Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/16956
Karar No: 2022/2444
Karar Tarihi: 16.03.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/16956 Esas 2022/2444 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen muhdesatın tespiti davasında, dava konusu binanın Hazinenin hak sahibi olduğunun belirlenmesi sonrası yapılan yeniden yargılamada Muhtesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilerek, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin veya aidiyetinin tespitine karar verilmesi gerekir. Bu nedenle, karar düzeltme talebinin kabulüyle onama kararı ortadan kaldırılmış ve yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- TMK mad. 684/1: Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur.
- TMK mad. 718: Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını da kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer.
- TMK mad. 722, 724 ve 729: Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır.
- Yargı
8. Hukuk Dairesi         2021/16956 E.  ,  2022/2444 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti
    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 14.06.2021 tarihli ve 2020/889 Esas, 2021/5075 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, taraflar adına paylı mülkiyet hükümlerine göre tapuda kayıtlı olan ve ortaklığın giderilmesi davasına konu edilen 366 ada 169 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın vekil edeni tarafından inşa edildiğinin tespitini ve mülkiyet hakkının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen ilk karar, davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine, Dairenin 29.03.2018 tarihli ve 2015/23657 Esas, 2018/10284 Karar sayılı kararıyla davacı ile dava dışı ... Gıda ve İhtiyaç A.Ş. arasında düzenlenen yap-işlet-devret sözleşmesi ile dava dışı ... Gıda ve İhtiyaç A.Ş. tarafından yapılması planlanan davaya konu binanın henüz taşınmaz maliki Belediyeye devri gerçekleşmeden önce Hazinenin binanın yapıldığı 171 m2'lik kısımda hak sahibi olduğunun belirlendiği, Hazinenin paydaş olmasından sonra davaya konu binanın kira ücretlerinin hissesi oranında Hazineye de ödendiği gözönünde bulundurulduğunda davaya konu binanın paydaşlardan sadece belediyeye ait olduğunun kabulünün doğru olmadığı, kabule göre de taşınmaz üzerinde bulunan ve bütünleyici parça niteliğindeki bina, ağaç gibi muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemeyeceğinden kural olarak ve aksine bir Kanun hükmü bulunmadıkça muhdesatların mülkiyetinin tespiti dava edilemeyecek olduğundan dava konusu binanın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna işaret edilerek bozulmuş; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda taşınmaz üzerinde bulunan ve bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemeyeceği, muhdesatların mülkiyetinin tespitinin dava edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; anılan kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairenin 14.06.2021 tarihli ve 2020/889 Esas, 2021/5075 Karar sayılı kararıyla hüküm onanmış; davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi talep edilmiştir.
    Dava, muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir.
    Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, Mahkemece her ne kadar bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de bozma ilamında işaret edilen hususların benimsenmediği, bozma gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Şöyle ki; Dairenin yukarıda açıklanan bozma kararında dava konusu binanın henüz Belediyeye devri gerçekleşmeden önce Hazinenin binanın yapıldığı 171 m2'lik kısımda hak sahibi olduğunun belirlenmesine göre muhdesatın sadece davalıya ait olduğunun kabulünün doğru olmadığı belirtildiği halde, Mahkemece yazılı şekilde davanın tamamen reddi yönünde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    Bundan ayrı, bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 sayılı TMK mad. 684/1). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını da kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK mad. 718). 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK mad. 722, 724 ve 729). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın, arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.
    Ne var ki; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin veya aidiyetinin tespitine karar verilmesi gerekir.
    Mahkemece bütün bu yönler düşünülmeden ve bozma ilamında belirtilen hususlara riayet edilmeden yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru olmamıştır.
    Mahkeme kararının, yukarıdaki gerekçeyle bozulmasına karar verilmesi gerekirken, onanmasına karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme talebi yerinden görüldüğünden kabulü ile Dairenin 14.06.2021 tarihli ve 2020/889 Esas, 2021/5075 Karar sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına, Yerel Mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın karar düzeltme isteyene iadesine 16.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi