Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/253
Karar No: 2021/1450
Karar Tarihi: 11.11.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/253 Esas 2021/1450 Karar Sayılı İlamı

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2019
NUMARASI ...

DAVANIN KONUSU : Marka ile İlgili ... Kararının İptali ve
Marka Hükümsüzlüğü İle Sicilden Terkin

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 24/10/2019 tarih ve ..... sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar ... ile ... tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin ticari faaliyetlerini ... isimli internet sitesi üzerinden sürdürdüğünü, müvekkilinin ticari faaliyetleri uyarınca “...” markasına ek olarak “...” ibaresini içeren çeşitli sınıflarda tescilli markalarının bulunduğunu, davalının,.... sayılı ve 23/24/25/26. Sınıflarda tescilli “... ... ...” ibareli markasını gerekçe göstererek davacı markalarına itiraz ettiğini, tescil edilmiş markalarına karşı hükümsüzlük davası açtığını, davalının marka ticareti yapmayı hedeflediğini, davalının davacı aleyhine gerçekleştirdiği yasal işlemlerine dayanak olan.... numaralı 23/24/25/26. Sınıflarda tescilli “... ... ...” ibareli markayı 6769 Sayılı SMK da düzenlendiği üzere ticari etki yaratacak şekilde kullanmadığını, davalının kullanmadığı bir markaya dayanarak haksız kazanç sağlamaya çalıştığını, bu nedenle davacı tarafından davalı aleyhine.... sayılı markanın iptali talebiyle davalar açıldığını, söz konusu davaların kötü niyet iddialarının en önemli dayanağını oluşturduğunu, davalının kendi aleyhine ikame edilen kullanmama nedeni ile iptal talepli davaların olumsuz sonuçlarından kurtulmak için... sayılı ... ibareli dava konusu başvuruyu gerçekleştirdiğini, Bakırköy 2.FSHHM'nin ..... Sayılı dosyasında, bilirkişi raporu ile kullanmamanın tespit edildiğini, Anayasa Mahkemesinin 556 sayılı KHK'nın 14. maddesinin iptali nedeniyle mahkemenin davanın esası hakkında karar vermeye yer olmadığına karar verildiğini, Bakırköy FSHHM'de ....E. Sayılı dosya ile yeniden dava açıldığını, davanın kısmen kabulü ile davalının .... sayılı ... ... ... ibareli markasının 23,24,26. Sınıflar bakımından iptaline karar verildiğini, dava süreçleri devam ederken davalının markasını kaybetme riskini öngörerek kötü niyetli bir şekilde dava konusu başvuruyu gerçekleştirdiğini, davacı tarafından davalının marka başvurusuna itiraz edildiğini, .... tarafından itirazın reddedildiğini, itirazın reddine dair karara karşı davacı tarafından itiraz yoluna başvurulduğunu, ... tarafından .....sayılı kararla davacının itirazının reddine karar verildiğini, ... kararının yerinde olmadığını, davalının marka başvurusunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek ...'nın 24.01.2018 tarih ve.... sayılı kararının iptali ile .... sayılı "..." ibareli marka başvurusunun tescili halinde hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, davacının davasına ve marka başvurusuna karşı yapmış olduğu itirazının temel dayanağı olan Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin..... sayılı dosyada, açılan davanın 25. sınıf yönünden reddedildiğini, 25. sınıf yönünden markanın kullanımının mahkemece kabul edildiğini, kötü niyet iddiasının zeminsiz olduğunu, müvekkilinin davacıdan önce ... ve ... ... ... ibareli markalarını kullandığını, taraflar arasında yapılan sulh görüşmelerinin kötüniyet olarak nitelendirilmeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında ... ve ... ibareli markalar nedeniyle 2012 yılından bu yana süregelen bir uyuşmazlık olduğu, ... A.Ş. tarafından huzurdaki davanın davacısı aleyhine, davacının ... ibareli markalarının hükümsüzlüğü talebiyle Ankara 3. FSHHM nezdinde..... sayılı dosyalar ile Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde .... sayılı dosyası ile davalar açılarak davacı markalarının kısmen hükümsüz kılındığı, söz konusu davalar devam ederken taraflar arasında muhtelif tarihlerde markanın devri vb. konularda sulh görüşmelerinin yapıldığı ve uzlaşmanın sağlanamadığı, bu hususun her iki tarafın da kabulünde olduğu, huzurdaki davanın davacısı ... ... A.Ş. tarafından ... A.Ş. aleyhine, ibareli markanın kullanmama nedeniyle iptali talebiyle Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin ...... sayılı dosyası ile 18.02.2016 tarihinde dava açıldığı, dosya kapsamında düzenlendiği görülen bilirkişi raporunda davalı firmanın,..... sınıflarda tescilli “... ... ...” ibareli markasının bilirkişi raporu ile kullanımının bulunmadığının tespit edildiği, yapılan yargılama sonunda Mahkemece, 556 sayılı KHK'nın 14. maddesinin iptali nedeniyle davanın yasal dayanağı ortadan kalktığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, söz konusu davanın ardından, ... ... A.