Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13362
Karar No: 2022/2466
Karar Tarihi: 17.03.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/13362 Esas 2022/2466 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Kadastro sırasında belirlenen bazı parseller için yapılan davada, mahkeme kısmen kabul kararı verdi. Ancak Hazine vekili bu kararı temyiz etti ve Yargıtay, işin esasına girilmeden önce taşınmazların tam olarak belirlenmesi gerektiği ve bu belirleme için mahallinde keşif yapılması gerektiği kararını verdi. Ayrıca, yazılı kararda hatalar olduğu için kararın bozulmasına karar verildi.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi
- 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi
- HUMK'un 440/I maddesi
8. Hukuk Dairesi         2021/13362 E.  ,  2022/2466 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 214, 216, 218, 285, 430, 431, 1729, 1730, 1731, 5051, 7644, 7662 parsel sayılı sırasıyla 4000 - 1350 - 1600 - 6550 - 5350 - 6850 - 1750 - 3100 - 4500 - 3750 - 1344 - 1128 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, 214 parsel Komisyon kararı ile ... adına, 216 parsel irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, 430 parsel hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, 1729 parsel vergi kaydı, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 218 parsel vergi kaydı, ifraz, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, 431 parsel kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 285 parsel vergi kaydı, hibe, ifraz, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 1730 parsel vergi kaydı, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 1731 parsel vergi kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve müşterekleri adına, 5051 parsel vergi kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle iştiraken ... mirasçıları adına, 7644 parsel ... adına, 7662 parsel ... adına tespit ve tescil edilmiş; 214 parsel 03.09.1998 tarihinde kayden taksimen ...’a, 431 parsel 13.02.2007 tarihinde kayden satışla ...’e, 216, 430 ve 1729 parseller 16.06.2005 tarihinde kayden ... mirasçılarına, 285 parsel 02.08.2005 tarihinde kayden ... mirasçılarına, 7662 parsel 24.06.2010 tarihinde kayden taksimen ...’ya intikal etmiş; aynı çalışma alanında bulunan 2765, 2766, 2767, 2768, 2769, 2770, 2771, 3148, 3149, 3150, 3151, 3275, 3276, 3277, 3278, 3279, 3280, 3281, 3282, 3283, 3346, 3347, 3348, 4450, 4454, 4457, 4458, 4464 parsel sayılı sırasıyla 5550 - 9200 - 3900 - 6500 - 9800 - 9100 - 4550 - 4900 - 3149 - 6700 - 4950 - 14100 - 8150 - 3750 - 2100 - 2250 - 478 - 5400 - 13250 - 35750 - 5050 - 3450 - 9550 - 19500 - 1850 - 10300 - 22000 - 6200 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduklarından söz edilerek, malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir.
    Davacı ... tarafından miras yoluyla gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak, davalı Hazine, ..., ... ve arkadaşları aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davaları, davaya konu taşınmazlar hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır.
    Kadastro Mahkemesinde aktarılan dava dosyaları ile dava konusu taşınmazlara ait kadastro tutanakları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 4464, 4458, 4457 ve 4454 parsel ile fen bilirkişisinin raporunda 4450 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan ve A harfi ile gösterilen 4.994,00 metrekarelik kısmın miktar fazlası olarak aynı adada son parsel numarası verilmek sureti ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, malik hanelerinin bu şekilde doldurulmasına; 4450 parselin A harfi ile gösterilen yer haricinde kalan kısmı aynı ada ve parsel numarası ile çekişmeli 214, 216, 218, 285, 430, 431, 1729, 1730, 1731,2765, 2766, 2767, 2768, 2769, 2770, 2771, 3148, 3149, 3150, 3151, 3275, 3276, 3277, 3278, 3279, 3280, 3281, 3282, 3283, 3346, 3347, 3348, 5051, 5110, 7644 ve 7662 parsel sayılı taşınmazlar payları oranında ... mirasçıları adına tesciline, 7662 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan evin ... ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine, 7644 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin kadastrodan sonra yapıldığı anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu taşınmazların malik hanelerinin bu şekilde doldurulmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazların davacının murisi ...’dan intikal ettiği ve taksim edilmediği, tespite esas vergi kayıtlarının dava konusu taşınmazlara uyduğu, muris ... mirasçıları lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu, ancak miktar fazlasının Hazine adına tescili gerektiği gerekçesiyle, yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır.
    Şöyle ki; davacı ..., dava konusu ettiği taşınmazların mevki ve hudutlarını belirterek Asliye Hukuk Mahkemesinde tescil davası açmış ve yargılama sırasında davaya konu taşınmazlar hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle davalar Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Davanın, Kadastro Mahkemesine aktarılmasından evvel Asliye Hukuk Mahkemesinde keşif yapılmamıştır. Dava aktarıldıktan sonra davacıya, dava konusu taşınmazların parsel numaralarını bildirmesi için süre verilmiş ise de, davacı tarafından parsel numaraları bildirilmemiş ve sonrasında da davacı duruşmalara katılmamıştır. Kadastro Mahkemesinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişiden de, dava dilekçesindeki hudutlar tek tek sorulup açıklattırılmamış, dava konusu taşınmazların hangileri olduğu, mahalli bilirkişi tarafından, davacının murisinin o mevkideki taşınmazlarından yola çıkılarak gösterilmiş ve fen bilirkişisi de, hudutları uygulamadan mahalli bilirkişi beyanı doğrultusunda dava konusu taşınmazları göstermiştir. Bu şekilde dava dilekçesindeki hudutlar tek tek sorulup uygulanmadan, mahalli bilirkişinin soyut beyanına istinaden dava konusu taşınmazların belirlenmesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, öncelikle yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı yerel bilirkişiler ve fen bilirkişi eşliğinde mahallinde yeniden keşif yapılarak; yerel bilirkişilerden dava dilekçelerindeki taşınmazların mevki ve hudutları tek tek sorulmak suretiyle dava konusu taşınmazların hangileri olduğu tereddüte mahal vermeyecek şekilde belirlenmeye çalışılmalı, fen bilirkişisine dava dilekçesinde tarif edilen hudutlar düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli ve uyup uymadıkları komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, dava konusu taşınmazlar bu şekilde belirlendikten sonra işin esasına girilerek hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece dava konusu taşınmazlar açıklandığı şekilde belirlenmeden işin esasına girilip hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazlardan biri de 5110 parsel olarak belirtildiği halde Mahkemece sehven 5510 parselin tutanağının getirtip davalı hale getirilmesi, hakkında hüküm kurulan 5110 parselin tutanak aslının dosyaya getirtilmemesi ve 5110 parsel maliklerinin davaya dahil edilmemesi, yine 431 parseli kayden satın alan ...’in davadan haberdar edilmemesi, taşınmazlara uyduğu kabul edilen tespite esas vergi kayıtlarının yöntemince taşınmazlara uygulanmaması ve taşınmaza uyduğu kabul edilen vergi kayıtlarının bazılarının muris ... veya mirasçılarına ait olmadığı dikkate alınmaksızın miktar fazlasının belirlenmesi, ayrıca zilyetlik süresi ve niteliğini en iyi belirleme yönteminin hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu dikkate alınarak, dava tarihinden 15, 20, 25 yıl öncesi hava fotoğraflarının değerlendirilmesi gerektiği düşünülmeden taşınmazların en az 7 yıldır tarla olarak kullanılmakta olup daha önceki vasfını tespit edecek teknik bilgi ve bulgu bulunmadığını belirten ziraatçı bilirkişi raporuyla yetinilmesi dahi isabetsiz olup, hükmün bu nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 17.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi