
Esas No: 2019/1575
Karar No: 2021/1267
Karar Tarihi: 04.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1575 Esas 2021/1267 Karar Sayılı İlamı
T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ....
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
...
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2018
NUMARASI ...
DAVA TARİHİ : 11/09/2017
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04 /11/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekilleri tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı ... 24.08.2011 tarihinde kullandırılan 25.000,00 TL bedelli taksitli krediyi davalının müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, genel ... sözleşmesi kapsamında ayrıca krediye ödeme aracı olacak şekilde 25.000,00 TL munzam senet alındığını, ... taksitlerinin süresinde ödenmemesi üzerine ... hesabının kat edilip 28.801,49 TL ... alacağının tahsili için davalı-borçluya Beyoğlu 38. Noterliği'nin 27.07.2012 tarihli kat ihtarının tebliğ edilerek 25.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibine geçildiğini, ihtarname dahilinde olup icra takibine konu edilmeyen bakiye ... alacağı 3.801,49 TL'nin işbu dava konusu ilamsız icra takibi ile talep edildiğini ileri sürerek davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, genel ... sözleşmesi kapsamından kullanılan kredinin tamamı ödenmiş olmakla müvekkilinin borcunun bulunmadığını, müvekkili aleyhine faiz alacağı adı altında mükerrer takip başlatıldığını, asıl alacağın ödenmesiyle birlikte faiz alacağının da sona erdiğini, asıl alacak olan ... alacağı ödendiğine göre faiz alacağının da sona erdiğini savunarak davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporuna ve toplanan tüm delillere göre; işbu davaya konu icra takibinin dayanağı dava dilekçesi içeriği ve dosya kapsamı itibariyle hesap kat ihtarına konu edilip (... sözleşmesi kapsamında) 25.000,00 TL senet bedelinin düşümü ile bakiyeye ilişkin olduğu, ayrıca kambiyo takibinde fazlaya dair alacak hakkının saklı tutulduğu, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla tahsilde tekerrüre yer vermemek suretiyle bonoya dayalı takip yapılmasının genel ... sözleşmesindeki kefalete dayalı takibe engel olamayacağı, bononun kefaletin teminatı olarak verilmediği, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda ... sözleşmesi kapsamında 27/07/2012 kat tarihi itibariyle alacağın 28.124,82 TL, 02/08/2012 temerrüt tarihi itibariyle alacağın 28.351,34 TL hesaplandığı, 25.000,00 TL'lik senet bedeli düşümü ile 3.351,34 TL'nin işbu davaya konu takip alacağına ilişkin olduğu, 3.144,79 TL 02/08/2012 tarihi itibariyle davalı banka alacağı olup, dava konusu icra takip tarihine kadar (09/08/2017) faizinin 5.450,14 TL, BSMV'nin 272,51 TL olarak hesaplandığı, ancak işbu davaya konu icra takibinde bakiye kısım olarak sadece faiz alacağı belirtilmekle taleple bağlı kalınarak 5.450,14 TL üzerinden davanın kısmen kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, bu miktar faiz alacağına ilişkin olmakla faiz işletilmesine yer olmadığına, takip tarihinden itibaren %5 oranında BSMV işletilmesine, alacak niteliği itibariyle likit olmakla hükmolunan meblağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafça kötü niyetle takibe geçildiği hususu kanıtlanamadığından, davalının reddedilen miktar üzerinden yasal koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu icra takip dosyasında düzenlenen ödeme emrinde alacak/borç meblağı olarak belirtilen meblağın yanında "..." ibaresinin bulunduğunu, bu ibare ile taleplerinin davalı tarafından genel ... sözleşmesine bağlı olarak ödenmeyen kalan bakiyeyi ve buna ilaveten işlemiş ve işleyecek olan faizi ve her türlü masraf kalemini ihtiva ettiğini, nitekim dava ve cevaba cevap dilekçelerinde de taleplerinin ihtarname ile istenilen bakiye ... alacağı olduğunun belirtildiğini, icra takip dosyasındaki takip talebinin de aynı şekilde düzenlendiğini, bu durumda davanın kabulü ile talep olunan 9.543,20 TL üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek açıklanan bu ve re'sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu ... ana para alacağı ödendikten 5 yıl sonra bu defa faiz alacağı adı altında aynı ... sebebiyle talep olunan faiz alacağı yönünden icra takip tarihi 09.08.2017 tarihinde TBK'nın 147/1. Maddesinde öngörülen 5 yıllık zamanaşımının sona erdiğini, müvekkilinin kefalet limiti olan 25.000,00 TL üzerinden azami ödeme yapması gerekirken 32.555,44 TL ödeyerek sorumlu olduğu miktarın da üzerinde ödeme yaptığını, ası alacağın ödenmesiyle birlikte fer'i alacak niteliğindeki faiz alacağının da sona erdiğini ileri sürerek açıklanan bu nedenlerle davanın reddine ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, genel ... sözleşmesine istinaden kullandırılan bakiye ... alacağının ödenmediği iddiasıyla davalı-müteselsil kefilden tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK'nın 67. Maddesi uyarınca iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava konusu Ankara 14. İcra Müdürlüğü'nün.... Esas sayılı ilamsız icra takip dosyasında davacı-alacaklı banka tarafından davalı-borçlu ... aleyhine 09.08.2017 tarihinde 9.543,20 TL "faiz alacağının" tahsili için 27.07.2012 tarihli Beyoğlu 38. Noterliği'nin ihtarnamesine, 20.01.2012 tarihli ve 25.000,00 TL bedelli genel ... sözleşmesine ve banka kayıtlarına dayalı olarak toplam 9.543,20 TL tutarındaki alacağa tahsilde tekerrür etmemek şartıyla takip tarihinden itibaren %5 BSMV ile birlikte tahsilinin talep edildiği, davalı borçlu tarafından süresinde takipte borca itiraz edildiği, takip talebinde ve ödeme emrinde talep olunan 9.543,20 TL alacağın "faiz alacağı" olarak belirtildiği görülmüştür.
