
Esas No: 2016/14903
Karar No: 2021/1798
Karar Tarihi: 23.03.2021
Danıştay 4. Daire 2016/14903 Esas 2021/1798 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/14903
Karar No : 2021/1798
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... İşletmecilik İnşaat Turizm Gıda ve İhtiyaç Maddeleri İthalat ve İhracat Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: ... Proje Taahhüt İnşaat Ticaret Ltd. Şti. adına sahte fatura kullandığından bahisle vergi inceleme raporuna istinaden re'sen tarh edilen 2012/7,11,12 dönemleri vergi zıyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; adına tarhiyat yapılan ... Proje Taahhüt İnşaat Ticaret Ltd. Şti.'nin dava tarihi itibariyle ... İşl. İnş. Turz. Gıda ve İht. Mal. İth. İhr. AŞ. ile birleşerek tüzel kişiliğinin sona ermiş olduğu, ... Proje Taahhüt İnşaat Ticaret Ltd. Şti. her ne kadar ihbarnamenin ilişkin bulunduğu dönem itibariyle tüzel kişiliğe sahip ise de, ihbarnamenin düzenlendiği tarih itibariyle tüm hak ve borçlarıyla ... İşl.İnş.Trz.Gıda ve İht. Mal. İth. İhr. AŞ. adlı firmaya katıldığı dikkate alındığında tüzel kişiliğinin sona erdiği açık olup, tarhiyatın ve ceza kesme işleminin katılmış olduğu şirket adına yapılması gerektiğinden; var olmayan, tüzel kişiliği intikal ile sona eren ... Proje Taahhüt İnşaat Ticaret Ltd. Şti. adlı münfesih şirket adına tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının söz konusu şirketlerden almış olduğu faturaları yasal defterlerine kaydettiği ve faturalara ilişkin katma değer vergilerini ilgili dönem KDV beyannamelerinde indirim konusu yaptığının tespit edildiği ve yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa göre birleşen kurumun bütün vergi borçlarından birleşilen kurum sorumlu olacağından birleşme tarihinden önceki dönemler için birleşilen kurum tarafından açılan davanın esasının incelenmesi gerektiği görüşüyle, Vergi Mahkemesi karararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, şu kadar ki vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı; iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu; 341. maddesinde, vergi ziyaı, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 8. maddesinde mükellef, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu düşen gerçek ve tüzel kişi olarak tanımlanmış, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2. maddesinde ise, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş sermaye şirketlerinin bu verginin mükellefi olduğu belirtilmiştir.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 146. maddesinde, birleşme iki veya daha fazla ticaret şirketinin birbiri ile birleşerek yeni bir ticaret şirketi kurmalarından veya bir yahut daha fazla ticaret şirketinin mevcut diğer bir ticaret şirketine iltihak etmesi olarak tanımlanmış, 151. maddesinde, kalan yahut yeni kurulan şirketin, ortadan kalkan şirketlerin yerine geçeceği, bunların bütün hak ve borçlarının kalan veya yeni kurulan şirkete intikal edeceği düzenlenmiştir.
Kurumlar Vergisi mükellefi olan sermaye şirketleri adına, birleşme yoluyla infisah tarihinden önceki vergilendirme dönemleri için yapılacak vergilendirmelerin muhatabı, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 20. maddesinin 1. fıkrasının (a/2-b) bendinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, birleşilen kurum, münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer ödevlerini yerine getireceğini, münfesih kurumun birleşme sebebiyle verilecek olan kurumlar vergisi beyannamesinin ekinde vereceği bir taahhütname ile taahhüt edecektir.
Aynı Kanunun geçici 5. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde, münfesih kurumun, birleşmenin Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği tarihten itibaren otuz gün içinde birleşme nedeniyle vereceği kurumlar vergisi beyannamesine ekli bir taahhütnameyle taahhüt etmesi gerektiği belirtilmektedir.
Türk Ticaret Kanununa göre aksine bir belirleme olmadıkça hukuki durum tescille birlikte hüküm ifade etmektedir. Kurumlar Vergisi Kanununun 20. maddesinde ise şirket yetkili kurulunun devre ilişkin kararının Ticaret Sicilinde tescil edildiği tarih, devir tarihi olarak kabul edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, ... Proje Taahhüt İnşaat Ticaret Ltd. Şti.'nin 14/04/2014 tarihinde ... İşl.İnş.Trz.Gıda ve İht. Mal. İth. İhr. AŞ.'ye tüm hak ve borçları ile külliyen devrolduğu, davalı idarece ... Proje Taahhüt İnşaat Ticaret Ltd. Şti.'nin sahte fatura kullanımına ilişkin olarak incelenmesi sonucu bu şirket adına düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu'na istinaden, yine bu şirket adına dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin tarh edildiği, bu şirketin külli halefi olan ... İşl.İnş.Trz.Gıda ve İht. Mal. İth. İhr. AŞ. tarafından bahse konu cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması talebiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen kanun hükümlerinden görüleceği üzere, birleşmelerde, birleşilen kurum, münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer ödevlerini yerine getireceğini, münfesih kurumun birleşme nedeniyle vereceği kurumlar vergisi beyannamesine ekli bir taahhütnameyle taahhüt etmesi gerekmektedir. Buna göre, birleşilen kurum birleşen kurumun külli halefi haline gelmektedir. İster tahakkuk etmiş olsun isterse daha sonraki tarihlerde doğacak olsun birleşen kurumun bütün vergi borçlarından birleşilen kurum sorumlu olacağından birleşme tarihinden önceki dönemler için birleşilen kurum tarafından açılan davanın esasının incelenmesi gerekirken, tarhiyatın ve ceza kesme işleminin katılmış olduğu şirket adına yapılması gerektiğinden, var olmayan, tüzel kişiliği intikal ile sona eren münfesih şirket adına yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle verilen kararda hukuka uyarlık görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 23/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.