11. Hukuk Dairesi 2017/4713 E. , 2019/3854 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 12. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 16/05/2017 tarih ve 2017/106-2017/195 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 14.05.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekil Av. Şeyma Aydın dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, tarafların dava dışı Lale Mimarlık Mühendislik İnş. San. Lab. Hizm. Tic. Ltd. Şti."nin müşterek imzayla temsile haiz ortakları olduğunu, ilgili şirketin vergi borçları nedeniyle borçlu davalının 27/05/2011 tarihli ortaklar kurul kararını oybirliği ile imzalayarak 6111 sayılı Kanun kapsamında vergi dairesine müracaat ederek şirketin borçlarını yapılandırarak 31/12/2011-31/10/2012 tarihleri arasında toplam 6 takside bölündüğünü, şirketin, sözkonusu vergi borçlarını öz kaynaklarıyla ödeyecek imkanı bulunmadığını, son 3 yıllık bilançoya göre zarar ettiğini, kâr elde edemediğini, yapılandırmaya uyulmayıp taksitlere riayet edilmediği takdirde şirketin sorumlu olacağı borcun ödeme tablosuna göre 7.572.698,74 TL artacağını, izah edilen ihtimalin önüne geçmek için müvekkilinin taksitlerin beraberce ödenmesi için davalıya defalarca başvurduğunu, ancak sonuç alamadığını, ödeme zamanı gelince de borcun altından kalkılmayacak durumuma gelinmemesi için müvekkilinin davalının da sorumlu olduğu miktarı ödemek zorunda kaldığını, ilk taksidin davacı tarafından ödendiğini, davalının hissesine düşen miktarı ödemediğini, davalının açıkça kötü niyetli davranarak süreci uzatmak ve müvekkilini zor durumda bırakmak için takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, icra takibine itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın usul ve esas yönünden reddini savunmuştur.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre, davacı ve davalının Lale Mimarlık Mühendislik İnş. San. Lab. Hizm. Tic. Ltd. Şti."nin müşterek imza ile temsile haiz ortakları oldukları, 27/05/2011 tarihli protokol ile bu şirketin vergi borçlarının yapılandırılmasını kararlaştırdıkları, daha sonra şirketin tüm vergi borçlarının davacı arafından ödendiği, davacının, davalının hissesine düşen 142.310,40 TL "nin tahsili için ilamsız takibe giriştiği, ortaklar kurulu kararı ve protokol hükümleri çerçevesinde müdür olan davalının da yapılandırma başvurusunda bulunmasının edimleri arasında bulunduğu, taraflar arasındaki iç ilişki kapsamında kamu alacağının davalıdan rücuan talep edilebileceği, limited şirket müdürlerinin AATUHK mükerrer 35. maddesi çerçevesinde ilgili kamu idaresine karşı müteselsilen sorumlu oldukları, borçlu müdürlerden birinin alacaklıya iç ilişkideki payını aşan bir ödemede bulunması halinde bu aşan kısım için diğer borçlu müdüre TBK"nın 167/2 maddesi gereğince rücu etme hakkının bulunduğu, davacının, şirketin vergi borcuna ilişkin ilk taksit tutarı olan 279.040,60 TL" nin tamamını ödediği, taksitler birer dönemlik edim teşkil ettiğinden ve her biri ayrı ayrı muaccel hale geldiği üzere iç ilişkideki payların belirlenmesi bakımından, toplam borç tutarının değil, her bir taksit tutarının nazara alınması ve dolayısı ile her bir taksit tutarının ödenmesine ilişkin olarak rücu ilişkisinin varlığının kabulünün gerektiği, davalının iç ilişkideki sorumluluk oranının %51 olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalının icra dosyasındaki itirazının iptaline, takibin 142.310,40 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine, alacağın likit olması nedeni ile davalının % 40 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 7.290,72 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 16/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.