Ankara 13. İcra Müdürlüğü'nün.... Esas sayılı kambiyo senetlerine özgü icra takip dosyasında; davacı banka tarafından dava dışı ... ..Ltd. Şti. İle ... aleyhine davalının müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı 20.01.2012 düzenleme ve 14.08.2012 vade tarihli ve 25.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak 24.08.2012 tarihinde toplam 25.438,51 TL nin tahsili için (fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakkı saklı tutularak) başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde borçlu şirket tarafından dosya borcunun ödenerek 24.08.2013 tarihinde infazen işlemden kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Davacı banka ile dava dışı ...... Arasında imzalanan 20.01.2012 tarihli ve 25.000,00 TL ... limitli genel ... sözleşmesini davalı ...'nin 20.01.2012 tarihinde 25.000,00 TL kefalet limiti ile sorumlu olmak üzere müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, Beyoğlu 38. Noterliği'nin asıl borçlu ve davalı kefile keşide olunan 27.07.2012 tarihli kat ihtarı ile 27.346,87 Tl ana para, 1.385,35 TL faiz ve 69,27 TL BSMV olmak üzere toplam 28.801,49 TL'nin %52,5 temerrüt faizi ile birlikte 24 saat içinde ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarnamenin asıl borçlu şirkete taşındığı için tebliğ olunamayıp 31.07.2012 tarihinde iade edildiği, davalı kefilin eşine 31.07.2012 tarihinde tebliğ edildiği, 02.08.2012 tarihinde davalının temerrüde düştüğü, anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davaya esas takip konusu faiz alacağının davalı-müteselsil kefilden talep olunup olunamayacağı, alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dava konusu ilamsız icra takip dosyasında takip talebinde işlemiş faiz alacağı adı altında alacak talebinde bulunulmuştur. İtirazın iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı bir alacak niteliğinde olup bu niteliği gereği davacı takip talebinde talep ettiği alacak miktarı ve sebebi ile bağlıdır. Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesi ekinde Ankara 14. İcra Müdürlüğü'nün... Esas sayılı icra takip dosyasına ait takip talebi örneğini sunarak takip talebinde faiz alacağı değil "..." alacağının talep edildiğini ileri sürmüş ise de ilk derece mahkemesince getirtilen anılan icra takip dosyası aslında takip talebinde açıkça "faiz alacağı" talep edilmiş olduğu görülmüş olmakla davacı vekilinin aksi yöndeki itirazına itibar edilmemiştir.
Davalı borçlu, icra takibinde zamanaşımı def'inde bulunmamış olsa bile, itirazın iptali davasında önceki itiraz sebepleri ile bağlı olmadan zamanaşımı def'ini ileri sürebilir. Nitekim, somut olayda davalı vekili, cevap süresinde dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürmüştür. Bilindiği üzere takip ve dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TBK'nın 152. Maddesine göre asıl alacak hakkında zamanaşımı vaki olunca faiz ve diğer fer'i alacaklar hakkında da zamanaşımı vaki olur.Diğer bir deyişle asıl alacak ödeninceye kadar temerrüd hali ve temerrüd faiz alacağı devam eder.Salt asıl alacak için takip yapılması faiz alacağı bakımından zamanaşımını kesmez.Bu itibarla taraflar arasındaki temel ilişki çerçevesinde zamanaşımı süresi belirlenmesi gerekir. Somut olayda ilk derece mahkemesince yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile takip konusu alacağın kaynaklandığı ... sözleşmesine istinaden dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırılan ve davalı-kefilin kat ihtarıyla temerrüde düştüğü 02.08.2012 tarihi itibarıyla bakiye 3.144,79 TL ... asıl borcu bulunduğu tespit edilmiş, davalı-kefilin kefil sıfatıyla imzaladığı 20.01.2012 tarihli genel ... sözleşmesine istinaden davalı-kefile tebliğ olunan ... alacağının muaccel hale geldiği 27.07.2012 tarihli kat ihtarından itibaren dava konusu ilamsız icra takibinin başlatıldığı 09.08.2017 tarihi itibarıyla TBK'nın 146. Maddesindeki 10 yıllık zamanaşımı süresinin de dolmamış olduğu anlaşılmıştır. Şu halde hala ödenmeyen ... asıl borcunun varlığı söz konusu olduğuna göre davalı vekilinin davacının faiz alacağı talebinin yerinde olmadığına dair itirazına itibar edilmemiştir.
Davacı, bonoya dayalı olarak davalı kefil ile dava dışı asıl borçlu hakkında başlatmış olduğu kambiyo senetlerine özgü icra takibinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuştur. Bu durumda eldeki davada dayanak ... alacağından doğan faiz alacağını talep etmesinde yasaya aykırı bir husus söz konusu değildir. İlk derece mahkemesince yargılama sırasında bankacılık işlemleri konusunda uzman bilirkişi ... tarafından düzenlenen 12.09.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; kat tarihi olan 27.07.2012 tarihinde banka ... asıl alacağının 28.331,54 TL olduğu, bu miktardan kambiyo senetlerine özgü takipte ödenen 25.000,00 TL senet bedeli düşüldüğünde bakiye 3.331,54 TL ... borcunun kaldığı, eldeki davada takip tarihi 09.08.2017 itibarıyla davacı bankanın davalı-kefilden 3.147,79 TL asıl alacak, 5.450,14 TL temerrüt faizi ve 272,51 TL %5 BSMV olmak üzere takip tarihi itibarıyla toplam 8.870,43 TL talep edebileceği belirlenmiştir.
Bilindiği üzere kefil TBK'nın 592. Maddesi hükmü gereği kural olarak kefil kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumludur. Somut olayda davacı banka tarafından kabul edildiği üzere dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırılan ... borcunu ödemek amacıyla davalının avalist sıfatıyla imzaladığı 25.000,00 TL tutarlı bono bedeli işbu davadan önce davalı aleyhine kambiyo senetlerine özgü takip dosyasında takibe konularak davalı-kefilden icra dosyasında imzalanan ödeme taahhüdüne istinaden iki taksit halinde toplam 32.555,44 TL olarak tahsil edilmiş olup icra dosyası 24.06.2013 tarihinde kapatılmıştır. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda her ne kadar kat tarihi olan 27.07.2012 tarihinde 28.331,54 TL olarak belirlenen ... asıl alacağından bono bedeli 25.000,00 TL'nin mahsubu halinde bakiye 3.331,54 TL ... asıl alacağının kaldığı belirlenmiş ise de davalı-kefilin ... sözleşmesindeki azami sorumluluk tutarı olan kefalet miktarı kadar işbu ... alacağını ödemek için alınan 25.000,00 TL bedelli bono alacağının fer'ileriyle birlikte kambiyo senetlerine özgü takip dosyasına, eldeki dava ve takipten önce ödenmiş olduğu, davalı-kefilden imzasının bulunduğu ... sözleşmesindeki kefalet limiti olan 25.000,00 TL esasen kefilin sorumlu tutulabileceği azami miktar olup bu limitin üzerinde ... alacağı ile bu alacağın fer'isi niteliğindeki faiz alacağının talep edilemeyeceği, bilirkişi raporuna göre de 25.000,00 TL için borcun sona erdiği, sonrasında asıl borçlu yönünden işleyen faizin davalı kefilin kendi temerrüdünden sonuçları ile kapatıldıktan sonra yeni bir sonuç doğurmayacağı gözetilerek ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın faiz alacağı yönünden kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin, istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdikleri itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin kısmen kabulü ile duruşma açılmasına gerek görülmeksizin ilk derece mahkemesince verilen karar HMK'nın 353/1-b-2. Maddesi gereği kaldırılarak davanın reddine, İİK'nın 67/2.fıkrasının 1. cümlesi gereği davacı-bankanın kötü niyetli olarak icra takibi yaptığı kanıtlanamadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin de reddine dair davanın esası hakkında yeniden aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-İstinafa başvuran davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun ilgili Tarifesi hükümleri gereği istinafa başvurusunda haksız çıkan davacı taraftan alınması 59,30 TL istinaf maktu karar harcından başlangıçta alınan 44,40 TL'nin mahsubu ile bakiye 14,9 TL'nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
B) 1-İstinafa başvuran davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin KISMEN KABULÜNE,
2- Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 28/12/2018 tarih ve ... Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
C) 1-İtirazın iptali davasının REDDİNE,
2-Koşulları oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu'nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcının başlangıçta alınan 162,98 TL ile icra dosyasında alınan 47,72 TL toplamı 210,7 TL'den mahsubu ile fazla alınan 151,4 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Yargılamada vekil ile temsil olunan davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 13/1. maddesi gereği reddolunan miktar üzerinden takdir edilen 4080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK'nın 333. maddesi gereği varsa kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
D)1-İstinafa başvuran davalı tarafından yatırılan 49,00 TL istinaf nispi harcı ve 44,40 TL maktu karar harcı toplamı 93,4 TL'nin kararın kesinleşmesi ve talep halinde davalı tarafa iadesine,
2-İstinafa başvuran davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru gideri 24,38 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 145,68 TL istinaf giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK'nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.04/11/2021
Başkan- ... Üye - ... Üye - ... Zabıt Katibi-...
... ... ... ...
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.