Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2019/2718
Karar No: 2021/512
Karar Tarihi: 17.03.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/2718 Esas 2021/512 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/2718
Karar No : 2021/512

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) : … Hizmetleri Kamu Görevlileri Sendikası
VEKİLİ : Av. …

2- (DAVALI) : … Yönetimi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

DİĞER DAVALI : …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay İkinci Dairesinin 11/04/2019 tarih ve E:2017/218, K:2019/2004 sayılı kararının, davalı idarelerden Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden, davacı Sendika tarafından esas yönünden karşılıklı olarak temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı Sendika tarafından, 30/04/2015 tarih ve 29342 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin; 7. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin 2 numaralı alt bendinde "arama ve kurtarma teknisyeni" ibaresine yer verilmemesi şeklindeki eksik düzenlemenin, 7. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinin 2 numaralı alt bendinde yer alan "şef" ibaresinin, 7. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinin 1 numaralı alt bendinde yer alan "Üniversitelerin eğitim fakülteleri bölümünden veya pedagojik formasyon belgesine sahip olmak kaydıyla Fen-Edebiyat fakülteleri bölümlerinden mezun olmak" ibaresinin, 22. maddesinin, 24. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapanlardan, bu Yönetmelikte belirtilen aynı unvana veya bu unvanın bulunduğu aynı alt gruptaki diğer unvanlara veya daha alt unvanlara genel hükümlere göre naklen atama yapılabilir. Ancak, bu şekilde atanacaklarda bu Yönetmelikte o kadro veya unvan için öngörülen şartlardan Başkanlıkta veya il afet ve acil durum müdürlüklerinde belli bir süre çalışmış olmanın dışındaki tüm şartlar aranır" ibaresinin, 24. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "Merkez ve taşra teşkilatı birimlerindeki kadrolara ilk defa, yeniden, kurum dışı ve kurum içi nakil yolu ile atanan personel üç yıl süre ile yer değiştirme talebinde bulunamaz" ibaresinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin temyize konu 11/04/2019 tarih ve E:2017/218, K:2019/2004 sayılı kararıyla;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 124.; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 3.; 18/04/1999 tarih ve 23670 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin 1., 2., 4., 5., 6.,15. ve Ek 1. madde düzenlemelerine yer verildikten sonra,
Yönetmeliğin 7. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinin 2 numaralı alt bendinde yer alan "şef" ibaresi ile 24. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "Merkez ve taşra teşkilatı birimlerindeki kadrolara ilk defa, yeniden, kurum dışı ve kurum içi nakil yolu ile atanan personel üç yıl süre ile yer değiştirme talebinde bulunamaz" ibaresi yönünden;
01/07/2017 tarih ve 30111 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesi ve 12. maddesi ile dava konusu Yönetmeliğin sırasıyla; 7. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinin 2 numaralı alt bendinde yer alan "şef" ibaresinin ve 24. maddesinin 2. fıkrasının yürürlükten kaldırılması nedeniyle davanın bu kısmının konusuz kaldığı,
Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği söz konusu düzenlemeler yürürlükte bulunmadığından, bu düzenlemelerin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmadığı,
Yönetmeliğin 7. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin 2 numaralı alt bendinde "arama ve kurtarma teknisyeni" ibaresine yer verilmemesi şeklindeki eksik düzenleme yönünden;
Yönetmeliğin, "Görevde yükselme suretiyle atanacaklarda aranacak özel şartlar" başlıklı 7. maddesinin ilgili bölümünün;
"MADDE 7 – (1) Bu maddede belirtilen kadrolara görevde yükselme suretiyle atanacaklarda aşağıdaki özel şartlar aranır.
...
