
Esas No: 2015/5885
Karar No: 2015/14440
Karar Tarihi: 10.09.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/5885 Esas 2015/14440 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 3201 sayılı Kanun uyarınca yapılan borçlanmanın 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında kabulü gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26"ncı maddesinde hakimin, tarafların istem sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği açıklanmış olmakla, hukuk yargılamasına “istemle bağlılık” ilkesi egemen kılınmıştır.
Öte yandan; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297’nci maddesinde; “...taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmüne yer verilmiş olup, hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekir.
Somut olayda; davacı ... Sigortasına giriş tarihi olan 05.01.1981 tarihinin Türkiye"de sigorta başlangıç tarihi olduğunun ve boçlanmasının 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında kabul edilmesi gerektiğinin tepsitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece sigorta başlangıç tarihinin tespitine ilişkin talebin eldeki davadan tefriki yönünde ara karar tesis edilmiş ve davacının dosyada kalan talebi yönünden ise; davacının borçlanma talep tarihinde ve halen Türk vatandaşı olmasına rağmen, “...Vatandaşlık Kanunun uyarınca Türk vatandaşı olduğu dönemdeki süreleri borçlanabileceğinden...” bahisle “davacının borçlanmaya hakkı olduğunun tespitine” şeklinde hüküm kurulmuştur. Söz konusu gerekçe davacının talebinden farklı olduğundan anılan taleple bağlılık ilkesi ihlal edildiği gibi, hangi süreleri, hangi statü ve kapsamda borçlanabileceğine ilişkin açıklık taşımayan hüküm infazda tereddüde neden olabileceğinden, yazılı şekilde karar verilmesi usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.