13. Hukuk Dairesi 2013/8031 E. , 2013/22076 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, avukat olduğunu, davalı banka ile aralarında 14.10.2004 tarihinde düzenledikleri avukatlık hizmet sözleşmesi gereğince, bankanın üçüncü kişilerden olan alacaklarının tahsili amacıyla çeşitli icra dosyalarıyla davalıya vekaleten takipler başlattığını, bu takipler devam ederken davalının iş akışını durdurduğunu, masraf avansı ödemelerini yapmadığını, vekaletteki yetkilerinin kısıtlandığını, bu şekilde eylemli olarak sözleşmenin feshedilmesi nedeni ile 6.2.2009 tarihli ihtarla istifa ettiğini bildirdiğini, sözleşmenin 3. Maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin takibe rağmen ödenmediğini ileri sürerek, haksız itirazın iptali ile % 40 inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının icra dosyalarını takipsiz bıraktığını, sözleşme gereğince ücret ödeme koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 535.714 TL.üzerinden itirazın iptali ile % 40 nin dava tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalı bankanın alacaklarının tahsili için başlattığı icra takiplerinden dolayı sözleşme gereği vekalet ücreti ile karşı taraftan tahsil edilecek vekalet ücret için bu dava ile talepte bulunmuş, davalı ise bu talepler yönünden ücret isteme koşullarının oluşmadığını savunmuştur.
Taraflar arasındaki 14.10.2004 tarihli avukatlık hizmet sözleşmesinin 3. Maddesinde; davacı avukata ödenecek ücretin ne şekilde olacağı ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. O halde davacı, istifa tarihi itibariyle takip etmiş olduğu dosyalar için sözleşmede kararlaştırılan şekilde ücret talep edebilir.
Avukatlık kanununun 164/son maddesi hükmüne göre, karşı tarafa yüklenen ücret avukata aittir. Görülmekte olan davada davacı, Avukatlık Kanununun 164/son maddesine göre hasıma yükletilmesi gereken ücreti de talep etmiştir. Karşı tarafa tahmil edilecek vekalet ücretinin miktarı, dava ve icra takibinin sonuçlanması ile belli olur. Vekil edenin avukatına ödeme borcu da, bunun karşı taraftan tahsil edildiği anda doğar. Henüz karşı taraftan vekalet ücreti alacağını tahsil etmemiş olan müvekkilden, avukat bu ücret alacağını isteyemez. Açıklanan bu husus taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ile de taraflarca kabul edilmiştir.
Somut olayımızda, davacı ancak istifa tarihine kadar sonuçlandırdığı, dosyalar ile yine aynı tarih itibariyle karşı taraftan tahsil ettiği veya tahsil etmiş sayılabileceği ücretleri isteyebilir. Tahsilat olmayan veya tahsil etmiş kabul edilemeyeceği dosyalarla ilgili olarak davacı bir ücret talebinde bulunamaz. Davacının istifadan önce işlemden kaldırılan yada onun ihmali neticesinde tahsilatın geciktiği veya yapılamadığı takip dosyaları yönünden davacı vekalet ücreti adı altında hiçbir ücret isteyemeyeceği gibi, karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti yönünden de istifa tarihi itibariyle tahsil edilmeyen veya tahsil edilebilirlik aşamasına gelmeyen takip dosyaları yönünden de talepte bulunamaz.
Hükme esas alınan 24.2.2012 tarihli raporda, davacı avukat tarafından takip edilen tüm icra dosyaları için sözleşmede kararlaştırılan şekilde hesaplama yapılmamış, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre dosyaların aşamaları gözetilmeksizin ücret hesabı yapılmış, karşı yan vekalet ücreti için de aynı şekilde bir ayrıma gidilmeden hesaplama yapılmıştır.
Hal böyle olunca mahkemece, yukarıda açıklanan şekilde sözleşme hükümleri de gözetilerek, davacının talep edebileceği vekalet ücreti alacağı ile karşı tarafa yükletilmesi gereken vekalet ücreti alacağından istifa tarihine kadar tahsil edilmiş veya tahsil aşamasına gelmiş alacak miktarları belirlenmeli, sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Bu yönler gözetilmeksizin yetersiz bilirkişi kurulu raporu esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 7.248.00 TL harcın istek halinde iadesine, 19.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.