Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2019/8779
Karar No: 2021/1329
Karar Tarihi: 23.03.2021

Danıştay 10. Daire 2019/8779 Esas 2021/1329 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/8779
Karar No : 2021/1329


TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
2- …
3- …
4- …
VEKİLLERİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMLERİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıların yakını olan …'in sol gözünde hafif mercek kayması nedeniyle zaman zaman çift görme şikayetiyle Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurulduğu, yapılan ameliyatlardan sonra davacı …'in sol gözündeki görme yeteneğinin tamamen kaybolduğu, sağlık hizmetinin yürütülmesi bakımından ortada ağır hizmet kusuru bulunduğundan bahisle … için 5.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, eşi … için 30.000,00 TL manevi ve çocukları … ve … için ayrı ayrı 20.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 175.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; dava konusu uyuşmazlık özel bilgiyi gerektirdiğinden uygulanan tedavinin tıp bilimine uygun olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek Adli Tıp Kurumu'ndan alınan raporda özetle, "... hastada saptanan sol IOL desantralizasyonu nedeniyle uygulanan sol göz internal skleral fiksasyon ameliyatının tıp kurallarına uygun olduğu, ameliyat sonrası gelişen endoftalminin göz cerrahilerinin bir komplikasyonu olduğu, kişiye uygulanan tedavilerin tıp kurallarına uygun olduğu cihetle hekime atfedilecek kusur bulunmadığı..." yönünde görüş bildirildiği, anılan raporun karara esas alınabilir nitelikte bulunduğu, davacıya (…) yönelik yapılan tıbbi müdahalelerin tıp biliminin kurallarına uygun olduğu, davacıya yapılacak olan ameliyattan önce ameliyatın olası sonuçları hakkında bilgi verilerek hasta onam formunun davacıya imzalatıldığı, davacıya yapılan müdahalelerde idarenin hizmet kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla davacının maddi tazminat isteminin reddi gerektiği, manevi açısından ise davacının hastaneye müracaat ettiği sırada gözünde olan mevcut rahatsızlıkların giderilebileceği düşüncesiyle hastaneye müracaat ettiği ve sonrasında kendisine yapılan 3 adet ameliyat sonucunda en önemli uzuvlarından birisi olan gözünü kaybetmiş olması karşısında, davacıların duydukları elem ve ızdırabı giderecek ölçüde, … için 10.000,00 TL, davacı eş olan … için 5.000,00 TL, çocukları … ve … ayrı ayrı 5.000,00 TL olmak üzere toplam 25.000,00 TL manevi tazminat talebinin kabulüne bu tutara davalı idareye başvuru tarihi olan 15/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte hesap edilerek davacılara ödenmesine, 5.000,00 TL maddi ile geriye kalan 145.000,00 TL manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce, davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine, davacıların istinaf başvurusunun kısmen reddine, kısmen kabulüne, davacılardan …'e 04/12/2013 tarihinde Prof. Dr. … tarafından "sol intraokuler lens desantralizasyonu" tanısı ile uygulanan "sol internal skleral fiksasyon" ameliyatına ilişkin olarak, okutularak onayı ve imzasının alındığı Onam Formu incelendiğinde; "bu bilgilendirme ve rıza formunu okudum/yakınım bana okudu. Doktorum, önerilen işlemi, işlemin risklerini ve işlemi, yaptırmadığım takdirde karşılaşacağım riskleri; ayrıca bu işlemin sonuçlarının başarılı olamayabileceğini bana anlattı. Tüm anlatılanları anladım. Bu tıbbi işlem konusunda soru sorabilmeme ve karar verebilmeme için yeterli süre tanındı ve bana iş bu hasta onam formundan bir nüsha verildi. Bu bilgiler ışığında bana/yakınıma bu tedavinin/işlemin uygulanmasını hiçbir baskı altında kalmadan kendi irademle kabul etttiğimi beyan ederim." ifadelerinin matbu olarak yazılı olduğunun görüldüğü, olası risklerin ve komplikasyonların neler olabileceğinin açık bir şekilde yazılmadığı, genel ifadelerin forma yazılmakla yetinildiğinin görüldüğü, davacının bu ameliyat sonucunda gözünü kaybedebileceğine dair bir bilgiye yer verilmediği,
Davacılardan …'in ameliyatı sonrasında gözün görme yetisinin tamamen kaybına götürecek sürecin operasyondan önce açık bir şekilde anlatılması ve bunun dışında da; cerrahi operasyon sonrası yaşayabileceği başka riskler, sıkıntılar, yan etkiler ve alternatif durumların da kendisine anlatılması, cerrahi uygulama sonrası karşılaşabileceği risklere rağmen, cerrahi tedaviye izin verdiğine dair onamının alınmasından sonra tedavinin uygulanması, sağlık hizmetini alan davacının "bilgi alma hakkı" kapsamında olduğu, yapılan cerrahi operasyon sonrası yaşanılabilecek olası riskler, sıkıntılar, yan etkiler ve alternatif durumların hepsi ile ilgili açık bir şekilde aydınlatılmayan … ve yakınlarının aydınlatılmış rızasının alınmamış olmasının, doğrunun öğrenilmesi hakkına engel olacağından sol gözünün görme yetisini tamamen yitiren …, eşi ve çocuklarının cerrahi girişim sırasında ve sonrasında yaşayacağı sağlık sorunlarıyla ilgili doğrunun öğrenilememesinden kaynaklı duyduğu üzüntü nedeniyle uğradığı manevi zararın karşılığı olarak … için 60,000,00 TL manevi, eşi … için 20.000,00. TL manevi, kızı … için 10.000,00 TL manevi ve kızı … için de 10.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 15/04/2016 başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacılara ödenilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, görme yeteneğini kaybedeceğine ilişkin yapılan ameliyat öncesi riskleri komplikasyonları konusunda aydınlatılmadıkları, aydınlatma ve bilgilendirme yoksa komplikasyon olsa da hizmet kusurunun bulunduğu, Adli Tıp Genel Kurulu'ndan yeniden rapor alınarak illiyet bağı kurulacak kusurun tespit edileceği ve böylelikle yeniden alınan rapor sonucu maddi tazminat isteminin arttırılması için süre verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir. Davalı idare tarafından, davanın süresinde açılmadığı davacının en son 23/02/2014 tarihinde ameliyat olduğu başvurusuna kadar aradan 2 yıl geçtiği, farklı merkezlerde yapılan tedaviler sonucu rahatsızlığının artmış olabileceği, onamın bizzat okutularak imzalatıldığı, temyiz dilekçesine ekledikleri formların hepsinde olası riskler konusunda aydınlatıldıklarının görüleceği, malpraktisin hekimin tedavi sırasında güncel uygulamaları yapmaması, hastaya tedavi vermemesi beceri eksikliği ile oluşan zarar olduğu, somut olayda böyle bir durum olmadığı, Adli Tıp Kurumu raporunda komplikasyon durumunun vurgulandığı, endoftalmi sonucu gecikmeksizin müdahaleler yapıldığı, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir

TARAFLARIN_SAVUNMASI : Davacılar tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Davalı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacılardan …'e 2003 yılında katarakt ameliyatı ve göz içi lens uygulaması yapıldığı, 03/12/2013 tarihinde İstanbul Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sol gözünde hafif mercek kayması nedeniyle zaman zaman çift ve az görme şikayetiyle başvuruda bulunulduğu, yapılan muayenesinde, sağ 0,7, solda 0,2 seviyelerinde görme keskinliği seviyesinde iken 04/12/2013 tarihinde Prof. Dr. … tarafından "sol intraokuler lens desantralizasyonu" tanısı ile "sol internal skleral fiksasyon" ameliyatı uygulandığı, 05/12/2013 tarihinde ise; endoftalmi göz içi enfeksiyon ön tanısı ile intravitreal "vankomisin ve fortuın enjeksiyonu"nun uygulandığı ve medikal tedaviyi takiben 18/12/2013 tarihinde taburcu edildiği, şikayetleri geçmeyince Dr. … tarafından 31/12/2013 tarihinde genel anestezi altında vitrektomi silikon enjeksiyonu ameliyatına alındığı, 2 ay sonra yeniden şikayetler olunca 25/02/2014 tarihinde Dr…. tarafından ameliyat edildiği, 07/03/2014 tarihinde taburcu edildiği, yapılan ameliyatlardan sonra davacı …'in sol gözündeki görme yeteneğinin tamamen kaybolduğu, sağlık hizmetinin yürütülmesi bakımından ortada ağır hizmet kusuru bulunduğundan bahisle zararlarının giderilmesi amacıyla 15/04/2016 tarihinde davalı idareye başvuru yapıldığı, başvuruya cevap verilmemesi üzerine, bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
20/01/1982 tarih ve 17580 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun'da hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler, elektronik işlemler ile ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı; ancak, davanın ihbarının Danıştay, mahkeme veya hâkim tarafından re'sen yapılacağı kurala bağlanmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesinin birinci fıkrasında, davanın taraflarının, müdahillerin ve yargılamanın diğer ilgililerinin, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu; 61. maddesinin birinci fıkrasında, taraflardan birinin, davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebileceği; 66. maddesinde ise üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer'î müdahil olarak davada yer alabileceği hükümleri yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bakılan davada, davacı …'e 04/12/2013 tarihinde Prof. Dr. … tarafından "sol intraokuler lens desantralizasyonu" tanısı ile "sol internal skleral fiksasyon" ameliyatı uygulandığı, 05/12/2013 tarihinde ise; endoftalmi göz içi enfeksiyon ön tanısı ile intravitreal "vankomisin ve fortuın enjeksiyonu"nun uygulandığı ve medikal tedaviyi takiben 2 ay sonra yeniden şikayetler olunca 25/02/2014 tarihinde Dr…. tarafından ameliyat edilmesi akabinde sol gözünde görme yetisinin tamamen kaybedildiği iddiasıyla davalı idare aleyhine açılan tam yargı davasında yapılacak yargılama sonucunda idarenin tazmin yükümlülüğünün olduğuna hükmedilmesi halinde davalı idarenin dava konusu olaya ilişkin olarak sorumluluğu olan kişi veya kişilere rücu edebileceği hususu dikkate alındığında bu kişilerin menfaatlerinin etkileneceği açıktır.
Bu itibarla; yukarıda belirtilen Kanun hükümlerinde öngörülen davanın ihbarı için geçerli koşulların oluştuğu anlaşılmakta olup, Mahkemece, esastan yeniden karar verilirken dava konusu olayda idare ile arasında rücu ilişkisi doğabilecek kişi veya kişilerin tespit edilerek davanın res'en ilgililere ihbar edilmesi gerektiğinden bu husus gözetilmeksizin yapılan yargılama sonucunda verilen kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Bu itibarla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yolundaki … İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf istemlerinin kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi kararında belirtilen sebeplerle hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin ... İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesine, 23/03/2021 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi