
Esas No: 2014/15317
Karar No: 2014/15211
Karar Tarihi: 15.12.2014
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/15317 Esas 2014/15211 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : MADEN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2014
NUMARASI : 2011/115-2014/38
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 153 ada 7 parsel sayılı 2.096,44 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Ç.. K.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir
Dava; kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmaz, ahır niteliği ile geçmişten beri köy halkı tarafından ortaklaşa kullanıldığı gerekçesiyle kargir ahır ve arsası vasfıyla davalı köy tüzel kişiliği adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmaz üzerinde Orman İdaresi tarafından yaptırılmış boğa ahırı olduğu, ahırın artık kullanılmadığı ancak taşınmazın devlete ait yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece çekişmeli taşınmazın köy halkı tarafından ortaklaşa kullanıldığı kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme karar için yeterli bulunmamaktadır. Yargılama sırasında davacı Hazine tarafından dosyaya sunulan 05.01.1987 tarihli belgede bahsi geçen tapu kaydı getirtilerek aidiyeti üzerinde durulmamış, yine Hazine tarafından sunulan 23.06.1986 tarihli tutanak da değerlendirilmeye alınıp tartışılmamıştır. Bunların yanında taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten beri ne şekilde kullanıldığı hususlarında da yeterli irdeleme yapılmadan karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, öncelikle 05.01.1987 tarihli belgede bahsi geçen tapu kaydı revizyonu dahil oluşumundan itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmeli, daha sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları, fen ve ziraatçı bilirkişi hazır olduğu halde keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında getirtilen tapu kaydı ve Hazine tarafından sunulan 23.06.1986 tarihli tutanak mahalli bilirkişi ve tanıklar aracılığı ile usulen uygulanarak çekişmeli taşınmaza ait olup olmadıkları belirlenmeye çalışılmalı, mahalli bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesi, kime ait olduğu, kimden kime intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne şekilde kullanıldığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, teknik bilirkişiye kayıt uygulamasını da gösterir keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, ziraat mühendisinden taşınmazın niteliğiyle ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen ilkelere aykırı şekilde yetersiz araştırma, inceleme ve uygulama ile karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.