17. Hukuk Dairesi 2015/7515 E. , 2015/11061 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin olay tarihinde ...... organizasyonunda hakem olarak görevlendirildiğini, davalı ..."in de aynı organizasyonde görevli olduğunu, organizasyon sonrası otele gitmek için bulunan servislerin dolu olmasından ötürü yönlendirme sonucu mecburen davalı ..."in sürücüsü diğer davalının işleteni olduğu araca bindiklerini, yaşanan tek taraflı trafik kazasında davacının yaralandığını, 1.5 ay tedavi gördüğünü ve sınavlara girememesi sebebi ile okul hayatının uzadığını,bu dönemde çalışamadığı gibi okulun uzamasından dolayı mesleğine 4 ay geç atılmak zorunda kalacağını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 500,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, kazada hatır taşıması olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak; karar verilmiş; davanın kabulü ile 500TL maddi tazminat ile 15.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemelri Kanunu"nun (HMK)geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeler Kanunu"nun (HUMK) 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2012 tarihinden itibaren 1.690,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu maddi tazminat miktarı açısından karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiştir. Mahkemece kabul edilen miktara göre davalı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ...’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı tarafın maddi tazminata yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Somut olayda, davacının yaralanma derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihine göre paranın alım gücü gibi nedenler dikkate alındığında, davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarı fazla olup, daha uygun manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının miktar itibari ile REDDİNE, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 22.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.