c) Şube müdürü kadrosuna atanabilmek için;
2) Son müracaat tarihi itibariyle en az iki yılı Başkanlık merkez veya taşra teşkilatında afet ve acil durum eğitim merkezi müdür yardımcısı, araştırmacı, eğitim uzmanı, sivil savunma uzmanı, uzman, öğretmen, avukat, biyolog, çözümleyici, daire tabibi, tabip, istatistikçi, jeomorfolog, mimar, mühendis, mütercim, psikolog, sosyal çalışmacı, şehir plancısı, veteriner hekim, programcı, tekniker, şef, koruma ve güvenlik amiri, koruma ve güvenlik şefi veya daha üst unvanlı bir kadroda olmak üzere en az on yıl hizmeti bulunmak" şeklinde olduğu,
Kamu idarelerinin yerine getirmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin en iyi biçimde yürütülmesini sağlamak amacıyla gerekli önlemleri almaları gerektiği hususunun idare hukukunun temel ilkelerinden olduğu, bu önlemler arasında, hizmetin bilgi ve deneyim yönünden yetişmiş personel istihdam edilerek gördürülmesi kuralının da yer aldığı, anılan personelin ehliyet ve başarısının tespiti amacıyla meslek içindeki ilerleme ve yükselmelerinde, idarelerin genel düzenleme yetkisine dayanarak bir takım koşullar belirleyebilecekleri, bu koşulları belirleyen düzenlemelerin üst hukuk normlarına ve hukukun genel ilkelerine aykırılık taşımaması gerektiği,
İdarenin, mevzuat yapma konusunda sahip olduğu takdir yetkisini, kamu yararı ve hizmet gereklerini gözeterek üst hukuk normlarına aykırı olmayacak şekilde kullandığı sonucuna varıldığından, Yönetmeliğin 7. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin 2 numaralı alt bendinde "arama ve kurtarma teknisyeni" ibaresine yer verilmemesine ilişkin dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı,
Yönetmeliğin 7. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinin 1 numaralı alt bendi yönünden;
Dava konusu Yönetmeliğin, "Görevde yükselme suretiyle atanacaklarda aranacak özel şartlar" başlıklı 7. maddesinin ilgili bölümünün;
"ğ) Eğitim uzmanı kadrosuna atanabilmek için;
1) Üniversitelerin eğitim fakülteleri bölümlerinden veya pedagojik formasyon belgesine sahip olmak kaydıyla Fen-Edebiyat fakülteleri bölümlerinden mezun olmak" şeklinde olduğu,
İdarelerin üstlenmiş oldukları görevleri, istenilen amaç ve belirlenen hedefler doğrultusunda gerçekleştirebilmeleri için, bu hizmeti yürütmekle görevlendireceği personelde hizmetin gereklerine uygun koşullar aramasının kamu yararı ve hizmetin gereği olduğu; eğitim uzmanı kadrosuna atanabilmek için üniversitelerin eğitim fakülteleri bölümlerinden veya pedagojik formasyon belgesine sahip olmak kaydıyla Fen-Edebiyat fakülteleri bölümlerinden mezun olma koşulu getirilmesine yönelik düzenlemede kamu yararı ve hizmet gerekleri ile hukuka aykırılık bulunmadığı,
Yönetmeliğin 22. maddesi yönünden;
Dava konusu Yönetmeliğin, "Valiliklerce atama yapılamayacak durumlar" başlıklı 22. maddesinin;
"MADDE 22 – Görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavı için ilana çıkılan kadrolara valiliklerce atama yapılamaz." şeklinde olduğu,
Davacı Sendika tarafından, anılan düzenlemenin; bazı unvanlarda görevde yükselme için ilana çıkılmadığı, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı dışında kalan kadrolara valilerce atama imkanı tanınmasının görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavının amacı ile bağdaşmayacağı ileri sürülmekte ise de, düzenleme ile görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavı için ilana çıkılan kadrolara atama yapılmasının engellenmesinin amaçlandığı, bu haliyle düzenlemenin kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı bir yönü bulunmadığı,
Yönetmeliğin 24. maddesinin 1. fıkrası yönünden;
Dava konusu Yönetmeliğin, "Naklen atamalar" başlıklı 24. maddesinin ilgili bölümünün;
"MADDE 24 – (1) Diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapanlardan, bu Yönetmelikte belirtilen aynı unvana veya bu unvanın bulunduğu aynı alt gruptaki diğer unvanlara veya daha alt unvanlara genel hükümlere göre naklen atama yapılabilir. Ancak, bu şekilde atanacaklarda bu Yönetmelikte o kadro veya unvan için öngörülen şartlardan Başkanlıkta veya il afet ve acil durum müdürlüklerinde belli bir süre çalışmış olmanın dışındaki tüm şartlar aranır." şeklinde olduğu,
Genel Yönetmelik ile, kurumlara aynı unvana veya bu unvanın bulunduğu aynı alt gruptaki diğer unvanlara veya daha alt unvanlara naklen atama yapabilme yetkisinin tanındığı, bu yetki uyarınca yapılacak atamaların şartlarını düzenleyen dava konusu Yönetmelik hükmünde, kamu yararı, hizmet gerekleri, üst hukuk normları ve dolayısıyla hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle,
Yönetmeliğin 7. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinin 2 numaralı alt bendinde yer alan "şef" ibaresi ile 24. maddesinin 2. fıkrası yönünden iptal istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Yönetmeliğin 7. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin 2 numaralı alt bendinde "arama ve kurtarma teknisyeni" ibaresine yer verilmemesi şeklindeki eksik düzenlemenin, 7. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinin 1 numaralı alt bendinde yer alan ibarenin, 22. maddesinin, 24. maddesinin 1. fıkrasının iptali isteminin reddine, 299,90-TL yargılama giderinin davadaki haklılık oranına göre yarısı olan 149,95-TL'lik kısmının ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.475,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, kalan 149,95-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.475,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, şube müdürü kadrosuna atanacaklar arasında arama ve kurtarma teknisyenlerine yer verilmeyerek hukuka aykırı eksik düzenleme yapıldığı, merkez müdürü kadrosuna atanacaklar arasında arama ve kurtarma teknisyenlerine yer verildiği, idarenin işlemlerinin eşit ve genel nitelik taşıması gerektiği, Yönetmeliğin 7. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinin 1 numaralı alt bendinde yer alan "Üniversitelerin eğitim fakülteleri bölümünden veya pedagojik formasyon belgesine sahip olmak kaydıyla Fen-Edebiyat fakülteleri bölümlerinden mezun olmak" ibaresi ile yıllardır kurumda fiili olarak görev yapan ve eğitim uzmanı kadrosuna atanmayı bekleyen dört yıllık fakülte mezunu çalışanların kariyer ve liyakat ilkelerine göre bu haktan yararlanmalarının engellendiği, Yönetmeliğin 22. maddesinde yer alan "Görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavı için ilana çıkılan kadrolara Valiliklerce atama yapılamaz" ibaresi yönünden, görevde yükselme için ilana çıkacak unvanların değişiklik gösterebildiği, bazı unvanların görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı dışında kalabildiği, bu durumun sübjektif uygulamalara neden olacağı, düzenleme ile eş durumu, sağlık durumu mazereti gibi atama sebeplerinin kısıtlamaya tabi tutulduğu, 24. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ibare bakımından, düzenleme ile görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavının ruhuna aykırı olarak, kurumda belli bir süre çalışma şartının bertaraf edilerek, kurum dışından atama imkanı ortaya çıktığı, Yönetmeliğin 24. maddesinin 2. fıkrası yönünden, düzenleme ile eş durumu, sağlık durumu mazereti gibi atama sebeplerinin kısıtlamaya tabi tutulduğu, bunun Anayasaya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı idarelerden Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından, karar verilmesine yer olmadığı yolunda verilen kararın, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu tespitini içeren bir karar türü olmadığı gibi davanın taraflarından herhangi birinin haklılığı ya da haksızlığını ortaya koyacak nitelikte bir karar da olmadığı, yargılama sonucunda Başkanlıklarının ya da davacının haklı olduğu sonucunu çıkarmak mümkün olmadığından yargılama giderlerinin yarısının ve vekalet ücretinin davalı idarelere yüklenmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
Davalı idareler tarafından, Danıştay İkinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının ve davalı idarelerden Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının temyiz istemlerinin reddine,
2.Davanın kısmen reddi, dava hakkında kısmen karar verilmesine yer olmadığı yolundaki Danıştay İkinci Dairesinin temyize konu 11/04/2019 tarih ve E:2017/218, K:2019/2004 sayılı kararının, esas ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 17/03/2021 tarihinde esasta oybirliği, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

(X)- 6100 sayılı Kanunun “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331. maddesinin 1. fıkrasında da: “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralı yer almaktadır.
Temyiz başvurusuna konu kararda, Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin (2) numaralı alt bendinde yer alan "şef" ibaresi ile 24 üncü maddesinin ikinci fıkrası yönünden iptal istemi hakkında, yürürlükten kaldırıldıklarından bahisle davanın bu kısımlarının konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen, yargılama giderlerinin yarısının davalı idare üzerinde bırakılmasında ve davalı idareler aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
İdari işlemlerin -bu arada düzenleyici işlemlerin- hukuka uygun olduklarına dair bir yargı kararına gereksinim duymadan hukuka uygun kabul edilerek ilgililer üzerinde hukukî sonuç doğurması olarak tanımlanabilen “hukuka uygunluk karinesi”ne göre de dava konusu yönetmelik hükümlerinin, 6100 sayılı Kanun'un 331. maddesinde zikredilen “davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu” kapsamında, hukuka uygun sayılması gerektiği değerlendirilmektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın yargılama giderleri ve vekâlet ücretine yönelik kısmının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.

KARŞI OY

XX- Dava, 30/04/2015 tarih ve 29342 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin; 7. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin 2 numaralı alt bendinde "arama ve kurtarma teknisyeni" ibaresine yer verilmemesi şeklindeki eksik düzenlemenin, 7. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinin 2 numaralı alt bendinde yer alan "şef" ibaresinin,7. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinin 1 numaralı alt bendinde yer alan "Üniversitelerin eğitim fakülteleri bölümünden veya pedagojik formasyon belgesine sahip olmak kaydıyla Fen-Edebiyat fakülteleri bölümlerinden mezun olmak" ibaresinin, 22. maddesinin, 24. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapanlardan, bu Yönetmelikte belirtilen aynı unvana veya bu unvanın bulunduğu aynı alt gruptaki diğer unvanlara veya daha alt unvanlara genel hükümlere göre naklen atama yapılabilir. Ancak, bu şekilde atanacaklarda bu Yönetmelikte o kadro veya unvan için öngörülen şartlardan Başkanlıkta veya il afet ve acil durum müdürlüklerinde belli bir süre çalışmış olmanın dışındaki tüm şartlar aranır" ibaresinin, 24. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "Merkez ve taşra teşkilatı birimlerindeki kadrolara ilk defa, yeniden, kurum dışı ve kurum içi nakil yolu ile atanan personel üç yıl süre ile yer değiştirme talebinde bulunamaz" ibaresinin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmış, Danıştay İkinci Dairesince verilen 11/04/2019 tarih ve E:2017/218, K:2019/2004 sayılı kararla, Yönetmeliğin; 7. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinin 2 numaralı alt bendinde yer alan "şef" ibaresi ile 24. maddesinin 2. fıkrası yönünden iptal istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Yönetmeliğin; 7. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin 2 numaralı alt bendinde "arama ve kurtarma teknisyeni" ibaresine yer verilmemesi şeklindeki eksik düzenlemenin, 7. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinin 1 numaralı alt bendinin, 22. maddesinin, 24. maddesinin 1. fıkrasının iptali isteminin reddine, 299,90-TL yargılama giderinin davadaki haklılık oranına göre yarısı olan 149,95-TL'lik kısmının ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.475,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, kalan 149,95-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.475,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine hükmedilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31 inci maddesinde, bu Kanunda hüküm bulunmayan ve madde metninde sayılan hallerde 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun uygulanacağı belirtilmiş, sözü edilen haller arasında “yargılama giderlerine” de yer verilmiştir.
04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450 nci maddesiyle 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlükten kaldırılmış, aynı Kanun’un 447 nci maddesinin 2 nci fıkrasında ise; “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Yargılama giderinin kapsamı” başlıklı 331 inci maddesinde yargılama giderlerini oluşturan unsurlar sayılmış, maddenin 1/ğ bendinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderleri arasında olduğu belirtilmiş, Kanun’un “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasında da; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralına yer verilmiştir.
Temyiz başvurusuna konu kararda, Yönetmeliğin 7. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinin 2 numaralı alt bendinde yer alan "şef" ibaresi ile 24. maddesinin 2. fıkrası yönünden iptal istemi hakkında yürürlükten kaldırıldıklarından söz edilerek davanın bu kısımlarının konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen "kısmen ret, kısmen kara verilmesine yer olmadığına" şeklinde sonuçlanan davada, karar verilmesine yer olmadığına hükmedilen kısım nedeniyle yargılama giderlerinin yarısının davalı idare üzerinde bırakılmasına karar verildiği ve bu giderler arasında yer alan vekalet ücretinin davalı idarece davacıya ödenmesine hükmedildiği görülmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31 inci maddesinde yer alan atıf hükmü uyarınca yargılama giderleri konusunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. 6100 sayılı Kanun’un 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasında, davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde yargılama giderlerinin ne şekilde takdir edileceği hususu düzenlenmiştir. Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu edilen Yönetmeliğin 7. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinin 2 numaralı alt bendinde yer alan "şef" ibaresi ile 24. maddesinin 2. fıkrasının daha sonra yürürlükten kaldırıldığından bahisle uyuşmazlığın bu kısmına ilişkin olarak “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş olması nedeniyle, başvuruya konu kararın hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderlerine 6100 sayılı Kanun’un metnine yer verilen 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasındaki kural çerçevesinde hükmedilmesi gerekmektedir.
Bu durumda; kısmen karar verilmesine yer olmadığı, kısmen davanın reddi kararıyla neticelenen davada, tarafların, karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısım yönünden davanın açıldığı tarihteki haklılık durumları belirlenip yargılama giderleri ve bu giderlerin bir unsuru olan vekâlet ücreti konusunda ona göre hüküm kurulması gerekirken, böyle bir değerlendirme yapılmaksızın, hükmün karar verilmesine yer olmadığına dair kısmın yargılama giderlerine ilişkin neticelerinin davalı idare aleyhine olduğu değerlendirilmek suretiyle yargılama giderlerinin yarısı ile bu gider kalemleri arasında yer alan vekâlet ücretinin davalı idarece davacıya ödenmesine hükmedilmiş olması nedeniyle, temyiz başvurusuna konu kararın bu yönden bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyoruz.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi