
Esas No: 2019/2356
Karar No: 2021/1577
Karar Tarihi: 11.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2356 Esas 2021/1577 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2356 Esas
KARAR NO: 2021/1577 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/03/2019
NUMARASI: 2015/850 Esas 2019/206 Karar
BİRLEŞEN DAVADA
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 11/11/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
ASIL DAVADA: Davacı vekili dava dilekçesi ile, dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin müteahhitlik alanında faaliyet gösterdiğini, davacının yaptığı işler karşılığında işlerini yaptığı ... Ltd. Şti'den cemi meblağ 367.508,38 TL olan 25 adet çek aldığını, bu çeklerin haklı ve meşru hamili olduğunu, davacının çeklerinin İstanbul Pendik’te topluca çalındığını, çalınan çekler hakkında İstanbul Anadolu 1.Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/149 E sayılı dosyası ile çeklerin iptalinin talep edildiğini ve bu süreçte ödenmemesi tedbiri alındığını, davacıdan çekleri çalan hırsızların daha sonra çekleri piyasada kullandıklarını,söz konusu çeklerin muhtelif cirodan sonra bankaya ibraz edildiğini, çek üzerindeki tedbir şerhine rağmen tahsil maksadıyla İstanbul ...İcra Müdürlüğü ...-...-... E sayılı dosyaları ile takibe konulduğunu, dava konusu çeklerin 15.07.2015 - 10.000,00 TL ... / Zonguldak ... / ..., 30.06.2015 - 4.000,00 TL ... / 4.Sanayi Sit. İzmir ... / ..., 20.07.2015 - 5.000,00 TL .../Yıldıztabya .../... olduğunu, çeklerin çalınmasını müteakip davalıların sahte cirolarla kendi aralarında çeki ciro ederek ticari ilişki olmaksızın çeki ciro ile temlik aldığını, ... adına atılan cironun sahte olduğunu, dava konusu çekin ... Ltd.Şti. unvanlı şirket tarafından davacıya ciro edildiğini, çekin ibrazdan sonra mevcut hali incelendiğinde davacının cirosu bulunmaksızın ... Ltd.Şti.’den sonra gelen ilk cirantaya geçtiğini, ciro silsilesinin kırıldığını ve ciro silsilesine göre çeki iktisap etmelerinin mümkün olmadığını, kırılan ciro silsilesinden sonra çeki elinde bulunduranların tamamının kötü niyetli olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte dava konusu çek bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği davalılardan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğini,ayrıca haksız fiil işlendiğinden çekin ibrazı tarihinden itibaren işleyen ticari temerrüt faizinin davacıya ödenmesi gerektiğini ileri sürerek çalınan çeklerin davacıya iadesine, kabul anlamına gelmemekle birlikte çeki eline geçiren bir kısım hamililerin kötüniyetli ve ağır kusurlu olmamaları halinde ,dava konusu çek bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği haksız fiil tarihi olan ve çekin ibraz tarihinden itibaren başlayan ticari temerrüt faizi ile beraber davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, ayrıca haksız fiil işlendiğinden çekin ibrazı tarihinden itibaren işleyen ticari temerrüt faizinin davacıya ödenmesine, masarifi muhakeme ile ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile, davacının çekleri dava dışı üçüncü şahıs ...'dan aldığını ve diğer davalı olan ...’a teslim ettiğini, davaya dahil edilmeyen üçüncü şahsın 21.12.2015 tarihli dilekçesi ile çekleri davalıya teslim ettiğini kabul ve yazılı olarak beyanda bulunduğunu, bu kişinin davaya dahil edilmesi gerektiğini, dahil edilmez ise tanık olarak dinlenmesini istediğini, davalının iyiniyetli üçüncü şahıs olduğunu beyan ederek davanın reddine, masrafların davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile, ciro silsilesinin bozuk olmadığını, kötüniyetli iktisabın sözkonusu olmadığını, bu çeklerin alacağa karşılık alındığını, işbu nedenle sebepsiz zenginleşme olmadığını beyan ederek davanın reddine, masrafların davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin müteahhitlik alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin yaptığı işler karşılığında işlerini yaptığı ... Ltd. Şti.'den cemi meblağı 367.508,38 TL olan 25 adet çek aldığını, yani bu çeklerin haklı ve meşru hamili olduğunu, müvekkilinin meşru hamili olduğu bu çeklerin İstanbul Pendik'te bir hırsızlık fiili ile müvekkilin cebinden topluca çalındığını, çalınan bu çekler hakkında İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/149 E sayılı dosyası ile çeklerin iptali talep edildiğini ve bu süreçte ödenmemesi için tedbir kararı verildiğini, umumiyet itibariyle benzer hadiselerde olduğu gibi muhtemelen bu hadisede de hırsızların sahte ciro ve imzalar kullanmak suretiyle bu çeklerin sanki meşru hamilleriymiş gibi çekleri piyasada kullandıklarını, çalınan söz konusu çeklerin muhtelif cirodan sonra bankaya ibraz edildiğini, dava konusu 30.06.2015 tarihli 17.500 TL bedelli çek üzerindeki tedbir şerhine rağmen tahsil maksadıyla İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... E sayılı dosyası ile takibe konulduğunu ileri sürerek hırsızlık suretiyle çalınan, kötüniyetli ve ağır kusurlu davalı hamiller tarafından kabzedilen çekin hüküm tarihine kadar çek bedelinin davalılarca herhangi bir şekilde tahsili halinde bu bedelin davacı müvekkiline iadesini, kabul anlamına gelmemek şartıyla, çeki eline geçiren bir kısım hamillerin kötüniyetli veya ağır kusurlu olmamaları halinde dava konusu çek bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği haksız fiil tarihi olan ve çekin ibrazı tarihinden itibaren başlayan ticari temerrüt faiziyle beraber davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ...'a dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davaya karşı süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 11/03/2019 tarih ve 2015/850 Esas - 2019/206 Karar sayılı kararında; "....Somut olayda, asıl ve birleşen davalar, çek istirdatı istemine ilişkin olup ispat yükü davacı üzerindedir. Davacı, dava konusu çeklerin yetkili hamili olduğunu, çekler elinde iken çekleri elinde olmayan sebeplerle yitirdiğini ve TTK 704.maddesi gereğince davalıların çekleri kötü niyetle iktisap etmiş olduklarını veya iktisaplarında ağır kusurlu bulunduklarını ispatlamak zorundadır. Davacının ve dava dışı ... Ltd. Şti'nin ticari defter kayıtlarında davaya konu çeklerin ... Ltd. Şti'nin borcuna karşılık davacıya verildiği tespit edilmiş olup davacı tarafın şikayeti üzerine açılan soruşturma dosyası ile de davacı tarafça dava konusu çeklerin yetkili hamili olduğunu ve çeklerin çalındığı kanıtlanmakla birlikte davacının ve ... Ltd. Şti'nin davalılar ..., ... ve ... ile herhangi bir ticari ilişkilerinin bulunmadığı, davaya konu çeklerdeki ciro silsilesinin düzgün olduğu anlaşılmış, davalıların çekleri kötü niyetle iktisap etmiş oldukları veya iktisapta ağır kusurlu bulundukları, ızrar kastı ile çekleri elde ettikleri yazılı delil ile kanıtlanamadığından ve maddi vakıanın tanıkla kanıtlanması mümkün ise de hukuki ilişkinin özü yönünden tanık dinlenemeyeceğinden ...'un beyanlarına itibar edilmeyerek asıl ve birleşen davaların reddine karar vermek gerekmiştir...."gerekçesi ile, Asıl ve birleşen davaların reddine, Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.725,00 TL avukatlık ücretinin asıl ve birleşen davanın davacısından alınarak asıl davanın davalısı ...'a verilmesine, Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.725,00 TL avukatlık ücretinin asıl ve birleşen davanın davacısından alınarak asıl davanın davalısı ...'a verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Asıl ve birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesi kararının maddi ve şekli hukuka aykırı olduğunu, Müvekkili şirket yetkilisi tarafından dosyada mevcut bilirkişi raporuyla sabit olduğu üzere ticari faaliyetleri dolayısıyla doğan alacakları karşılığında ... Ltd. Şti.'den ciro edilerek alınan (Teslim Tutanağı) ve toplam tutarı 367.508,38 TL olan çeklerin çalındığını, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/21554 soruşturma numaralı dosyasında şikayet üzerine başlatılan soruşturma devam ettiğini, İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/149 E sayılı dosyasında açılan "Çek İptali" dosyasında bankaya ibraz edilmeyen 13 adet çekin iptaline, ibraz edilen diğer çekler için tarafımıza istirdat davası açmak için süre verildiğini, süresi içinde açılan davalardan biri de bu dosya kapsamında yargılaması yapılmakta olduğunu, Asıl davada dava konusu çekler, çalındıktan sonra davalı ... tarafından ciro edilerek ...'a verilmiş ve bu kişi tarafından önce bankaya ibraz edilmiş daha sonra da icra takibine konu yapıldığını, İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... E ve ... E sayılı dosyasında takibe konulan çek tahsil edilmiş ve dosya infaz edildiğini, birleşen davada dava konusu çek ise ... tarafından İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... E sayılı dosyasında takibe konulan çek tahsil edilmiş ve dosya infaz edildiğini, Asıl davada dosya kapsamında yer alan ve davanın haklılığını gösteren davalı beyanlarını özetlemek gerekirse; davalı ... vekili tarafından verilen 08/10/2015 tarihli cevap dilekçesinde, "...müvekkilinin iyiniyetli olduğu, kötüniyet iddiasının davacı tarafından ispat edilmesi gerektiği..." beyan ederek davanın reddini talep ettiği, diğer davalı ... vekili tarafından verilen 04/01/2019 tarihli cevap dilekçesinde "...müvekkilinin çeki her hangi bir ticari faaliyet olmaksızın dava dışı 3. Şahıs ...’tan alarak diğer davalı ...’a teslim ettiğini.." beyan ettiğini, Birleşen davada davalı ... verdiği 03/11/2015 tarihli dilekçede, ... ile aralarında ki ticari faaliyetten dolayı çeki aldığını beyan ederek ekinde fatura sureti sunduğu ve davanın reddini talep ettiğini, Dosyada mevcut bilirkişi raporu sonuç kısmında; "...dava konusu çekleri ticari defterlerine usulüne uygun olarak kaydettiği ve dava konusu çeklerin ... ile arasında ticari ilişkiden kaynaklı olarak düzenlendiği görüşüne ulaşıldığı, ...dava dışı ... ile davacı arasında ticari ilişkinin olduğunu... dava dışı ... ticari defter ve kayıtlarında dava konusu çeklerin cirantaları olan ..., ... ve ... ile ilgili ticari ilişki açısından herhangi bir muhasebe kaydına ulaşılmadığı ... Ticari bir ilişkinin varlığının olmadığı... davalı ... tarafından sunulan faturaya ilişkin ... firmasında yerinde inceleme yapıldığında, söz konusu faturanın ... firmasının ticari defter ve kayıtlarında kaydedilmediği görülmüş, Şubat 2015 tarihli BA formu incelendiğinde de bu faturanın olmadığı tespit edilmiş, ... ile ... arasında ticari bir ilişkinin varlığının olmadığı..." yönünde ki kanaatini bildirdiğini, Asıl davada davalılar ile dava dışı ...'un dosya kapsamı ile uyuşmayan çelişkili beyanları, dosyaya sunmuş oldukları müvekkili şirket kayıtları, ... Ltd. Şti.nin kayıtları iddialarını destekler nitelikte olduğunu, davalıların kasıtlı olarak birden fazla ciro yoluna gittiklerini, ... Ltd. Şti.den sonra gelen ciro sahibi ..., çekleri sadece ulaştırma işi gördüğünü, herhangi bir ticari faaliyetinin olmadığını açıkça beyan ettiğini, kendisinden önce ki ciro ile herhangi bir ilişkisi olmadığını, bu durumda ...'ın ... Ltd. Şti ile ticari faaliyetinin olması gerekir ki bilirkişi raporu ile sabit olduğu üzere bu da söz konusu olmadığını, dava dışı ...'un delillendirilmeyen çelişkili beyanlarını kabul etmek mümkün olmadığını, tüm bunlar ciro silsilesinin bozulduğuna ve davalıların kötüniyetli hareket ettiklerinin açık göstergesi olduğunu, Birleşen davada davalı ... tarafından sunulan faturanın gerçek olmadığı bilirkişi raporuyla kanıtlandığını, davalı ... ile ... arasında başka bir ciranta da olmadığını, iki ciranta arasında herhangi bir ticari faaliyet olmadığına göre bu çekin iyiniyetli bir şekilde iktisabı mümkün olmadığını, Asıl davada davalıların elinde bulundurdukları ve aynı şekilde ciro ederek kullandıkları başka çekler yönünden de istirdat davası açılmış yargılama devam ettiğini, Tüm dosya kapsamı birlikte dikkate alındığında davalıların ispat edilmiş herhangi bir ticari faaliyet olmaksızın, tamamen kötü niyetli olarak çeki ciro ederek kullandıkları, aralarında herhangi bir alacak/borç ilişkisinin olmadığı, buna ilişkin hiçbir bilgi/belge sunmadıklarını, kötü niyetlerini kamufle etmek için araya ciro eklediklerini, aradaki ciro sahibinin beyanları ciro silsilesinin bozuk olduğunun ispatı olduğunu, birleşen davada ise sahte bir fatura üzerine bina edilmiş ticari ilişkiden hareketle çek iktisap edildiği beyan edilmişse de bu hususun gerçekle örtüşmediği ispat edildiğini, Aynı sebeple reddediği halde her iki davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı bir karar olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, asıl ve birleşen davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Asıl ve Birleşen Dava, davacının rızası dışında elinden çıkan çeklerin istirdadı veya bedelin tazmini istemi ile açılmış olup, yargılama sırasında çek bedellerinin icra dosyasına ödenmesi nedeniyle çek bedelinin istirdadı istenilmiştir. Mahkemece, asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş ve karara karşı asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında asıl dava davalılarından ... T.C. Kimlik Nolu ...'ın 17/12/2018 tarihinde öldüğü tesbit edilmekle beraber, mahkemece taraf teşkili sağlanmadan yargılama devam edilerek yukarıdaki şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınmalıdır (HMK mad. 114). Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. (4721 sayılı TMK m.28/1) Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların mal varlığı haklarını etkileyen davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara, ölen tarafın mirasçılarına karşı (veya mirasçıları tarafından) devam edilir. Buna göre yargılama sırasında davalı ...'ın 17/12/2018 tarihinde öldüğü tesbit edildiğinden, HMK 55, 124. Maddeleri dikkate alınarak, davacıya, davaya ölenin mirasçılarına karşı devam etmeyi isteyip istemediği sorularak, devam etmeyi istemesi halinde ölenin veraset ilamı usulüne uygun şekilde temin edilerek, mirasçılarının davaya dahil edilmesi için davacıya süre verilerek, taraf teşkilinin sağlanarak davaya devamla işin esasına yönelik karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi hatalı olmuştur. Sonuç itibariyle, asıl davanın davalısı ...'in 17/12/2018 tarihinde vefat etmesi sebebiyle mahkemece HMK' nun 55. Maddesine göre taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bu nedenle mahkeme kararının asıl ve birleşen davada davacının esasa yönelik istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK'nın 355 ve 353/1-a-4 maddeleri gereğince kaldırılmasına ve yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılarak sonucuna göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun USULEN KABULÜ ile; 1-İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/03/2019 tarih ve 2015/850 Esas 2019/206 Karar sayılı kararının HMK' nın 355, 353/1-a4 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, dava dosyasının mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30'ar.TL istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 44,40'ar.TL istinaf karar harçlarının talep halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/11/2021 tarihinde HMK'nın 353/1-a4 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.