
Esas No: 2021/3193
Karar No: 2022/2184
Karar Tarihi: 10.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3193 Esas 2022/2184 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Kadastro Mahkemesinde görülen bir dava sonucunda, davacının mirastan gelen hakkı olduğunu öne sürdüğü taşınmazların belirli kısımlarının tespiti ve tapuya kaydı hakkında karar verilmiştir. Ancak, dava konusu taşınmazların tespit malikleri yöntemine uygun olarak davada yer almamış ve 187 ada 12 ve 18 parsel sayılı taşınmazlar hakkında herhangi bir hüküm kurulmamıştır. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak; mahkeme kararının 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince bozulmasına karar verilmiştir. Karar düzeltme isteği için HUMK'un 440/I maddesi uyarınca 15 gün içinde başvuru yapılabilir ve peşin harcın temyiz edene iadesi mümkündür.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne, karar verilmiş olup hükmün asıl dosya davacısı ...vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü/Mahallesi çalışma alanında bulunan 121 ada 23 parsel sayılı 3.344,70 m² yüzölçümlü, 121 ada 31 parsel sayılı 1.074,02 m² yüzölçümlü, 121 ada 43 parsel sayılı 1.370,42 m² yüzölçümlü, 126 ada 7 parsel sayılı 925,32 m² yüzölçümlü, 187 ada 1 parsel sayılı 4.559,49 m² yüzölçümlü taşınmazlar, verasete iştiraken elbirliği mülkiyeti şeklinde... adlarına, 125 ada 27 parsel sayılı 1.150,80 m² yüzölçümlü taşınmaz, ... adına, 187 ada 12 parsel sayılı 532,40 m² yüzölçümlü, 187 ada 18 parsel sayılı 942,03 m² yüzölçümlü taşınmazlar paylı olarak ..., ..., ..., ..., ..., ..., .... adlarına tespit edilmiştir. Davacı ..., mirastan gelen hakkı olduğunu öne sürerek payı oranında adına tescili istemiyle, dava açmış, davacı ...'ın 187 ada 12 ve 18 nolu parsellere yönelik açmış olduğu dava eldeki dosya ile birleştirilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davacı ...'ın davasının kabulüne, 187 ada 12 ve 18 nolu parsellerin tespitlerinin iptali ile ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, Davacı ...'ın 187 ada 1, 126 ada 7, 121 ada 23, 121 ada 43 nolu parseller yönünden davasının reddine, bu parsellerin tespiti gibi tapuya tesciline, 125 ada 27, 121 ada 31 nolu parseller yönünden davasının kabulüne, 125 ada 27, 121 ada 31 nolu parsel sayılı taşınmazların 5/20 pay Davacı ..., 3/20 pay ..., 3/20 pay ..., 3/20 pay ..., 3/20 pay ..., 3/20 pay ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiş; hüküm, asıl dosyada davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kadastro tespitine itiraz davalarında husumetin tespit maliklerine, tespit maliklerinin ölü olması halinde ise mirasçılarına yöneltilmesi ve tüm mirasçıların davada yer alması zorunludur. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartı olup, bu koşul yerine getirilmeden işin esasına girilemez. Kamu düzenine ilişkin bu hususun, yargılamanın her safhasında Mahkemece re'sen dikkate alınması gerekir.
Somut olayda, dava konusu taşınmazlardan 187 ada 12 ve 18 parsel sayılı taşınmazlar 1/6 ..., 1/6 ..., 1/6 ..., 1/6 ..., 1/6 ..., 1/6 elbirliği mülkiyet şeklinde ..., ..., ..., ..., ... adına tespit edilmiş olup, birleşen dosya davacısı ... dava dilekçesinde ..., ..., ..., ..., ...'i de davalı olarak göstermiş olmasına karşın isimleri belirtilen bu tespit malikleri Mahkemece karar başlığında gösterilmediği gibi yöntemine uygun şekilde taraf teşkili sağlanmaksızın işin esası hakkında karar verilmesi cihetine gidilmiştir.
Ayrıca, asıl dosya davacısı ...’ın dava dilekçesinde 187 ada 12 ve 18 parsellere yönelik talebi de bulunduğu halde, davacının bu parsellere yönelik talebi hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir hüküm kurulmamış olması da yanlış olmuştur.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, 187 ada 12 ve 18 parsel sayılı taşınmazların tespit maliklerinden olan ..., ..., ..., ..., ...'in yöntemine uygun şekilde davada taraf olarak yer almaları sağlanmalı ve bundan sonra da iddia ve savunma çerçevesinde toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin işin esası hakkında hüküm kurulması isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl dosya davacısı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle, Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 10.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.