Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4049
Karar No: 2022/2453
Karar Tarihi: 17.03.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/4049 Esas 2022/2453 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı tarafın kullanımı altındaki taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit edilmesi ve davacı Hazine vekilinin bu tespitin iptali için açtığı dava, ilk derece mahkemesince reddedilmiştir. Davacı vekili, istinaf yoluna başvurmuş ancak Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Bu karar, davacı vekilince temyiz edilmiş, ancak Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ret edilmiştir. Davacı vekili, bu karara da temyiz yoluna başvurmuş ancak Bölge Adliye Mahkemesi ek kararla temyiz talebinin miktar itibariyle kesin olduğu gerekçesiyle reddine karar vermiştir. Ancak 7251 sayılı Kanun’un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. madde ile kadastro tespitine itiraza ilişkin davalarda miktar ve değere bakılmaksızın 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabileceği hükme bağlanmıştır. Bu nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazları incelenerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.
8. Hukuk Dairesi         2021/4049 E.  ,  2022/2453 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : Kullanım Şerhine İtiraza İlişkin
    Taraflar arasında ... Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş, temyiz dilekçesi Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ek kararla ret edilmiş, bu kez bu ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 1736 ada 1 parsel sayılı, 921,72 m² yüz ölçümündeki taşınmaz, 3303 sayılı Kanunu'nun ek-1. maddesi kapsamında yapılan kadastro çalışmaları sırasında beyanlar hanesine, ''3303 sayılı Yasa'nın 3. maddesi gereğince İdarenin ve ruhsat sahiplerinin maden arama ve işletme faaliyetlerine müdahale edilemeyeceği ve bundan doğacak zararlarda mülkiyet hakkına dayanılarak bir hak ve tazminat iddiasında bulunulamayacağı, kamu yararı ve ülke güvenliği açısından yabancı uyruklu gerçek kişiler ile kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip yabancı şirketlerince iktisap ve sınırlı ayni hak tesis edilemeyeceği ve taşınmazın 14.11.1999 tarihinden evvel olmak üzere 14.11.1999 tarihinden evvel olmak üzere ... oğlu ...'in kullanımında olduğu'' şerhi verilerek, bahçe niteliğinde Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
    Davacı Hazine vekili , 3303 sayılı Kanun kapsamında yapılan kadastro çalışmaları sırasında davalı adına kullanıcı tespiti yapılarak Hazine adına bahçe niteliği ile tespit edilen taşınmazdaki 621,72 m²'si üzerindeki hak sahipliğine ilişkin kadastro tespitinin iptaline iptali istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine, çekişmeli taşınmazın üzerindeki ölü ... adına olan şerh kaldırılarak mirasçıları adına veraset ilamındaki payları oranında şerh verilerek, sair şerhler aynen korunarak tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf talebinin esastan reddedilmiş, bu karar, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle, Bölge Adliye Mahkemesince ek kararla temyiz talebinin miktar itibariyle kesin olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiş ve ek karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Anayasa'nın 36. maddesinin 1. fıkrası uyarınca herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Mahkemeye erişim hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün bir unsurudur. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde de herkesin kişisel hak ve yükümlülükleriyle ilgili her türlü iddiasını Mahkeme önüne getirme hakkı güvence altına alınmıştır. Buna göre, Mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, adil yargılanma hakkı kapsamındadır.
    28.07.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesi ile "Kadastro Mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar ve değere bakılmaksızın 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir." hükmü getirilmiştir. Hükmün gerekçesinde belirtildiği üzere, bu madde ile söz konusu davaların miktar veya değerine göre istinaf veya temyiz yoluna tabi olup olmadığıyla ilgili uygulamada oluşan tereddütlerin giderilmesi amaçlanmıştır.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Yukarıda açıklandığı üzere Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki Mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, hukuk güvenliği ile hukuki belirlilik ilkesi, 28.07.2020 tarihli ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesi karşısında, tereddüte yol açan usul kurallarının hakkaniyete halel getirecek kadar aşırı şekilci olarak uygulanmaması ve adalet duygusunun rencide edilmemesi gerektiği de gözetildiğinde, İlk Derece Mahkemesince verilen 09.05.2019 tarihli karara karşı temyiz yoluna başvurulabileceği kabul edilmelidir. Bu nedenle 27.12.2019 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerek davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi.
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davalı alacaklı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken HMK'nin 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA 17.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi