17. Hukuk Dairesi 2014/2840 E. , 2015/11284 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 27.10.2015 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ..."ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı üç taşınmazdan ikisini 24.4.2007, birini de 26.4.2007 tarihinde davalı ..."e, ..."nin de borçludan aldığı iki taşınmazı 7.5.2007 ve 10.5.2007 tarihlerinde davalı ..."e sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu ..., dava konusu taşınmazları güvendiği için davalılar ... ve ..."e devrettiğini davayı kabul ettiğini belirtmiş, vekili ise takip konusu alacakla ilgili menfi tespit davası açtıklarını sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar savunma yapmamıştır.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, davalı borçlunun dava dışı 2008/636 esas sayılı davaya konu iki adet taşınmazı ile yine dava dışı 2007/424 esas sayılı davaya konu iki taşınmazını ve eldeki davada üç adet taşınmazı davalı ..."e devrettiği, tüm satışların piyasa değerinin çok altında kaldığı, davalı ..."nin borçlunun durumunu ve amacını bildiği, davalı ..."nin ise taşınmazları davalı ..."den bilerek devraldığı ve kötü niyetli olduğu tespit edilemediğinden davacının davalı ... aleyhine açtığı davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden davalılar ... ve ... aleyhine açılan davanın kabulüne dava konusu taşınmazların satımına ilişkin tasarrufların takip konusu alacak ve eklentilerinin ulaştığı miktarla sınırlı olarak davalılardan alınmasına karar verilmiş ;hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. ... ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki ... takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.
Somut olayda dava konusu 720 parselin 1/8 hissesi 20.4.2007 tarihinde davalı borçlu ... tarafından davalı ..."ye, 124 ada 1 parsel 5 blok 11.kat 47 nolu bağımsız bölüm 24.4.2007 tarihinde borçlu tarafından davalı ..."ye onun tarafından 7.5.2007 tarihinde davalı ..."ye, 19613 parsel 10 nolu bağımsız bölüm borçlu tarafından 26.4.2007 tarihinde davalı ..."ye onun tarafından da 10.5.2007 tarihinde davalı ..."e satılmıştır. Dava konusu 720 parselin 1/8 hissesinin davalı ... tarafından davalı ..."ye satışına ilişkin 20.4.2007 tarihli tasarrufun bedel farkı ve davalı ..."nin borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden olması nedeniyle İİK"nun 278/3-2 ve 280/1 madde gereğince davacının dava konusu alacak ve fer"ileriyle sınırlı iptaline karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. Dava konusu 124 ada 1 parsel 11.kat 47 nolu bağımsız bölümün satışına ilişkin davalı borçlu ile ... arasındaki 24.4.2007 tarihli tasarrufun bedel farkı ve davalı ..."nin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle İİK"nun 278/3-2 ve 280/1 madde gereğince iptale tabi olduğu, dava konusu 19613 parsel 10 nolu bağımsız bölümün davalı borçlu ile ... arasındaki 26.4.2007 tarihli tasarrufun davalı Al"nin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle İİK"nun 280/1 madde gereğince iptale tabi olduğu yönündeki mahkemenin kabul gerekçesi doğru olmakla birlikte anılan taşınmazların davalı ... tarafından davalı 4.kişi ..."ye satışına ilişkin 7.5.2007 ve 10.5.2007 tarihli tasarruflar yönünden davalı ..."in borçlunun sahibi olduğu farklı şirketlerde çeşitli tarihlerde görev aldığı, ticari ve sosyal ilişkileri olduğu iddia edildiğinden ilgili ticaret sicil müdürlüğü"ne müzekkere yazılarak davalı borçlu ..."ın ve davalı ..."in ortağı oldukları şirketlerin ticaret sicil kayıtlarının istenmesi, adı geçen davalıların ... ve vergi kayıtlarının celbi ile incelenmesi gerektiğinde tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davalı ..."nin İİK"nun 280/1 maddesi kapsamında borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olup olmadığının belirlenmesi; borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden ise 7.5.2007 ve 10.5.2007 tarihli tasarruflarında davacının alacak ve fer"ileriyle sınırlı olarak iptaline ;aksi takdirde kötüniyetli olduğunun ispatlanamaması halinde davalı ... yönünden dava konusu 124 ada 1 parsel 5 blok 11.kat 47 nolu bağımsız bölüm ile 19613 parsel 10 nolu bağımsız bölüm yönünden davanın İİK"nun 283/2 maddesi gereğince bedele dönüşmesi nedeniyle davalı ..."nin anılan taşınmazları elden çıkardığı tarihteki bedeli (bilirkişiden anılacak ek rapor sonucuna göre) nispetinde davacının alacak ve fer"ileriyle sınırlı olarak nakten tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 26/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.