
Esas No: 2020/364
Karar No: 2021/1413
Karar Tarihi: 04.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/364 Esas 2021/1413 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
....
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
.....
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2019
NUMARASI .....
DAVANIN KONUSU : ... Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13/11/2019 tarih ve ....... sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı gerçek kişinin "... ..." ibareli başvurusuna "..." ve "..." ibareli tanınmış markalarına dayalı olark yaptıkları itirazlarının nihai olarak ... tarafından reddine karar verildiğini, oysa dava konusu başvuru ile müvekkilinin "..." VE "..." ibareli markaları arasında iltibas olduğunu, davalının yurtiçinde faaliyet gösterdiği de dikkate alındığında bunun yaratıcı bir marka olmadığını, iltibas yaratma niyeti ile hareket edildiğini, davalı işaretinin tescili halinde m. 6/5 ile aranan (3) koşuldan birinin gerçekleşme ihtimali bulunduğunu, davalı markasının davacı markalarının yeni bir versiyonu, serisi gibi algılanacağını, davalı markasının, davacı markasının gücü ve etkileme alanının zayıflamasına neden olacağını, tüketici gözünde ürün veya hizmetin kaynağını belirtme fonksiyonunun giderek zayıflayacağını, somut uyuşmazlık ele alınırken ilgili tüketici kesiminin genel alışveriş alışkanlıkları ve eğilimlerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini, dava konusu ... ve ... markalarının seri marka niteliğini haiz olduğunu, davalının yaptığı marka tescil başvurusunda kötüniyetli olduğunu ileri sürerek ....... sayılı kararının iptalini, dava konusu başvurunun tescili halinde hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, dava konusu oluşturan ... ve ... ibarelerinin jenerik işaretler olup kimsenin tekeline bırakılamayacağını, taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin kötüniyetli olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalı markası kapsamında bulunan 36 ve 37. sınıf hizmetlerin davacı markalarının tescilli olduğu emtialar ile aynı/aynı tür olduğu ancak dava konusu marka işaretleri arasında ayniyet/benzerlik koşulu sağlanmadığından dava konusu markalar arasında 6769 sayılı SMK m. 6/1 anlamında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunmadığı, tanınmışlık iddiasının ispat edilmediği gibi davacı markalarının tanınmış olmasının sonuca etkili bulunmadığı, davalının kötüniyetli olduğunun da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, taraf markaları arasında SMK'nın 6/1 maddesi gereğince benzer bulunduğunu, dava konusu markanın esas unsurunun "..." ibaresi olup "... " ibaresinin iltibası önlemediğini, müvekkilinin “...” ibareli markalarının ayırt ediciliğinin zayıf olduğu iddiası dayanaksız olup, müvekkilinin markalarının seri marka olmasının yanı sıra kullanım ile de ayırt edici hale geldiğini, müvekkiline ait “...” ibareli markaların seri marka niteliği taşıyan ve kullanım sonucu ayırt edicilik kazanmış markalar olduğunu, somut olay bakımından SMK'nın 6/5 maddesindeki koşullarında bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, ... kararının iptali ile marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, "... ..." ibareli dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet "..." asıl unsurlu markaları arasında 6769 sayılı SMK'nın 6/1 maddesi anlamında ortalama tüketiciler üzerinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimali dahil iltibasa yol açacak düzeyde benzerliğin olmadığı, zira taraf markalarında ortak olarak yer alan "..." ibaresinin ayırt ediciliğinin zayıf olduğu ve başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlandığı, marka işaretleri arasında benzerlik olmadığından aynı Kanun'un 6/5 maddesi koşullarının da somut olayda bulunmadığı, anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 04/11/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/11/2021
.....
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.