
Esas No: 2020/318
Karar No: 2021/1440
Karar Tarihi: 11.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/318 Esas 2021/1440 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
...
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2019
NUMARASI ...
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/12/2019 tarih ve ..... sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin "... ... ... ..." isimli kitabın eser sahibi olduğunu, davalının müvekkiline ait eseri, müvekkilinin muvafakati olmaksızın ve müvekkiline bir bedel ödemeksizin çoğaltarak kırtasiyesinde sattığını, bu durumun müvekkilinin eser sahipliğinden kaynaklanan haklarına tecavüz oluşturduğunu, müvekkilince davalının söz konusu eylemi nedeniyle davalı aleyhine fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak açılan davanın müvekkili lehine sonuçlandığını ve kararda hüküm altına alınan alacağın tahsil edildiğini, söz konusu davada taleple bağlı kalınarak hüküm kurulduğundan, tespit edilip hüküm altına alınmayan alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, icra takibine konu edilen alacağın, kesinleşen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesinin..... sayılı kararına dayalı olduğundan, davalının icra takibine itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının aynı konuda iki kere arabulucuya başvurduğunu, müvekkiline ait iş yerinde çoğaltılmış hazır şekilde çıktı olmadığını, aynı yayın evine ait olup bilirkişilerce talep edilen 5 adet yayından sadece bir tanesinin herhangi bir kopyalama amacı güdülmeksizin mevcut bulunduğunu, FSEK’in 68. maddesi koşullarının oluşmadığını, aynı madde kapsamında üç kat tazminat talebinin yerinde olmadığını, davaya konu somut olaya ilişkin olarak Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesince aldırılan bilirkişi heyeti raporu ile Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi Başkanlığınca aldırılan bilirkişi raporunun çelişkili bulunduğunu, buna rağmen yüksek bedelli raporun doğru kabul edilerek bu rapora göre talepte bulunulmasının doğru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı vekilinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin..... sayılı dosyasında alınan 12/10/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporundaki miktarları esas alarak geçtiği icra takibine, davalının itirazda bulunduğu ve bunun üzerine davacı vekili tarafından işbu davanın açıldığı, ödenmesi gereken miktarların likit olduğu, bu sebeple davalının icra takibine itirazının haksız bulunduğu, davalının likit nitelikteki borca haksız olarak itiraz ettiğinden, hükmolunan miktarın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmesinin de gerektiği gerekçesiyle davanın kabülüne, davalının Ankara 27. İcra Müdürlüğü'nün .... esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacak üzerinden hesap edilecek %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, davacı tarafça dayanılan Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi kararında, taleple bağlılık ilkesi gereği 2.000,00TL’ye hükmedildiğini, bu miktarın dosya kapsamındaki ikinci raporda belirtilen miktardan çok daha düşük olmasının müvekkilinin menfaatine bulunduğundan, müvekkilince kararın temyiz edilmediğini, bu durumun söz konusu rapor esas alınarak karar verilmesi halindeki hukuksuzluğu görmezden gelmeyi gerektirmediğini, söz konusu raporun hükme esas alınmasının hukuken ve hakkaniyet yönünden mümkün olamayacağını, müvekkiline ait iş yerinde çoğaltmış ve hazır şekilde çıktı olmadığı gibi aynı yayınevine ait olup, bilirkişilerce talep edilen 5 adet yayından sadece bir tanesinin herhangi bir kopyalama amacı güdülmeksizin bulunduğunu, bu hususun bile müvekkilinin yayınları çoğaltarak satmak gibi bir davranışı olmadığını gösterdiğini, dava konusu olaya ilişkin olarak ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi tarafından aldırılan iki ayrı bilirkişi raporundaki miktarlar arasında oldukça yüksek farklılığın olduğunu, FSEK’in 68. maddesinde belirtilen şekilde izinsiz çoğaltılarak henüz satışa çıkarılmış kopyaların varlığı söz konusu olmadığından dolayı maddedeki seçimlik haklardan bir tanesi olan üç katı tazminat talebinin yerinde bulunmadığını, tazminat hesaplanırken kitap bedelinin hatalı olarak belirlendiğini, davacının eser üzerinde mali hakları devraldığına ilişkin herhangi bir sözleşmenin dosya kapsamında bulunmamasına rağmen, 20.01.2016 tarihli süreli olmayan yayınlar için bandrol talep formu ve taahhütnamesinde davacının eser sahibi olarak belirtilmesinin, mali hakları devraldığına ilişkin karine teşkil ettiği kabulüyle davacı lehine olacak şekilde hüküm verilmesinin doğru olmadığını, istinafa konu mahkeme kararının 19/12/2019 tarihli olduğunu, buna karşın müvekkili aleyhine 2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi esas alınarak vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE :1-Dava, FSEK'in 68. maddesine dayalı tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının eser sahibi olduğu eserin davalı tarafça izinsiz olarak satışa sunulduğunun ve bu suretle eser sahipliğinden kaynaklanan haklarının ihlal edildiğinin ileri sürüldüğü, bu nedenle taraflar arasında görülerek kesinleşen Dairemizin.... sayılı kararında, davacının FSEK'in 68. maddesi uyarınca toplam 20.832,00 TL talep edebileceği, ancak talebin 2.000,00 TL olduğu gerekçesiyle 2.000,00 TL'nin hüküm altına alındığı, davacı tarafça anılan kararda tespit edilen ve hüküm altına alınmayan 18.832,00 TL'nin icra takibine konu edildiği, taraflar arasında görülen davada verilen ve kesinleşen önceki kararın, işbu davada kesin delil teşkil ettiği, bu nedenle davalının icra takibine itirazının haksız olduğu, icra takibine konu alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesinde de bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazlarının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2-Ancak, ilk derece mahkemesince kararın verildiği 19.12.2019 tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi esas alınarak davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, karar tarihinden sonra 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin esas alınması doğru olmamış, HMK'nın 353/1-b-2 maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse "düzelterek yeniden esas hakkında" duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, Dairemizce davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenle kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş, her ne kadar Dairemizce ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulması gerekmişse de, yerel mahkeme kararının esasına ilişkin bir değişiklik yapılmayıp, sadece vekalet ücretine ilişkin kısım için yeniden hüküm kurulduğundan, ilk derece mahkemesinin kararının verildiği tarihte geçerli bulunan harç ve vekalet ücreti tutarları dikkate alınmıştır.
HÜKÜM :1-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 19/12/2019 gün ve...... sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın KABULÜ ile davalının Ankara 27. İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacak üzerinden hesap edilecek %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.286,41 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 227,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.058,96 TL'nin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 3.931,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 50,80 TL ilk masraf, 43,55 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 94,35 TL yargılama gideri ve 227,45 TL peşin harç tutarı eklenerek oluşan toplam 321,80 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re'sen taraflara iadesine (HMK m.333),
9-Davalıdan peşin olarak alınan 322,00 TL nispi istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
10-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
11-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
12-Kararın tebliği ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yaptırılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 11/11/2021 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/12/2021
....
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.