
Esas No: 2019/634
Karar No: 2019/2512
Karar Tarihi: 30.04.2019
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/634 Esas 2019/2512 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 07/02/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27/10/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ..., ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılar ..., ... ve ...’un aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalılar ..., ... ve ...’un diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, ...... şubesinde görevlendirilen davalı erlerin bir kısım kantin gelirlerinin Kantin Başkanlığı hesabına aktarmamaları nedeniyle oluşan maddi zararın davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar ... , ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, zorunlu askerlik görevini yapan davalıların ......... şubesinde ...... 2003 – ...... 2004 yılları arasında görevlendirildiğini, satışlardan elde edilen gelirlerin bir kısmının kantin hesabına aktarılmadığını, davalılar hakkında görevi ihmal suçundan kamu davası açıldığını, davanın zamanaşımına uğraması nedeniyle tüm davalılar yönünden kamu davasının düşürülmesine karar verildiğini belirterek meydana gelen zararın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalıların ihmali davranışları neticesinde davaya konu zararın gerçekleştiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Rücunun amacı, birlikte sorumlular arasında hakkaniyete göre denge kurmaktır. Olay tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 50. maddesi, hakimin takdirini temel almıştır. Anılan madde buyruğuna göre, ilgililerin birbirlerine karşı rücu hakları olup olmadığını ve varsa kapsamını hakim takdir edecektir. Bu madde, her ne kadar birden çok kimselerin ortak kusurlarıyla zarar oluşturmalarını düzenlemiş ise de onu izleyen 51.maddedeki birden çok kişilerin değişik
hukuksal nedenlerden sorumluluğunda da belirtilen kural geçerlidir. Öyleyse, çok tipli teselsülde de hakim, rücu kapsamını takdir durumundadır.
Kusur, kapsam belirlemede etkin ise de hakkaniyet de onunla birlikte değerlendirilmesi gereken önemli öğelerdendir. Davalılar, Anayasa’nın 72. maddesi gereği, hakkı olan askerlik görevi sırasında kusurları ile zarara yol açmışlardır. Hizmetin karşılığında ücret alınmaması ve bu hizmetin anayasal bir görev niteliğinde olması nedeniyle, tazminatın hangi miktarından sorumlu tutulacağı belirlenirken, hakkaniyet öğesinin ön planda tutulması gerekir. Yerel mahkemece hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken bu hususun gözetilmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bu nedenle davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, temyiz eden davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.