Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1213
Karar No: 2022/2381
Karar Tarihi: 16.03.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/1213 Esas 2022/2381 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, paylı mülkiyet üzerine ve taşınmazın kullanımı ile ilgilidir. Taraflar arasında birlikte kullanımına dair anlaşmazlık yaşanmaktadır. Davacı, davanın konusu olan taşınmazda müşterek malik olduklarını ve davalıların kullanımına izin verdiklerini, bu nedenle ecrimisil talep ettiğini belirtmektedir. Davalılar ise taşınmazı kiraladıklarını ve dava dışı bir şirkete bıraktıklarını, dolayısıyla ecrimisil isteminin zamanaşımına uğradığını savunmaktadır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ve ecrimisil talebinin kabul edilebilir olduğunu belirtmiştir. Ancak, Daire kararı bozmuş ve davacı vekilinin temyiz itirazlarını kabul edip hükmü bozmuştur. Mahkeme kararının yanlış olduğu ve davacıların ecrimisil isteğinin reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, Daire kararı doğrultusunda mahkeme kararı bozulmuştur. Kararda geçen kanun madde ve maddeleri şöyle açıklanmalıdır: Türk Medeni Kanunu’nun 688. maddesi (paylı mülkiyet), 691. maddesi (paylı mülkiyette kira sözleşmesi), 6100 sayılı Huk
8. Hukuk Dairesi         2022/1213 E.  ,  2022/2381 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 16.12.2020 tarihli ve 2018/7483 Esas, 2020/8286 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir. Davalı ... vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili; tarafların dava konusu taşınmazda müşterek malik olduklarını, taşınmazın kullanımının davalı taraflarca dava dışı şirkete bırakıldığını bildirerek ecrimisile karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; dava dışı şirket ile 1999 yılında kira sözleşmesi imzalandığını, davacının da bu durumdan haberdar olup aynı zamanda dava dışı bu şirketin ortaklarından olduğunu, ecrimisil isteminin zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne 01.01.2008-31.12.2013 tarihleri arasına ilişkin 10.000 TL ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
    Hükmün davacı vekili, davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 16.12.2020 tarihli ve 2018/7483 Esas 2020/8286 Karar sayılı ilamı ile; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, dosya kapsamındaki bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın keşif tarihi itibari ile kira bedelinin 80.000 TL hesaplandığı; davacının dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle 10.000 TL ecrimisil talep ettiği; Mahkemece taleple bağlı kalınarak 10.000 TL ecrimisile hükmedildiği; bilirkişi tarafından keşif tarihindeki kira bedeli hesaplanmış olsa da, davacı tarafından 01.01.2008 tarihinden 31.12.2013 tarihine kadar ecrimisil talep edildiği, bu hali ile bilirkişi raporunun talebi karşılamadığı ve denetime elverişli olmadığı, yeniden denetime elverişli rapor alınması gereğine değinilerek davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, Daire ilamına karşı davalı ... vekili tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
    Dava, paydaşlar arası ecrimisil talebine ilişkindir.
    Bir şey üzerindeki mülkiyet hakkı, bir kişiye ait olabileceği gibi birden fazla kişiye de ait olabilir. Birinci durumda “ferdi mülkiyet” söz konusu iken, ikinci durumda TMK’nin 688 ve devamı maddelerinde düzenlenen “birlikte mülkiyet” söz konusudur.
    Birlikte mülkiyet ise “paylı mülkiyet” ve “elbirliği mülkiyeti” şeklinde olabilir.
    Paylı mülkiyette birden çok kimse, maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir (TMK mad. 688/1). Paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahiptir. Bu nedenle pay devredilebilir, rehnedilebilir ve alacaklılar tarafından haczettirilebilir (TMK mad. 688/3).Paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda paydaşlar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusudur.
    Bilindiği üzere; paylı mülkiyet üzere olan bir taşınmazda geçerli bir kira akdinden sözedilebilmesi için, Türk Medeni Kanunu'nun 691. maddesi hükmü ve 06.05.1955 tarihli ve 12/18 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca; sözleşmenin pay ve paydaş çoğunluğunca gerçekleştirilmesi gerektiği kuşkusuzdur.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, Mahkemece her ne kadar yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de, dava konusu 5993 ada 3 parsel sayılı taşınmazın "6 katlı bina" niteliği ile paylı mülkiyet hükümlerine göre taraflar adına kayıtlı olduğu, davacının taşınmazdaki hissesinin 1/4, davalı ...'nin 2/4 ve diğer davalı ...'in ise 1/4 nispetinde olduğu, davalı paydaşlar ile dava dışı ... şirketi arasında 01.07.1999 tarihinde 20 yıl süreli olarak akdedilen adi yazılı kira sözleşmesi ile taşınmazın arsa olarak bedelsiz olarak kiraya verildiği, kira bedeli olarak şirketin taşınmaz üzerine dershane yapmasının, kira süresi bitiminde de bina ile beraber taşınmazı arsa sahiplerine iade etmesinin kararlaştırıldığı, anılan kira sözleşmesinin pay ve paydaş çoğunluğunu taşıdığı, bunun yanı sıra taşınmazın arsa niteliği ile kiraya verildiği ... şirketinin 1996 yılında davacı ve davalılar tarafından birlikte kurulduğu, davacının halen şirket ortağı olarak görüldüğü, dosya içerisinde bulunan ticaret sicil kayıtlarına kiracı şirketin 07.11.2000 tarihinde ticaret sicil kayıtlarında yer alan adresini taşınmaz adresine taşıdığı, adres değişikliğine ilişkin şirket kararında davalının da ortak olarak imzasının bulunduğu, tüm bunların yanı sıra, dava konusu taşınmazın davanın taraflarınca 2.6.1999 tarihinde arsa niteliği ile dava dışı kişiden satın alındığı, bilahare yukarıda da açıklandığı şekilde 01.07.1999 tarihinde davalı paydaşlar tarafından dava dışı şirkete kiraya verilerek üzerine dershane binasının kiracı şirket tarafından yapılmasının kararlaştırıldığı, taşınmazın arsa olan cinsinin 04.01.2006 tarihinde davalı ...'nin (kendine asaleten davacı ve diğer davalıya vekaleten) yaptığı başvurusu üzerine 6 katlı bina olarak tashih edildiği anlaşılmıştır.
    O halde Mahkemece, davalı paydaşlar ile dava dışı şirket arasında yapılan kira sözleşmesinin geçerli olduğu, bunun yanı sıra davacının yukarıda özetlendiği şekilde aynı zamanda ortağı olduğu dava dışı şirketin taşınmaz üzerindeki kullanımına muvafakatinin bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ecrimisil isteminin kabulüne karar verilmesi isabetli olmamış, bu nedenle davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile kararın açıklanan değişik gerekçe ile bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 16.12.2020 tarihli ve 2018/7483 Esas, 2020/8286 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı değişik gerekçe ile 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 16.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi