Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1456
Karar No: 2022/2470
Karar Tarihi: 17.03.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/1456 Esas 2022/2470 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2022/1456 E.  ,  2022/2470 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Yenileme Kadastrosu

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dalaman ilçesinde 2859 sayılı Tapulama ve Kadastro Paftalarının Yenilenmesi Hakkında Kanun gereğince yapılan yenileme kadastrosu sırasında, Şerefler Mahallesi çalışma alanında ve tapuda Halil Uysal ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 129 parsel sayılı 5600 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 108 ada 43 parsel numarasıyla 9677.45 metrekare yüzölçümlü olarak; ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 446 parsel sayılı 7435 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 108 ada 49 parsel numarasıyla 6083.74 metrekare yüzölçümlü olarak; müştereken ... ve ... adına kayıtlı bulunan eski 451 parsel sayılı 4785 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 108 ada 44 parsel numarasıyla 5053.01 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına kayıtlı bulunan eski 447 parsel sayılı 3440 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise,108 ada 48 parsel numarasıyla 3632.70 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
    Davacı ..., Mahkemenin 1991/11 Esas sayılı dosyasında, yenileme kadastrosu sırasında kendisine ait 451 (yeni 108 ada 44 ) parsel sayılı taşınmazdan davalılara ait 129 (yeni 108 ada 43) parsel sayılı taşınmaza yer eklendiği, bu nedenle 129 parselin yüzölçümünün haksız şekilde arttığı iddiasıyla; Mahkemenin 1991/32 Esas sayılı dosyasında kendisine ait 447 (yeni 108 ada 48) parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün davalılara ait 446 (yeni 108 ada 49) parsel sayılı taşınmaza eklendiği iddiasıyla ayrı ayrı dava açmış; 1991/32 Esas sayılı dosyada verilen karar, Yargıtay 16. Hukuk Dairesi’nin 04.10.1994 tarihli ve 1994/4220 Esas, 1994/9313 Karar sayılı ilamı ile “ilk kadastrodan sonra sınırların değişip değişmediği konusunda tarafların bildirdiği tüm deliller toplanarak uyuşmazlığın 2859 sayılı Kanun uyarınca çözümlenmesi” gereğine değinilerek bozulmuş; sonrasında davalar birleştirilmiştir.
    Davalar birleştikten sonra mahkemece verilen önceki tarihli karar, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 14.11.2005 tarihli ve 2005/1453 Esas, 2005/3465 Karar sayılı ilamı ile “42, 44, 47, 48, 49 ve 56 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili olarak bozma ilamına uyulduğu halde bozma gereklerinin yerine getirilmemesinin isabetsizliğine" değinilerek bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın reddine, temyize konu 108 ada 44, 47, 48, 49 ve 56 parsel sayılı taşınmazların yenileme tespiti gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Her ne kadar Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 14.11.2005 tarihli bozma ilamında, dava konusu olduğundan bahisle 42, 44, 47, 48, 49 ve 56 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili hükmün bozulmasına karar verilmiş ise de bozma ilamında, açık maddi hata sonucu dava konusu taşınmazların parsel numaralarının hatalı yazıldığı; 108 ada 47 ve 56 parsel sayılı taşınmazların mevcut dosyada dava konusu olmadıkları, bunun yanı sıra dava konusu olan 108 ada 43 parsel sayılı taşınmazın ise bozma ilamında yazılmadığı anlaşılmaktadır. Maddi hata bulunan Yargıtay kararı taraflar hakkında usuli müktesep hak oluşturmaz. Ne var ki mahkemece bozma ilamına uyularak gerçekte dava konusu olmayan 108 ada 47 ve 56 parsel sayılı taşınmazlar hakkında hüküm kurulmuş, asıl dava konusu olan 108 ada 43 parsel sayılı taşınmaz hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir.
    Mahkemece öncelikle, dava konusu 108 ada 43 parsel sayılı taşınmazın yenileme kadastrosuna ilişkin tutanak aslının getirtilmesi, yine bu taşınmazın dava konusu olduğu anlaşılan ve ret kararı verilen mahkemenin 1991/5 Esas sayılı dosyasının bu dosya ile birleştirilmesi gerekmektedir.
    İşin esasına gelince; 2859 sayılı Tapulama ve Kadastro Paftalarının Yenilenmesi Hakkında Kanun gereğince yenileme kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, yenileme tutanağı düzenlenmekte ve yenileme kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, yenileme kadastrosuna itiraz davaları, yenileme kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, yenileme faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
    Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa yenileme kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve yenileme kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında çekişmeli taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, fen bilirkişisinden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak yenileme kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Fen bilirkişisinden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, yenileme kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, yenileme kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "yenileme tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve yenileme kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Fen bilirkişi haritasında, yenileme kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken yenileme kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının yenileme kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
    Somut olayda mahkemece, dava konusu taşınmazların Komisyon kararı sonucu oluşan krokisi, yenileme ölçü krokisi, hesap ve ölçü cetvelleri, hava fotoğrafları ve ortofoto getirtilmemiş, bilirkişilerden yukarıda açıklandığı şekilde denetime elverişli rapor alınmamıştır.
    Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, belirtilen eksik belgeler ilgili yerlerden getirtilerek dosya içerisine alınmalı, bundan sonra öncekilerden farklı harita mühendisi sıfatına sahip üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak denetime elverişli rapor alınmalı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilerek davaya ve temyize konu olan 108 ada 43, 44, 48 ve 49 parsel sayılı taşınmazlar hakkında bir karar verilmelidir.
    Mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması isabetsiz olup, usul ve yasaya aykırı olan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 17.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
    R.A / Karşılaştırıldı.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi