17. Hukuk Dairesi 2015/2881 E. , 2015/12196 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/11/2014
NUMARASI : 2014/27-2014/446
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı gerekçelerle, davanın davalı S.Büyükşehir Belediye Başkanlığı yönünden reddine, davalı SASKİ Genel Müdürlüğü yönünden kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili,şirketleri tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan aracın davalıların bakım ve kontrolünden sorumlu olduğu yol üzerinde bulunan rögar kapağının aracın altına çarpmasıyla araçta maddi hasar oluştuğunu, sigortalılarına hasar bedelini 15/11/2011 tarihinde ödediklerini, hasardan sorumlu olan idare hakkında idari yargıda açtıkları davanın görev yönünden reddine karar verildiğini, sigortalılarına yaptıkları ödeme ile haklarına halef olduklarını belirterek 11.678,00 TL"nin ödeme tarihi olan 15/11/2011"den işleyecek reeskont faiziyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı S.Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili, dava konusu kazaya sebep olan rögar kapağı ile ilgili sorumluluğun diğer davalıya ait olduğunu, bu nedenle belediyelerine husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı SASKİ Genel Müdürlüğü vekili,davacının sigortalısının kaza yaptığı yer ile ilgili yapım işinin devam ettiğini, bu yerle ilgili işin ihale ile yüklenici firmaya bırakıldığını, yüklenici şirket olan H. İnşaat Ltd.Şti"ne davanın ihbarının gerektiğini, yüklenici firmaya bırakılan işle ilgili, işin kesin kabulünün yapılmaması nedeniyle kurumlarının zarardan sorumlu olmadığını, dava konusu kazanın davacının sigortalısının hız yapması ve dikkatsizliği nedeniyle gerçekleştiğini, kazada kusurlarının bulunmadığını ve davacının zarar talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle,davalı S. Büyükşehir Belediye Başkanlığı yönünden davanın husumet yokluğundan reddine; davalı SASKİ Genel Müdürlüğü yönünden ise davanın kısmen kabulüne, 8.758,50 TL tazminatın 15/11/2011 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Dava, trafik kazası nedeniyle,kasko sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına ödeme yapan davacının,yaptığı ödemenin davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde,dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Yargı yolu kavramı; bir hukuk sisteminde, herhangi bir davanın, o hukuk sistemine dahil yargı kollarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığın hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel koşullarından olup mahkemece re"sen dikkate alınması gereklidir.
Bir kamu hizmeti görmekle yükümlü olan davalı S.Büyükşehir Belediye Başkanlığı, karayollarını trafiğin güvenli şekilde işleyişini sağlayacak şekilde bulundurma yükümlülüğünü yerine getirmesindeki eksiklik nedeniyle doğan zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanunu"nun 2. maddesi gereğince, idare aleyhine tam yargı davasının, idari yargı yerinde açılması gereklidir. Esasen 2918 sayılı KTK"nun hukuki sorumluluğa ilişkin 85. ve devamı maddelerinde araç işleteninin sorumluluğu düzenlenmiş olup idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan sorumluluğu ise bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece kendiliğinden gözetilmesi zorunludur.
Somut olayda, davalı S.Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhinde hizmet kusuruna dayanılarak dava açılmıştır. Bu durumda mahkemece, davalı S. Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhine açılan bu davada adli yargının yargı yolu bakımından görevsiz olması nedeniyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde davanın husumet yokluğundan reddine dair hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.