
Esas No: 2019/157
Karar No: 2021/1972
Karar Tarihi: 18.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/157 Esas 2021/1972 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/157 Esas
KARAR NO: 2021/1972
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/10/2018
NUMARASI: 2015/297 E. -2018/975 K.
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan),
DAVA TARİHİ: 12/06/2015
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/06/2015
KARAR TARİHİ: 18/11/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Asıl ve birleşen davada davacılar vekili, müvekkilinin inşa ettiği ... Projesinden daire satın almış olan bir müşterisi tarafından satım bedeli karşılığında Keşidecisi ... olan ... 30.11.2014 tarih ve ... numaralı 15.000,00 TL ve ... 30.12.2014 tarih ve ... numaralı 15.000,00 TL tutarında iki adet çek verildiğini, çeklerin ciro edilerek taksili için ... Kazlıçeşme Şubesine verildiğini, çeklerin vade tarihleri gelmeden keşidecisi tarafından müvekkiline ödendiğini, çeklerin bankadan muamelesiz iade alınarak iade edildiğini, kendisini ...’ın avukatı olarak tanıtan bir şahsın müvekkilini arayarak çek bedelinin ödenmesini istediğini, müvekkili tarafından yapılan araştırma ile müvekkili tarafından iade edilen çekler üzerinde tahrifat yapılarak yeniden tedavüle sokulduğu, bankaya ibrazı sonucunda karşılıksız kaşesinin vurulduğunu, çeklerin keşideci ...’a iade edilirken arkalarındaki ciroların sehven unutulmuş olduğunun böylece anlaşıldığını, dava konusu çeklerin ikisinin de tarihleri 30.05.2015 olarak parafla değiştirilerek son ciranta ...’ın kardeş ... tarafından ...’m ortağı bulunduğu ... Ltd.Şti'ne ciro edildiğini, her ikisi de 15.000,00 TL tutarlı olan çeklerin bir tanesinin tutarının 515.000,00 TL olarak değiştirildiği ve müvekkilinin bu yolla zarara uğratılmak istendiğini, bu nedenle müvekkilinin dava konusu çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, bedelleri sona ermiş çeklerin tedavüllerinin sonlandırılarak bankaya iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili asıl dava yönünden ... nolu çek yönünden dava safhatında davasından feragat ettiğini bildirmiştir.
CEVAP: Asıl ve birleşen davada davalı vekili, davacıların ağır ve haksız ithamlar ile müvekkil firmaya mahkeme huzurunda organize bir suç örgütü gibi tanıtıldığını, çek keşidecisi tarafından çek bedellerinin ödenmesi neticesinde, davacılar tarafından çeklerin çek keşidecisine iadesi sırasında tahsil cirolarının iptal edilmediğini beyan ettiklerini ancak bu durumun ticari teamüllere aykırı olduğunu, davacıların çek cirolarını iptal etmemelerinin sebebinin; Davacı ... İnşaatın Esenyurt’ta yaptığı inşaattan müvekkiline satmış olduğu iki adet daireyi müvekkili şirkete devredemeyip, çek bedellerini müvekkilinden tahsil etmeleri nedeniyle borçlu olmalarından kaynaklandığını, müvekkili şirket ile davacı şirket ortaklarının ortağı bulunduğu ... A.Ş. arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, bu ticari ilişki neticesinde müvekkili şirketin dava dışı ... şirketinden olan cari hesap alacağına karşılık ... İnşaatın Grup şirketi ... A.Ş yetkilisi ...’e ... tarafından İstanbul Esenyurt ... Ada ... parsel ... Kat ... numaralı bağımsız bölümün devir işlemini yaptığını ve ... A.Ş. çalışanı ...'ya İstanbul Esenyurt ... Ada ... parsel ... Kat ... numaralı bağımsız bölümün devir işlemini yaptığını, dava konusu iki adet çekin de içerisinde bulunduğu bir kısım çekin ... tarafından Davacı şirket pazarlamacısı ...’ya teslim edildiği, ...’nın da çekleri ciro ederek ... A.Ş çalışanı ...’ya teslim ettiğini, Çeklerin teslim edildiğine dair teslim alan imzalarının bulunduğu çek fotokopilerinin ekte sunulduğunu, çeklerin, taraflar arasında satışa konu gayrimenkullerin iskanları ve tapu devir işlemleriyle ilgili harcamalarda kullanılması için verildiğini, bu işlemlerin gecikebileceği nedeniyle tarafların mutabakatı doğrultusunda keşideci tarafından paraflanarak değiştirildiğini, davacı ...’nın Davacı ... İnşaattan daire satın almadığını, ...’nın ... İnşaat adına çalıştığını, her iki davacı arasında gayrimenkul satışına konu herhangi bir belge sunulmadığını, davacıların iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacıların yerine getirmedikleri yükümlülüklerini müvekkiline yükleme çabasında olduklarını beyanla; İhtiyati tedbir kararın kaldırılmasına, ...’nın tedbir talebinin reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 17.10.2018 tarih ve 2015/297 Esas - 2018/975 Karar sayılı kararıyla; "... 30.11.2014 tarih ve 7008058 numaralı 15.000,00 TL bedelli çekin hamiline yazıldığı, ilk cirantanın birleşen dava davacısı ... olduğu, sonraki cironun ise asıl ve birleşen dava davacısı ...AŞ'ye ait bulunduğu, sonrasında ... bankasının sadece kaşesi olduğu, çek aslının incelenmesinde ise bu çekin ibraz tarihinin 30/05/2015 ve bedelinin ise 515.000,00 TL olarak keşideci tarafından imzası ile tashih edildiği, ... Bankasının kaşesinden sonra yine davacı .... AŞ'ye ait ikinci bir ciro, ondan sonra ise müflis davalı ... LTD.ŞTİ 'ne ait ciro ve ondan sonraki cironun ise davalı ...'a ait bulunduğu, davalı ... tarafından bankaya ibraz edildiği ve karşılıksız şerhi verilmiş olduğu, çekteki davacıya ait birinci ve ikinci cironun davacı şirkete ait olduğu davacı vekilinin imzalı beyanı ile teyit edildiği; her ne kadar davacı, çeklerin bankadan muamelesiz iade alınarak keşideciye iade edildiğini, çeklerin keşideci ...’a iade edilirken arkalarındaki müvekkiline ait ciroların iptal edilmesinin sehven unutulmuş olduğunu ve müvekkili tarafından iade edilen çekler üzerinde tahrifat yapılarak yeniden tedavüle sokulduğunu ileri sürmüş ise de bu iddianın hayatın olağan akışına aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. Zira, çekte tashih işleminden sonra davacı şirkete ait yeni bir cironun bulunması, çekin keşideci tarafından tashihinden sonra davacı tarafından yeniden cirolandığı anlamına geleceğinden bu iddiaya bu nedenle itibar edilememiştir. Diğer yandan çek bir ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun tasfiyesi amaçlı verildiğine karinedir. Davacı bu karinenin aksini ispat edememiştir. Bu nedenle asıl davada dava konusu bu çek yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Birleşen davaya gelince; dava konusu iki çek üzerinde de tashih işlemi mevcuttur. Bankadan gelen cevabi yazı ekindeki fotokopiden anlaşılacağı üzere 30.11.2014 tarih ve ... numaralı 15.000,00 TL bedelli çekin hamiline yazıldığı, ilk cirantanın birleşen dava davacısı ... olduğu, sonraki cironun ise asıl ve birleşen dava davacısı ... AŞ'ye ait bulunduğu, sonrasında ... bankasının sadece kaşesi olduğu, diğer 30.12.2014 tarih ve ... numaralı 15.000,00 TL bedelli çekin hamiline yazıldığı, ilk cirantanın birleşen dava davacısı ... olduğu, sonraki cironun ise asıl ve birleşen dava davacısı ... AŞ'ye ait bulunduğu, sonrasında ... bankasının sadece kaşesi olduğu, bilahare bu çekin ibraz tarihinin 30/05/2015 olarak keşideci tarafından değiştirildiği, ... bankasının cirosundan sonra ise yine davacıya ait ikinci bir ciro bulunduğu saptanmıştır. Bilindiği üzere çek tedavüle çıktıktan sonra keşideci tarafından keşide tarihinin değiştirilmesi halinde; çekin ödenmek suretiyle veya borç ilişkisinin herhangi bir nedenle sona ermesi nedeniyle keşideciye iade edildiğinin kabulü gerekir. Dolayısı ile keşide tarihinin değiştirilmesi halinde, çeki değişiklikten önce cirolamış olan kişilerin bu çekten dolayı sorumluluklarının sona erdiğinin kabulü gerekir. Bu nedenle birleşen davada davacının çeklerin keşide tarihlerinin keşideci tarafından değiştirilmesinden sonra davacının ikinci bir cirosunun bulunmadığından ilk cirosu nedeniyle sorumlu tutulamayacağı sonucuna varılarak birleşen davanın kabulüne" karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Asıl dava yönünden davacı ... vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; "Dava konusu çekin müvekkilden iade alınmasından sonra ciro ile iki el değiştirdiğini, bu sırada çekin bedelinin 15.000,00 TL olduğunu, çeki bankaya 515.000,00 TL olarak ibraz edenin keşidecinin ortağının kardeşi davalı ... olduğunu, burada keşideci ile bu kişilerin birlikte hareket ettiklerini, Banka ve müvekkil şirket kayıtlarında 15.000,00 TL olduğu sabit olan çekin 515.000,00 TL olduğu anda davacı cirosunun bulunduğunun kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Davalıların dairelerin teslim edilmemesi üzerine 'Karşılıklı mutabakat ile çekin bedeli ve tarihinin değiştirildiğini' iddia etmelerine rağmen bu konuda yazılı bir mutabakatı dosyaya sunmadıklarını, TTK.748.maddesindeki, "Bir poliçe metni değiştirildiği takdirde, değiştirmeden sonra poliçe üzerine imza koymuş olan kişiler, değişmiş metne ve ondan önce imzasını koyanlar ise eski metne göre sorumlu olurlar." hükmü gereğince davacının hangi çek metninden sorumlu olduğunun tespiti gerekirken, yanlış yorum ve gerekçe ile hatalı karar verildiğini, müvekkilin en fazla 515.000,00 TL'nin 15.000,00 TL'lik bölümünden sorumlu olabileceğini, Banka cevaplarından da anlaşılacağı üzere, çekin vadesinin sonradan 30.05.2015 olarak değiştirildiği anda bile bedelinin 15.000,00 TL olduğunu, bu şekliyle bankaya da sunulduğunu, daha sonraki tarihte bedelinin 515.000,00 TL yapıldığını ve keşideci tarafından paraflandığını, Davacı müvekkilin herhangi bir borcun tasfiyesi amacıyla üstlendiği 515.000,00 TL'lik bir kambiyo taahhüdünün bulunmadığını, davalı tarafça da bunun aksini gösterir yazılı bir delilin dosyaya sunulmadığını," beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir. Birleşen dava yönünden davalı ... vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; "Dava konusu çeklerdeki keşide tarihi ve çek bedelindeki düzeltmelerin davacının bilgisi ve onayı dahilinde yapıldığı bu nedenle cirosunu iptal etmeyerek sorumlu kalmaya devam ettiği açık olup yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Davalı müflis ...'ın ortağı ... tarafından keşide edilen çek bedellerinin haricen ve bankaya ibrazla asıl dava davacısı şirkete ödendiğini, çeklerin bedeli ödendiğinden çekin keşidecisi ...’a iade edildiğini, Davalı müflis ... şirketine devredilecek taşınmazların devri geciktiğinden asıl dava davacısı şirket, davalı müflis şirkete devredeceği taşınmazlar karşılığı, dava konusu ... Bankası Esenyurt Şubesine ait keşidecisi ..., Keşide Yeri İstanbul, Keşide Tarihi 01.12.2014 Bedeli 15.000 TL olan ... Çek nolu çekin keşide tarihli 30.05.2015 olarak düzeltilip paraflandıktan sonra, davacı şirket tarafından ikinci kez cirolandığını, davalı müflis ... şirketine devredilecek taşınmazların aradan geçen zamana rağmen devredilmemesi üzerine varılan mutabakat neticesinde, keşide tarihi daha önce 30.05.2015 olarak düzeltilip paraflanan ... Bankası Esenyurt Şubesine ait keşidecisi ..., Keşide Yeri İstanbul, Bedeli 15.000 TL olan ... Çek nolu çekin bedelinin 515.000 TL olarak düzeltilerek paraflandığını, Dava konusu çeklere ilişkin keşide tarihi ve çek bedelinde keşideci ... tarafından yapılan ve paraflanan düzeltmelerin davacının bilgisi ve onayı ile yapıldığını, Davacının, dava konusu çeklerin en son düzeltilmiş hali olan keşide tarihi 30.05.2015 bedeli 515.000 TL olan ... Çek nolu çekten ve keşide tarihi 30.05.2015 bedeli 15.000 TL olan ... Çek nolu çekten dolayı sorumluluğu bu bedeller üzerinden kabul ettiği için çekler üzerindeki cirosunu iptal etmediğini, Davacının çekler üzerindeki ciroları iptal etmeyi unuttuklarına ilişkin iddiası hukuki dayanaktan yoksun olup dava konusu çeklerden sorumlu olacağını, kaldı ki;çeklerin bankadan aynı tarihte alınmadığı, 20 gün ara ile iade alındığını, Tek taraflı ve eksik incelemeyeye dayalı bilirkişi raporuna dayanarak, rapora yönelik itirazlar değerlendirilmeden birleşen davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, hem tarafımızın hem de iflas idaresinin yokluğunda bilirkişi incelemesi yapıldığı gibi iflas idaresine davalılardan müflis ... Ltd. Şti.’nin 2014 ve 2015 yılı ticari defterlerini ibraz imkanı tanınmadığını; yalnızca davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi ile kanaat sunulan, taleplerimizin incelenmediği tek taraflı olarak tanzim edilmiş bilirkişi raporu yargıtay denetimine açık, şeffaf, hükme esas alınabilecek nitelikte bir rapor olmadığını, Kabul etmemek kaydıyla; bir an için davacı yanın düzeltme yapılan 30.05.2015 tarihli, 515.000 tl bedelli, ... çek nolu çek yönünden sorumlu olmadığı kabul edilse dahi, davaya konu çeklerdeki düzeltmelerden önceki bedeller (15.000,00 TL + 15.000,00 TL) yönünden sorumlu olacağını." beyanla birleşen dosya yönünden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK'nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden önce açılan menfi tespit davasıdır. Asıl ve birleşen davada davacılar, her biri 15.000,00 TL bedelli iki adet çekin kendilerinde iken ödenmesi üzerine keşideciye iade edildiğini, ancak cironun iptal edilmesinin sehven unutulduğunu, daha sonra çeklerden birindeki keşide tarihi ile bedel kısmının değiştirilerek yeniden tedavüle sokulduğundan bahisle menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı taraf ise iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından, "... 30.11.2014 tarih ve 15.000,00 TL bedelli çekte davacıların ciranta olduğu, çek aslının incelenmesinde ise bu çekin ibraz tarihinin 30/05/2015 ve bedelinin ise 515.000,00 TL olarak keşideci tarafından imzası ile tashih edildiği, banka kaşesinden sonra yine davacı .... AŞ'ye ait ikinci bir cironun bulunduğu, ondan sonra ise müflis davalı ... LTD.ŞTİ 'ne ait ciro ve ondan sonraki cironun ise davalı ...'a ait bulunduğu, çekteki davacı şirket adına atılı birinci ve ikinci cironun davacıya ait olduğu davacı vekilince teyit edildiği; davacının 'çeklerin ödemesi alındıktan sonra keşideciye iade edilirken ciroların iptalinin unutulduğu' ve müvekkili tarafından iade edilen çekler üzerinde tahrifat yapılarak yeniden tedavüle sokulduğu yönündeki iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu; çekte tashih işleminden sonra davacı şirkete ait yeni bir cironun bulunmasının çekin keşideci tarafından tashihinden sonra davacı tarafından yeniden cirolandığı anlamına geleceğinden asıl davada dava konusu bu çek yönünden davanın reddine karar verildiği, diğer çek yönünden ise davacı feragatinin bulunduğu, Birleşen davaya gelince; dava konusu iki çek üzerinde de tashih işlemi mevcuttur. Bilindiği üzere çek tedavüle çıktıktan sonra keşideci tarafından keşide tarihinin değiştirilmesi halinde; çekin ödenmek suretiyle veya borç ilişkisinin herhangi bir nedenle sona ermesi nedeniyle keşideciye iade edildiğinin kabulü gerekir. Dolayısı ile keşide tarihinin değiştirilmesi halinde, çeki değişiklikten önce cirolamış olan kişilerin bu çekten dolayı sorumluluklarının sona erdiğinin kabulü gerekir. Bu nedenle birleşen davada davacının çeklerin keşide tarihlerinin keşideci tarafından değiştirilmesinden sonra davacının ikinci bir cirosunun bulunmadığından ilk cirosu nedeniyle sorumlu tutulamayacağı sonucuna varılarak birleşen davanın kabulüne" karar verilmiştir. Hüküm asıl dava yönünden davacı ... vekili birleşen dava yönünden davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Asıl ve birleşen davada; 30.11.2014 tarih, ... çek numaralı ve 15.000,00 TL ve 30.12.2014 tarih, ... çek numaralı ve 15.000,00 TL tutarında iki adet çekte her iki davacının ciranta olduğu, davacıların çeklerin haricen tahsil edilmesi nedeniyle çeklerin keşideciye iade edildiğini, ancak cirolarını iptal etmeyi unuttuklarını, akabinde ... çek numaralı 30.12.2014 keşide tarihli çekin keşide tarihinde ve bedelinde tahrifat yapıldığı iddiasıyla her iki çek yönünden menfi tespit isteminde bulundukları; mahkemece yapılan incelemede 30.12.2014 tarihli çekin keşide tarihinin 30/05/2015 ve bedelinin ise 515.000,00 TL olarak değiştirildiğinin ve bu durumun keşideci imzası ile tashih edildiğinin belirlendiği, keşideci tarafından yapılan bu tashih sonrasında davacı ... Tarafından çekin yeniden ciro edildiği hususları sabittir. TTK.748.maddesindeki, "Bir poliçe metni değiştirildiği takdirde, değiştirmeden sonra poliçe üzerine imza koymuş olan kişiler, değişmiş metne ve ondan önce imzasını koyanlar ise eski metne göre sorumlu olurlar." hükmü gereğince, birleşen dosya davacısı ...'nın çekin yeni metninde cirosunun bulunmadığı dosya kapsamıyla sabit olduğundan; bu davacının 30.12.2014 tarihli çek açısından 15.000,00 TL, herhangi bir değişiklik işlemine tabi tutulmadığı anlaşılan 30.11.2014 tarihli çek açısından 15.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL yönünden sorumluluğunun devam etmesine rağmen, davacının menfi tespit isteminin tümüyle kabul edilmesi hatalı olduğundan, davalı ... vekilinin bu yöndeki istinaf istemi yerindedir. Asıl dava yönünden ise; çek tarihinde ve bedelinde değişiklik yapıldığı belirtilen başlangıçta 30.12.2014 keşide tarihli çekin önce keşide tarihinin 30/05/2015 olarak değiştirildiği ve çekin bu şekilde işlem gördüğü gerek dosyada mevcut banka kayıtları, gerekse de davalı beyanlarıyla sabittir. Çekin daha sonraki tarihte bedelinin 515.000,00 TL olarak değiştirilmiş olması karşısında; davacı ... çek bedelinin değiştirilmesinden önce çeki ikinci kez ciro ettiği, bunun dosyada mevcut 17/06/2015 tarihli ... Bankası A.Ş yazı cevabı ve çek fotokopisi ile sabit olduğu anlaşıldığından, TTK.748.maddesi uyarında bu davacının da çeki ikinci kez ciro ettiği andaki çek bedeli olan 15.000 TL ile sınırlı olarak sorumlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ...vekilinin belirtilen yöndeki istinafının kabulü ile asıl ve birleşen dava yönünden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulması yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı ...vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-Davalı ... vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 3-Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 17/10/2018 gün, 2015/297 Esas, 2018/975 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
I-)ASIL DAVA YÖNÜNDEN; A-)30/11/2014 keşide tarihli, ... çek numaralı ve 15.000,00 TL bedelli çek yönünden açılan davanın feragat nedeniyle REDDİNE, B-)Başlangıçta 30/12/2014 keşide tarihli, ... çek numaralı ve 15.000,00 TL bedelli çekin davacı ...tarafından ikinci kez ciro edildiği tarihte çek bedelinin 15.000,00 TL olduğu anlaşıldığından, davacının bu çek nedeniyle davalı tarafa 15.000,00 TL ile sınırlı olarak borçlu olduğunun tespiti ile, çekin değişen bedeli nedeniyle çekin yeni bedeli olan 515.000,00 TL'nin 500.000,00 TL'si yönünden davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine,
II-)BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN; A-)Davacı ...'nın 30/11/2014 keşide tarihli, ... çek numaralı ve 15.000,00 TL bedelli çek yönünden davalılara bu bedel üzerinden borçlu olduğu anlaşıldığından, bu çek ile ilgili davacının menfi tespit talebinin REDDİNE, B-)Davacı ...'nın başlangıçta 30/12/2014 keşide tarihli, ... çek numaralı ve 15.000,00 TL bedelli çekin değişen keşide tarihi ile çek bedeline ilişkin ikinci bir cirosu bulunmadığı anlaşıldığından, davacının bu çek nedeniyle davalı tarafa 15.000,00 TL ile sınırlı olarak borçlu olduğunun tespiti ile, çekin değişen bedeli nedeniyle çekin yeni bedeli olan 515.000,00 TL'nin 500.000,00 TL'si yönünden davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, 4-Asıl dava yönünden; a-)Alınması gereken 34.155,00 TL harçtan, peşin alınan 9.051,10 TL (512,33 + 8.538,77) harcın mahsubu ile bakiye 25.103,90 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına, b-)Davacı tarafından yatırılan 9.051,10 TL (512,33 + 8.538,77) harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, c-)Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 27,70 TL başvurma harcı ile 309,30 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 337,00 TL'den davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 327,18 TL'sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, d-)Kabul edilen kısım üzerinden davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 42.050,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, e-)Reddedilen kısım üzerinden davalılar lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 5-Birleşen dava yönünden; a-)Alınması gereken 34.155,00 TL harçtan, peşin alınan 9.051,10 TL (512,33 + 8.538,77) harcın mahsubu ile bakiye 25.103,90 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına, b-)Davacı tarafından yatırılan 9.051,10 TL (512,33 + 8.538,77) harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, c-)Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 27,70 TL başvurma harcı, 500,00 TL bilirkişi ücreti ile 250,30 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 778,00 TL'den davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 755,33 TL'sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, d-)Kabul edilen kısım üzerinden davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 42.050,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, e-)Reddedilen kısım üzerinden davalılar lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 6-İstinaf yargılaması yönünden; a-)İstinaf peşin harcının talebi halinde davacı ...ile davalı ...'a iadesine, b-) İstinaf aşamasında davacı ...tarafından yapılan yargılama gideri olan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 112,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 210,10 TL'nin davalılardan alınarak davacı ...ye verilmesine, c-) İstinaf aşamasında davalı ... tarafından yapılan yargılama gideri olan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 43,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 141,10 TL'nin davacı ...den alınarak davalı ...'a verilmesine, d-)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/11/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.