
Esas No: 2019/1394
Karar No: 2021/1259
Karar Tarihi: 04.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1394 Esas 2021/1259 Karar Sayılı İlamı
T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ....
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
....
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : ....
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/12/2017
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/12/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olduğu dönemde davalı şirkete borç para verdiklerini, şirketin paraları geri ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini belirterek davalının takibe itirazının iptaline, %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacağın zaman aşımına uğradığını, davacıların müvekkiline borç para vermediğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacıların ortağı oldukları davalı şirkete borç para verdiklerini ispata yarar herhangi bir belge ve delil sunmadıkları, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacıların şirketten her hangi bir alacağının bulunmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli olmadığını, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, dava dışı ... A.Ş.'nin davalı şirket ile birleştiğini, bu şekilde her iki şirketin alacakları ve borçlarının da birleştiğini, faiz başlangıç tarihi 01/01/2004 olan bir alacağın bu tarihten sonra değil, bu tarihten önceki bir ilişkiye dayandığının açık olduğunu, davalının tüm ticari defterlerinin incelenmesi halinde davanın kabulüne karar verileceğini, davalı şirket ile birleşen ... A.Ş. adına kayıtlı taşınmaz üzerine inşaat yapılması sırasında müvekkillerinin ... A.Ş.'ye nakit para verdiğini, müvekkillerinin verdiği para ile inşaat maliyetinin karşılandığını, müvekkillerinin alacaklarını ... A.Ş.'nin tüm borç ve alacakları ile birlikte birleşme ile davalıya geçtiğini, icra takibinde faiz başlangıç tarihinin 01/01/2004 yazılmasının nedeninin müvekkillerinin ... A.Ş.'ye hangi tarihte ne kadar para verdiklerini hatırlamamaları olduğunu, 2003 ile 2005 tarihleri arasında inşaat devam ederken verdiklerini, toplam verdikleri meblağı hatırladıklarını, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinde alınan bilirkişi raporunun delilleri arasında bulunduğunu, mahkemece bu delillerinin değerlendirilmediğini, bunun gerekçesinin açıklanmadığını, delillerinin toplanmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; ortağı olunan şirkete verilen ödünç paranın tahsili talebi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasında mali müşavir ve hukukçu bilirkişi heyetinden alınan 22/03/2017 tarihli bilirkişi raporu, davalı şirket tarafından davacı ...'a gönderilen ihtarname, davacı ... tarafından davalıya gönderilen cevabi ihtarname, davacılar tarafından davalı şirketin yönetim kurulu başkanı ve denetçisi aleyhine Cumhuriyet savcılığına yapılan şikayete ilişkin şikayet dilekçesi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının.... sayılı takipsizlik karar sureti, Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Karar sayılı karar sureti, davalı şirket yevmiye ve mizan kaydı, muavin defter sureti, Ankara 22. İcra Müdürlüğünün... sayılı takip dosyası, yargılama aşamasında mali müşavir bilirkişiden alınan 02/01/2019 tarihli bilirkişi raporu dosya içerisinde yer almaktadır.
Ankara 22. İcra Müdürlüğünün ....sayılı takip dosyasında, davacı alacaklılar tarafından davalı borçlu aleyhine toplam 3.037.645,70 TL alacağın tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 25/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde 27/04/2017 tarihinde icra takibinde yer alan borca ve ferilerine itiraz ettiği, işbu itirazın iptali davasının itiraz dilekçesinin alacaklı/vekiline tebliğ tarihinden itibaren başlayacak olan 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde 19/12/2017 tarihinde açıldığı görülmüştür.
Dava Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olup, anılan mahkemenin....Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine davacılar vekilinin süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebi ile Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmiştir.
Davacı yan ortağı oldukları şirketten verilen borç para nedeniyle alacağı bulunduğunu, alacağın tahsili talebi ile başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia etmiş, davalı yan ise alacağın zaman aşımına uğradığını, davacı ortaklardan alınan herhangi bir borç para bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davasını usulüne uygun delillerle ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Yargılama aşamasında davalı şirket defterleri üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle alınan bilirkişi heyeti raporunda, davacıların borcun sebebi olarak takipte belirtilen yıllardan kaynaklı davalı şirketten mevcut bir alacaklarının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasında davacıların davalı şirket ortağı oldukları hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, takip tarihi itibarıyla davacıların tahsilini talep ettikleri alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı, alacak zaman aşımına uğramamış ise davacıların ortağı oldukları davalı şirketten verilen borç nedeniyle herhangi bir alacaklarının bulunup bulunmadığı, alacak var ise miktarı, davalının icra takibine itirazlarının haklı olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davacı vekilinin istinaf itirazı incelendiğinde, davalı yan dava dilekçesinin tebliği üzerine süresinde verdiği cevap dilekçesinde dava konusu icra takibi ile tahsili talep edilen alacağın zaman aşımına uğradığını ileri sürmüştür. Davacı vekilinin esasa yönelik istinaf itirazları incelenmeden davalı yanın zaman aşımı itirazının değerlendirilmesi gerekir.
Anonim şirket ortaklarının şirketle aralarındaki davalar TBK'nun 147. maddesinin 4. fıkrasında belirtilen 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Somut uyuşmazlıkta anonim şirket ortağı olan davacılar ortağı oldukları şirketten alacaklı oldukları iddiasıyla takip yapmış olup, davalı yanın takibe itirazı üzerine de işbu itirazın iptali davasını açmıştır.
Dava konusu icra takibi ile davacıların davalıdan tahsilini talep ettikleri alacak şirket ortağı olan davacıların ortağı oldukları şirkete verdiklerini iddia ettikleri borç paradan kaynaklanmaktadır. İcra takip talebinde borcun dayanağı olarak "01/01/2004 firmaya nakit verilen meblağ" gösterilmiştir. Yargılama aşamasında davacılar vekili davacıların hangi tarihlerde şirkete borç para verdiğini tek tek hatırlamadıklarını, borcun 01/01/2004 tarihinden önce verildiğini, bu nedenle faiz başlangıç tarihi olarak 01/01/2004 tarihinin takip talebinde belirtildiğini bildirmiştir. Alacağın kaynağı olarak 01/01/2004 tarihinden önce şirket ortakları tarafından şirkete verilen borç para gösterildiğinden, anılan tarih ile dava konusu icra takip tarihi olan 24/04/2017 arasında TBK'nun 147/4. maddesinde belirtilen 5 yıllık zaman aşımı süresi sona ermiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece davalı yanın yargılama aşamasında süresinde zaman aşımı itirazını ileri sürdüğü, dava konusu icra takibinde ödeme emrine itirazında zaman aşımı itirazını ileri sürmeyen davalı borçlunun yargılama aşamasında savunmanın genişletilmesi yasağına takılmadan alacağın zaman aşımına uğradığı savunmasını ileri sürebileceği, dava konusu icra takip tarihi itibarıyla TBK'nun 147/4 maddesinde yer alan 5 yıllık zaman aşımı süresinin sona erdiği gözetilerek davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Zaman aşımı nedeniyle davanın reddi kararı davanın esastan reddi kararına göre sonuçları itibarıyla davacı yanın daha lehine olduğundan davacılar vekilinin istinaf itirazı üzerine Dairemizce zaman aşımı incelemesi yapılmıştır.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında isabet görülmediğinden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,
2-Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/04/2019 gün .... Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
4-Alınması gerekli olan 59,30 TL karar ilam harcının peşin alınan 51.875,40 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 51.816,10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı yargılama aşamasında vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından, kararın kaldırma gerekçesi de gözetilerek, AAÜT uyarınca hesaplanan 95.576,46 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 22,00 TL posta ve tebligat giderinin davalı yanın karara karşı istinaf itirazında bulunmadığı gözetilerek, davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
B)1-Davacılar tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
2-İlk derece mahkemesi kararının kaldırma gerekçesi gözetilerek davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay'da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/11/2021
...
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.