17. Hukuk Dairesi 2015/2049 E. , 2015/11070 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/02/2014
NUMARASI : 2012/287-2014/49
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline trafik sigortalı, davalı adına kayıtlı ve sürücülüğünü davalının yaptığı aracın karıştığı kazada 3.kişilere ait iki ayrı aracın hasarlandığını, toplam 5.331,00 TL. hasar bedelinin zarar görenlere ödendiğini, davalının ehliyetinin olmadığını, alkollü olduğunu, kaza mahallini terkettiğini, ihbar üzerine ertesi gün yakalandığını, %100 kusurlu bulunduğunu belirterek 5.331,00 TL."nin ödeme tarihlerinden işleyecek avans faiziyle davalı sigortalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, kusuru, kaza tutanağını kabul etmediğini, karşı araç sürücüsünün aşırı hızlı seyretmesi nedeniyle kazanın meydana geldiğini, kazadan sonra müvekkilinin diğer araçta yaralı olup olmadığını öğrenmek için karşı aracın yanına gittiğini, araçtaki şahıslar ile kaza mahalline gelenler tarafından saldırıya uğradığını, darp edildiğini, cep telefonunun kırıldığını, bu nedenle müvekkilinin oradan ayrılmak zorunda kaldığını, müvekkilinin yokluğunda kaza tutanağının düzenlendiğini ve kusurun tamamen müvekkiline verildiğini, müvekkilinin ehliyetinin olduğunu, kendisinin karakola giderek ifade verdiğini, alkollü olmadığını, 0.77 mg/d1 etonolün karşılığının sıfır promil dahi sayılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalının olay tarihinden geçerli ehliyetinin olmasına, sürücünün olay yerini terketmesinin tek başına rücu sebebi olmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz sebeplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava,.... sözleşmesine dayanılarak, sigortalı aleyhine açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 2918 Sayılı KTK"nun 48.maddesinde, alkollü içki olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan rücuan destekten yoksun kalma tazminatı (maddi tazminat) istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK"nun 48. maddesinde; “Uyuşturucu veya Uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile alkollü olan sürücülerin karayolunda araç sürmeleri yasaktır.” hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddesinin başlığında "Alkol, Uyuşturucu veya Uyarıcı Maddeler Etkisi Altında Araç Sürme Yasağı” yazılmış olup, devamında ise “uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile kanlarındaki alkol miktarı 0.50 promilin üzerinde olan hususi otomobil sürücülerinin ve kanlarındaki alkol miktarı 0.20 promilin üstünde olan diğer araç sürücülerinin karayolunda araç sürmeleri yasak olacağı” belirtilmiştir.
Öte yandan, Zorunlu Mali Sorumluluk Genel Şartlarının (trafik sigortası) B.4.d maddesinde; “tazminatı gerektirin olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay, yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa” sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.
Yukarıda açıklanan yasa hükümlerine göre, hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK"nun 1281. (6102 sayılı
YTTK"nun 1409) maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
Yargıtay"ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir (HGK"nin 13.05.2015 gün ve 2013/17-2156 E.-2015/1338 K.; 14.05.2014 gün ve 2013/17-1098 E.-2015/644 K.; 26.02.2014 gün ve 2013/17-629 E.-2014/146 K.; 14.12.2005 gün ve 2005/11-624 E.-713 K. sayılı kararları).
Somut olayda; davalı, yönetimindeki araçla 06.07.2011 tarihinde saat 22.00 de dava dışı araçlarla kazaya karışmış, kaza tespit tutanağında davalıya kavşaklarda geçiş önceliğine uymadığından asli kusur verilmiş; diğer araç sürücülerine kusur izafe edilmemiştir. Davalı H.. K.."da 07.07.2011 tarihinde saat 04.59 da yapılan ölçümde 0.77 mg/d1 etonol tespit edilmiştir. Davacı sigorta şirketi vekili, kazanın alkolün etkisiyle meydana geldiğini ileri sürerek (zarar gören 3.kişilerin zararını giderdikten sonra) sigortalısına rücu talebinde bulunmuştur. Ancak yukarıda açıklanan ilkelere göre, sürücünün alkollü olması yalnız başına hasarın teminat dışında kalmasını gerektirmez, oluşan hasarın salt alkolün etkisi altında oluşup oluşmadığının saptanması gerekir. Bu konuda mahkemece inceleme yapılmamıştır.
Bu durumda mahkemece, aralarında nöroloji ve trafik kusur uzmanı bilirkişilerden oluşacak (İTÜ veya KGM gibi kurum veya kuruluşlardan) bilirkişi kurulundan; davalının olay saatindeki alkol promil oranının (Widmark formülüne göre) tespitinden sonra, olayın oluş şekli, yol, hava, görüş şartları, kazaya karışan diğer araçların sürücülerinin durumları ve dosyadaki diğer deliller hep birlikte değerlendirilerek, tüm sürücülerin kusur durumları kazanın münhasıran alkolün etkisi altına gerçekleşip gerçekleşmediğinin, başka unsurların da etkili olup olmadığının tespiti hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı Y.. A.. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.