3. Hukuk Dairesi 2013/14243 E. , 2013/17509 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen nafakanın kaldırılması talebi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; ........ .... Aile Mahkemesi"nin 06.05.2011 tarih ve 2010/336 E.-2011/325 K.sayılı kararı ile, müşterek çocuğun velayetinin davacıya verilerek, çocuk lehine aylık 200 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, çocuğun büyüdüğü ve ihtiyaçlarının arttığını, özel okula gittiğini belirterek, 200 TL olan nafakanın 1500 TL"ye yüksltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde; müvekkilinin gelirinde artış olmadığını, fotoğrafçılık yaparak geçimini sağladığını, davacının şirket ortağı olduğu ve gelirinin iyi olduğunu, talep edilen nafaka miktarının fahiş olduğunu, nafakanın artırılmasını gerektirecek nedenlerin bulunmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile aylık 200 TL olan tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 500 TL"ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; tedbir nafakasının artırılması istemine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu"nun TMK."nun 182. maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.
Aynı kanun"un 327/.... maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı, 330. maddesinde; nafaka miktarının, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirleneceği, 331. maddesinde de; durumun değişmesi halinde hakimin, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirleyeceği hükme bağlanmıştır.
Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan nafaka miktarı belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir.
Bu bağlamda; mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.
Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; ........ .... Aile Mahkemesi"nin 2010/336 Esas sayılı dosyası ile müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği ve müşterek çocuk lehine aylık 200 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline karar verildiği görülmüştür.
Taraflar hakkında yaptırılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında; davalının, kardeşi ile birlikte fotoğrafçılık yaptığı aylık gelirinin ....000 TL olduğu, ailesi ile birlikte ailesine ait evde kira ödemeden oturduğunun tespit edildiği görülmüştür. Davacının ev hanımı olduğu, aylık gelirinin 800-850 TL olduğu ailesine ait evde oturduğu; müşterek çocuğun 2006 doğumlu olup ilkokula gittiği tespit edilmiştir.
Yukarıda izah olunan nedenlerle; somut olayda, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı ve özellikle nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) tespit edilen gelir durumu nazara alındığında; artırılan tedbir nafakası miktarı fazla olup, TMK"nun .... maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.....2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.