Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/11497
Karar No: 2020/3667

Silahlı terör örgütüne üye olma - Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Kişiler arasındaki aleni olmayan görüşmeleri kaydetme - Özel hayatın gizliliğini ihlal etme - Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme veya yayma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/11497 Esas 2020/3667 Karar Sayılı İlamı

 

 

16. Ceza Dairesi         2019/11497 E.  ,  2020/3667 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Kamu görevlisinin
resmi belgede sahteciliği, Kişiler arasındaki aleni
olmayan görüşmeleri kaydetme, Özel hayatın
gizliliğini ihlal etme, Kişisel verileri hukuka aykırı
olarak ele geçirme veya yayma
Hüküm : 1-Sanıklar ..., ve ... hakkında; Kamu görevlisinin
resmi belgede sahteciliği suçu açısından; TCK’nın
204/2, 62/1, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet, hükümlerine yönelik istinaf başvurularının esastan reddi
2-Sanıklar ..., ve ... hakkında; Kişiler arasındaki
aleni olmayan görüşmeleri kaydetme suçu açısından;
6526 sayılı Kanun değişik TCK’nın 133, 137/1-a,
62/1, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet hükümlerine
yönelik istinaf başvurularının esastan reddi,
3-Sanıklar ... ve ... hakkında;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu açısından;
TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62/1,
53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
hükmüne yönelik istinaf başvurularının esastan reddi,
4-Sanıklar ... ve ...
hakkında; katılan ...’a yönelik kişiler
arasındaki aleni olmayan görüşmeleri kaydetme, özel
hayatın gizliliğini ihlal etme, kişisel verileri hukuka
aykırı olarak ele geçirme veya yayma suçlarından
CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat hükmüne
yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
A-Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan verilen mahkumiyet hükmüne; sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve kişiler arasındaki aleni olmayan görüşmeleri kaydetme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine; katılan ... vekilinin sanıklar ... ve ... hakkında katılana yönelik kişiler arasındaki aleni olmayan görüşmeleri kaydetme, özel hayatın gizliliğini ihlal etme ve kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme veya yayma suçlarından kurulan beraat hükümlerine; sanık ..."ın ise hükümden sonra 24.10.2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun kapsamında, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve kişiler arasındaki aleni olmayan görüşmeleri kaydetme suçlarından hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1-Sanık ... müdafiine gönderilerek 27.05.2019 tarihinde usulüne uygun olarak Tebligat Kanununun 21. maddesine göre tebliğ edilen istinaf mahkemesi kararının, ayrıca sanık için de tebligat çıkarılmak suretiyle 21.06.2019 tarihinde tebliğ edildiği, kararın sanık müdafiince 17.06.2019 elektronik imza tarihli dilekçeyle, sanık tarafından ise 03.07.2019 havale tarihli dilekçeyle temyiz edildiği anlaşılmakla; müdafiine tebligat yapıldıktan sonra kendisini müdafii ile temsil ettiren sanığa yapılan tebligatın müdafiinden ayrı olarak sanığa yeniden temyiz süresi
başlamasına hak tanımayacağından yasal süresinden sonra hükmü temyiz ettiklerinden;
5271 sayılı CMK"nın 298. maddesinde öngörülen süreden sonra olması nedeniyle;
2-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ya atılı suçlardan verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararları, verilen cezaların tür ve süresine göre 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile değişik CMK"nın 286. maddesi gereğince de temyiz edilemez nitelikte olduğundan;
3-... ve ... hakkında katılana yönelik eylemleri dolayısıyla İlk Derece Mahkemesince verilen beraat kararının istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince hükmolunan istinaf başvurusunun esastan reddi kararı, türüne göre CMK"nın 286/2-g maddesi gereğince temyiz edilemez nitelikte olduğundan;
Katılan vekili, sanık ... ile diğer sanıklar ve müdafilerinin temyiz istemlerinin; CMK"nın 298. maddesi gereğince REDDİNE,
B-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında diğer temyiz talepleri açısından ise;
Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından, ayrıca sanık ... müdafii ile sanık ...’ın süresinden sonra talepte bulundukları anlaşıldığından; sanık ..., ..., ... ve ... müdafileri ile sanık ...’ın duruşmalı inceleme istemlerinin CMK"nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ...’nin yasal süresinden sonra temyiz dilekçesi gönderdikleri belirlenerek, sanıklar müdafilerinin temyiz talepleri üzerine;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I-Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan verilen mahkumiyet hükümleri açısından;
Dosyada mevcut diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, ByLock tespit ve değerlendirme tutanakları beklenilmeden karar verilmesi ve başka dosya şüphelisi ...’ın beyanlarının CMK"nın 217. maddesi uyarınca sanık ... ve müdafiine okunup diyecekleri sorulmadan hükme esas alınması sonuca etkili görülmemiş; kısa kararda sanık ... hakkında temel ceza belirlenirken teşdiden ceza verildiği belirtilmesine rağmen 5 yıl hapis cezasına hükmolunması, aleyhe temyiz olmadığından, sanık ... hakkında TCK"nın 314/2. maddesi uyarınca tayin edilen 5 yıl 6 ay hapis cezasından, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereği ½ oranında artırım yapılırken, ""7
yıl 15 ay"" hapis cezası yerine hesap hatası sonucu ""8 yıl 3 ay"" hapis cezası belirlenmesi, TCK"nın 62. maddesi uygulanması suretiyle sonuç ceza doğru belirlendiğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1 maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1-Gaziantep H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olarak bulunan sanık ... ve Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olarak bulunan ...’ün, hükümden önce 25.08.2017 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı KHK’nın 147. maddesiyle değiştirilen ve yine hükümden önce 08.03.2018 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7078 sayılı Kanunun 142. maddesi ile de kanunlaştırılan CMK’nın 196/4. maddesinde öngörülen zorunluluk halinin ne olduğu belirtilmeden mahkeme salonunda hazır bulundurulmayıp SEGBİS yöntemiyle esas hakkındaki savunması ve son sözü sorulmak suretiyle yargılamanın tamamlanıp CMK’nın 289/1-h maddesi kapsamında aynı Kanunun 196/4. maddesine muhalefet edilmesi,
2-Ayrıntıları Dairemizin 2017/1809 E ve 2017/5155 sayılı kararında ve Dairemizce de benimsenen, istikrar kazanmış yargısal kararlarda açıklandığı üzere;
Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir. (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, syf. 383 vd.)
Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır. (Toroslu özel kısım syf. 263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf. 28, Özgenç Genel Hükümler syf. 280)
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Sanık ...’ın, dosya kapsamına göre terör örgütü hiyerarşisi içinde olduğuna ilişkin delil elde edilemeyen, usulsüz istihbari dinleme nedeniyle örgüt üyesi olduğu kabul edilen sanığın, faaliyetlerinde çeşitlilik, devamlılık ve yoğunluk bulunmadığından örgüt üyesi olma suçunun unsurları oluşmadığı gözetilerek; temyiz incelemesi esnasında UYAP sisteminde bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda sanık hakkında tanzim edilmiş “veri inceleme raporu” bulunduğu tespit edilmekle, ilgili birimlerden gerekli araştırma yapılıp bahse konu raporun dosyaya getirtilerek CMK"nın 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafiine okunup diyeceklerinin sorulması, ayrıca anılan bilgi havuzunda başka deliler bulunması halinde bunların da değerlendirilmesi ile sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Kabul ve uygulamaya göre ise;
a-Sanık ... Kaya hakkında TCK"nın 314/2. maddesi uyarınca tayin edilen 5 yıl 6 ay hapis cezasından, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereği ½ oranında artırım yapılırken, ""7 yıl 15 ay"" hapis cezası yerine hesap hatası sonucu ""8 yıl 3 ay"" hapis cezası belirlenmesi,
b-TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının nazara alınmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerle BOZULMASINA, sanıklar ... ve ...’ün ceza miktarı, mevcut delil durumu, suç vasfı ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak tahliye taleplerinin reddi ile tutukluluk
hallerinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












 

 

 



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi