
Esas No: 2021/13963
Karar No: 2022/2467
Karar Tarihi: 17.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/13963 Esas 2022/2467 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Tutak Kadastro Mahkemesi'nde görülen bir kadastro davasında, 366 parsel sayılı taşınmazın paylaşımıyla ilgili karar verilmiştir. Ancak verilen karar, usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Tarafların doğru şekilde gösterilmediği ve davanın tefrik olduğu dosyanın evraklarının dosyaya eklenmediği tespit edilmiştir. Ayrıca, davacıların ve tespit maliklerinin mirasçılarının bilgilendirilmediği görülmüştür. Bu nedenle, taraf teşkilinin sağlanması ve tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi için dosyaya evrakların eklenmesi, veraset ilamı alınması ve tarafların doğru şekilde gösterilmesi gerekmektedir. Bu yöntemin uygulanmadan hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu belirtilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddesi olarak, 6100 sayılı HMK'nin 297. ve Humk'un 428. maddeleri açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 366 parsel sayılı 1018400 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, harici pay satışı ve zilyetlik nedeniyle ... oğlu ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir.
Davacılar ..., ... Kağitçi ve ... haricen pay satın alma iddiasına; davacı ... oğlu ... tapu kaydına; davacı Hazine tespite esas tapu kaydının gayrisabit hudutlu olduğu ve taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasına dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır.
Davalar birleştirilerek Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 366 parsel sayılı taşınmazın 26.08.2013 tarihli bilirkişi rapor ekinde D harfi ile gösterdiği kısımda ... oğlu ...'in taşınmazdaki 36 payından 1,5 (birbuçuk) payın davacı ..., yine 1,5 (birbuçuk) payın ... ve 3 payın ... adına tesciline, kalan kısım yönünden taşınmazın tespit gibi tesciline, aynı raporda B ve F harfi ile gösterdiği kısımda ... oğlu ...'in taşınmazdaki 36 payından 1,5 (birbuçuk) payın davacı ..., yine 1,5 (birbuçuk) payın ... ve 3 payın ... adına tesciline, kalan kısım yönünden taşınmazın tespit gibi tesciline; aynı raporda A, C ve E harfi ile gösterdiği kısımların taşlık alan olarak bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece işin esasına girilerek karar verilmiş ise de, verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Öncelikle, dava konusu 366 parsel sayılı taşınmaza ilişkin işbu davanın 8.4.2015 tarihli celsede Tutak Kadastro Mahkemesinin 1990/12 Esas sayılı dosyasından tefrik edildiği, ancak tefrik edilirken bu taşınmaza ilişkin dava ile ilgili gerekli evrakların dosya içerisine alınmadığı ve aradaki bağlantının sağlanmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, 6100 sayılı HMK'nin 297. maddesi uyarınca, davanın taraflarının kararda doğru ve eksiksiz şekilde gösterilmeleri gerekirken, bu dosyanın tarafları ile tefrik olduğu dosyanın taraflarının karıştırıldığı ve bu dosyanın taraflarının tamamının karar başlığında gösterilmediği görülmektedir.
Öte yandan; davanın tefrik olduğu dosyanın incelenmesi neticesinde, davacı ... oğlu ...’ın aynı zamanda tespit maliki olan ...’ın oğlu ... olduğu anlaşılmakla nüfus kayıtlarına göre, ...’ın yargılama sırasında 8.1.1997 yılında öldüğü, mirasçılarının davadan haberdar edilmediği, ...’ın davası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediği, karar başlığında taraf olarak gösterilmediği gibi karardan da haberdar edilmedikleri görülmektedir.
Yine yapılan araştırma sonucu tespit maliklerinden ... oğlu ...’in nüfus kaydının bulunamadığı, tespite esas tapu kaydı iktisabından faydalanılarak mirasçıların nüfus kayıtlarına ulaşılmaya çalışıldığı ancak tapu kaydında sayılan mirasçıların tümünün kayıtlarına ulaşılamadığı, tespit edilenlerin mirasçılarının bazılarına yargılama sırasında tebligat yapıldığı ancak karar başlığında gösterilmedikleri gibi aleyhlerindeki karardan da haberdar edilmedikleri anlaşılmaktadır.
Bu haliyle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Oysaki, taraf teşkilinin sağlanması, yargılamanın her aşamasında re'sen göz önünde bulundurulması gereken dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esası hakkında karar verilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmaza ilişkin dava ile ilgili evraklar tefrik olduğu dosyadan temin edilerek dosya içerisine alınmalı, nüfus kaydı bulunamayan tespit maliki ... oğlu ... yönünden taraf teşkilinin denetlenebilmesi için veraset ilamı alınması gerektiği göz önünde bulundurulmalı, veraset ilamında belirlenecek ... oğlu ... mirasçıları ile davacı ... ’ın mirasçılarına usulünce duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek davadan haberdar olmaları sağlanmalı, bu şekilde taraf teşkili tamamlandıktan sonra işin esasına girilip toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek açılan davaların tümü hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmeli ve taraflar da doğru ve eksiksiz şekilde gerekçeli karar başlığında gösterilmelidir.
Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden ve yöntemince taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek hüküm kurulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 17.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.