Ş. tarafından Bakırköy 1. FSHHM ... dosya ile yeniden açılan davada, .... sayılı “... ... ...” ibareli markanın bu defa 25.sınıf yönünden kullanıldığının kabul edildiği ancak yine, 23, 24 ve 26. sınıflar yönünden markasının iptaline karar verildiği, huzurdaki davaya konu... sayılı marka başvurusunun 11.07.2016 tarihinde 18/24/25/26/35. sınıflarda yapıldığı, hükümsüzlüğe konu edilen markanın asli unsurunun ... ibaresi iken, dava konusu marka başvurusunun da asli /esas unsurunun ... ibaresi olduğu, ...sayılı marka başvurusunun hükümsüzlüğe konu edilen markanın tescil kapsamındaki mal ve hizmetleri kapsar şekilde yapıldığı, başka bir ifadeyle, davalı yanın, kullanmama nedeniyle açılan ilk iptal davası esnasında, aynı esas unsura sahip bu markayı, aynı sınıflarda bir kez daha başvuru konusu ettiği, davalının .... sayılı marka başvurusunun kullanmama nedeniyle aleyhine açılan ya da açılabilecek olan bir hükümsüzlük davasının sonuçlarından kurtulmak amacıyla veya hükümsüzlük davasında alınacak kararı etkisiz hale getirmek amacıyla kanunun kendisine tanıdığı yetkileri kötüye kullanarak markayı hayatta tutmak, haksız kazanç elde etmek ve baraj marka yaratmak amacıyla TMK 2. hükümlerine aykırı bir şekilde kötü niyetle yapılmış bir başvuru olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, ...'nın... sayılı kararının iptaline, davaya konu markanın tüm mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, kötüniyet gibi ilgili tüm faktörlerin dikkate alınarak değerlendirme yapılması gereken bir durumda müvekkilinin kötü niyetli olmadığını açıkça gösteren deliller, vakıalar dikkate alınmadan, bunlara gerekçeli kararda hiç bir şekilde irdelenmeden inceleme yapılmış olduğunu, kullanmama davasına konu marka..... sayılı "... ... ..." huzurdaki davanın konusu ise ....sayılı "..." markası olduğunu, markaların farklı bulunduğunu, mahkemelerin "..."nın kullanımı iltibas yaratır yönündeki kararlarına uymayarak "..." ibaresini ısrarla kullanmaya devam eden davacı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacı tarafça da “... ... ...” markaları birden fazla hükümsüz kılındığı halde aynı marka başvurusunda bulunduğu sabit iken davalı şirketin kötüniyetli sayılmasının hatalı olduğunu, ... kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, ... kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü ile sicilden terkin
istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelere göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı firmaya ait .... sayılı önceki markasına karşı kullanılmama iddiasına bağlı olarak marka iptal davası açılmış olmasına rağmen, davalı Şirketin "..." ibareli iş bu davaya konu marka başvurusunun, o davanın sonuçsuz kalmasına yönelik markanın kötü niyetli olarak başvurulduğu konusunda davacı taraf iddiasının ve ... kararının yerinde ve doğru olup olmadığı noktasında olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelere göre, Bakırköy 1. FSHHM'de .... Esas sayılı dosyada bu dosyadaki davacının yine bu dosyadaki davalı olan taraf aleyhine ....sayılı "... ... ..." markasının 556 s. KHK Md. 14 kapsamında markanın kullanılmaması nedeniyle iptali talebiyle dava açmış olduğu, bu dava devamında da davalının da dava konusu marka başvurusunu yaptığı ve bu durumun önceki davayı sonuçsuz bırakmaya yönelik yani kötüniyet oluşturduğu iddia edilmektedir.
Ancak davalının daha önceden tescilli olan "... ... ......sayılı markası ile sonraki başvuru olan ... ibareli muhtelif sınıflarda yapılan marka başvurusu aynı değil ayrı ayrı markalar olarak değerlendirilmelidir. Diğer yandan Bakırköy 1. FSHHM'de ....Esas sayılı dosyada, Anayasa Mahkemesinin 14. maddeyi iptal etmesi nedeniyle "davanın yasal dayanağı ortadan kalktığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı" şeklinde karar verilmiş olduğu da anlaşılmaktadır. Kaldı ki, kötü niyete ilişkin başka bir emare ve delil olmaksızın, salt kullanmama nedeniyle marka iptali davasının varlığına rağmen marka başvurusu yapılması olgusu, başvurunun kötüniyetli olduğunun kabulü için yeterli değildir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 20/01/2020 tarihli, 2019/2447 -2020/494 E/K sayılı ilamı da aynı yöndedir).
Bu durum karşısında davalının dava konusu ..... sayılı "..." ibareli marka başvurusunu kötüniyetli yapıldığının kanıtlanmamış olmasına rağmen mahkemece, yukarıda yazılı bulunan gerekçe ile davanın kabulüne dair karar verilmesi doğru görülmemiş, Dairemizce, HMK'nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse "düzelterek yeniden esas hakkında" duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.




HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar ... ile ... vekillerinin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 24/10/2019 gün ve..... sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-Davanın yukarıda açıklanan gerekçeler ile REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30.TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 35,90.TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,40.TL'nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdiren 5.900,00.TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı ... tarafından istinaf aşamasında yapılan 37,10.TL posta masrafından oluşan yargılama giderinin davacıdan tahsili ile anılan davalıya verilmesine,
7-Davalı ... tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re'sen davacıya iadesine (HMK m.333),
9-Davalılar ... ile ... tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 44,40.TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara ayrı ayrı iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 11/11/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/11/2021

...



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi