
Esas No: 2013/9790
Karar No: 2013/22919
Karar Tarihi: 25.09.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/9790 Esas 2013/22919 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı eczacı, davalı kurumca 24.09.2009 tarihinde eczanesinde yapılan denetimde 3 adet ... karnesi ile 36 adet ... raporları bulunduğundan bahisle sözleşmenin 6.3.2 maddesi uyarınca 3 ay süreyle sözleşmesinin fesih edildiğini, feshin haklı olmadığını ileri sürerek fesih işleminin iptali ile muarazanın giderilmesini istemiştir.
Davalı yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, yargılama devam ederken davacının davalı kuruma müraacat ederek 2009 protokolü uyarınca sözleşmenin 6.3.2.maddesine istinaden aldığı fesih ve cezanın, 2012 Eczane protokolüne göre değerlendirilmesini talep etmesi üzerine fesih cezasının kaldırıldığına dair davalı kurumun 17.05.2012 tarihli yazısı gerekçe gösterilerek konusuz kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı eczane, sözleşmeye aykırı davrandığı gerekçesi ile aleyhine uygulanan fesih ve idari para cezasının iptali istemi ile eldeki davayı açmış, bilahare davalı kuruma müracaat ederek 2012 protokolünün lehine uygulanmasını talep etmiş, davalı kurumun davacıya uygulanan fesih ve cezanın 2012 protokolü gereği kaldırılmasına karar vermesi üzerine mahkemece konusuz kalan davanın reddine ayrıca davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir. 17.05.2012 tarihli davalı kurumun düzenlediği yazı, davacının 2009 yılına ait sözleşmenin 6.3.2. maddelerini ihlal ettiğinden bahisle uygulanan cezai şart ve feshe konu eylemlerin 2012 protokolünde feshi gerektiren bir eylem
olmadığından fesih ve cezai şartın iptaline karar verildiğine ilişkindir. Hal böyle olunca dava tarihi itibariyle davanın açılmasına davalının sebebiyet vermediği diğer bir anlatımla davacıya uygulanan fesih işlemi ile ceza işleminin o tarihte sözleşme hükümleri dikkate alınarak doğru olduğu ayrıca yargılama sırasında alınan bir kısım tanık beyanları ile de davacının sözleşmeye aykırı davrandığı sabit olduğundan davalının fesih işleminde haklı olduğu anlaşılmakla, davanın açılmasına sebebiyet vermeyen davalı hakkında açılan davanın reddine karar verildiğine göre davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK.438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün 4 nolu bendinin karar metninden çıkartılarak yerine aynen “Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, 25.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.