetkili acentesi olarak davalıya ait araçlar için dosyada örnekleri de bulunan toplamda 199 adet trafik sigorta poliçesi düzenlediğini, poliçelerde, poliçe prim bedellerine ilişkin ödeme planlarının ayrıntılı olarak yer aldığını, araçların sigorta hizmetinden yararlanmasına rağmen prim borcunun ödenmediğini, oysa müvekkilinin bu poliçe primlerini sorumlu acentesi olduğu ... Sigorta A.Ş.'ye ödediğini, davalının haksız itirazı sonucu başlatılan takibin durduğunu, alacağın Yargıtay 11. HD'nin 2016/8585 E., 2017/6791 K. sayılı kararında belirtildiği gibi zamanaşımına uğramadığını, müvekkilinin prim borcunu sigortacıya ödemesi nedeniyle vekaletsiz iş görme hükümlerinin uygulanması gerektiğini ve bu durumda da on yıllık zamanaşımı süresinin dikkate alınacağını, müvekkilinin para tahsilatına yetkili olduğunu, verilen bu yetki kapsamında poliçenin düzenlenerek primlerin davalı adına ödendiğini, Yargıtayın ilgili kararları dikkate alınmaksızın talebin zamanaşısından reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, davacı acente tarafından düzenlenen poliçe prim bedellerinin tahsili amacıyla başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK'nın 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, davacı vekilince ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı, dava dışı ... Sigorta A.Ş.'nin acentesi sıfatıyla davalıya ait araçlar için 2011- 2012 yıllarında ZMSS poliçeleri düzenlediğini, düzenlenen poliçe primlerinin davalı adına sigorta şirketine kendisi tarafından ödediğini, buna rağmen geçerli poliçelere istinaden davalının prim borcunu ödemediğini belirterek 43.028 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı, alacak iddiasının zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin dava dışı şirketle aracılık hizmeti ilişkisinin bulunduğunu, bu şirketin davacı ile temasa geçerek poliçeleri düzenlediğini, müvekkilinin aracı şirketin prim borçlarını ödediğini, tüm talepleri aracı şirkete yöneltilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davacı beyan dilekçesinde özetle; müvekkilinin sözleşme yapma ve prim tahsil yetkisinin bulunduğunu, müvekkilinin acentelik yetkisi kapsamında düzenlediği poliçe karşılığı tahsil ettiği primleri sigorta şirketine ödediğini, müvekkilinin prim tahsil yetkisi bulunduğunu, müvekkilinin somut olayda tahsil etmediği primleriyle davalı adına ödediğini ileri sürmüştür. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/972 E- 2014/19888 K sayılı ilamında da belirtildiği üzere, somut olayda davacı tarafından acente sıfatıyla davalıya ait araçlar için karayolları zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçeleri düzenlendiği iddiasıyla poliçelerden dolayı prim alacağının tahsili için davalı hakkında icra takibi başlatılmış ise de mahkemece, davacı acentenin davaya konu poliçelerden dolayı prim alacağını talep edebilme yetkisinin bulunup bulunmadığı değerlendirilmemiştir. Bu itibarla, mahkemece, davacı acentenin prim alacağının tahsili için takip yapma ve iş bu davayı açma yetkisinin bulunup bulunmadığı, buna göre davacı acentenin prim alacağını kendi adına mı, yoksa bağlı olduğu sigorta şirketi adına mı talep ettiği, prim borcunun davacı tarafından ödendiği iddiasına dayalı talep söz konusu ise davacı tarafından bu primlerin sigorta şirketine ödenip ödenmediği belirlenerek davacının alacağının dayandığı hukuki zemin (vekaletsiz iş görme niteliğinde olup olmadığı) belirlenerek zamanaşımı definin de buna göre karara bağlanması gerekir. Davacının prim tahsil yetkisi olması ve bu miktarları davalı adına ödemiş olması halinde bu davanın sigorta sözleşmesinden kaynaklanan dava olmayacağı, vekaletsiz iş görme sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davası olacağı ve zaman aşımı definin de buna göre değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, davalının zamanaşımı def'isine ilişkin savunma sebepleri ve davacının buna karşı beyanları ve hukuki durumu ortaya konulup delilleri toplanmadan karar verildiği anlaşıldığından, HMK'nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK'nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinaf konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafça yatırılan istinaf peşin harcının, talep halinde kendisine iadesine, 4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına dair; HMK'nın 353/1a. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.18.11.2021
KANUN YOLU: HMK'nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi