
Esas No: 2019/2981
Karar No: 2021/1871
Karar Tarihi: 04.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2981 Esas 2021/1871 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2981 Esas
KARAR NO: 2021/1871 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/03/2018
NUMARASI: 2014/911 E., 2018/198 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/11/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; asıl davada, müvekkilinin ... Okmeydanı Şubesi'nde ... numaralı hesabın sahibi olduğunu, müvekkilinin gerek bu bankadan, gerekse başka bankalardan çek kullanmadığını, müvekkili adına çekler yazılarak piyasaya sunulduğunu, dava konusu 30/10/2012 tarihli çekin 30.000 TL, 10/11/2012 tarihli çekin ise 60.000 TL bedelli olarak doldurulduğunu, çeklerde lehtar olarak ...'nın gösterildiğini belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili; müvekkilinin davacının torunu olan ... ile arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişkiden gerek davacının gerekse davacının oğlunun bilgisi bulunduğunu, çekin müvekkiline imzalı olarak getirildiğini, müvekkilinin de bu çekleri 3.kişilere ciro ettiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Davacı vekili; birleşen davada, asıl davayla benzer iddialarını tekrar etmiş, asıl davanın davalısı ...'nın çekleri birleşen davanın davalısı ...'na devrettiğini, davalı ...'nun da bu çekleri müvekkili aleyhine takibe koyduğunu belirterek müvekkilinin takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili; müvekkilinin çekleri ...'dan aldığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemesince toplanan deliller, ATK raporu ve tanık beyanlarına göre; "Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ... E sayılı takip dosyasına dayanak yapılan 2 adet çekte ...'ın keşideci olarak imzasının bulunduğu fakat davacının okuma yazma bilmediği ve parmak basarak belge imzaladığı, 30 yıldır ticari iş ilişkisinin bulunmadığı, tanık beyanları ile sabit olup ayrıca davalının Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmakta olduğu gözetilerek özellikle mahkemece alınan 31/12/2015 tarihli ATK raporuna göre çeklerdeki imzaların ...'ın el ürün olmadığı" gerekçesiyle İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/911 esas sayılı asıl dava dosyası yönünden davanın kabulüne, davacının ... Bankası Okmeydanı Şubesine ait ... çek nolu 30/10/2012 keşide tarihli 30.000,00TL bedelli ve ayrıca ... çek nolu 30/11/2012 keşide tarihli 60.000,00TL bedelli çeklerden dolayı davalı ...'ya borçlu olmadığının tespitine, birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/949-361 Esas - Karar sayılı birleşen dava dosyası yönünden; davanın kabulüne, davacının Bakırköy ... icra müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan ... Bankası Okmeydanı Şubesine ait 9721835 çek nolu 30/10/2012 keşide tarihli 30.000,00TL bedelli ve ayrıca ... çek nolu 30/11/2012 keşide tarihli 60.000,00TL bedelli çeklerden dolayı davalı ...'na borçlu olmadığnın tespitine, kötü niyet tazminatı talebi yönünden şartları oluşmadığından talebin reddine karar verilmiş, kararı asıl dosyada davalı vekili ile birleşen dosya davalı vekili ayrı ayrı istinaf etmiştir. Asıl dosyada davalı ... vekili istinafında; davanın haksız ve kötü niyetli açıldığını, müvekkiliyle davacının torunu arasında ticari ilişki bulunduğunu, çeklerin davacının torunu ... tarafından imzalı bir şekilde getirildiğini, müvekkilinin de imza atan şahsın torunu olduğunu göz önünde bulundurarak iyi niyetli olarak inandığını, işin asıl sorumlusunun ... olduğunu, tanık beyanlarındaki hususları kabul etmediklerini, müvekkilinin kusurlu olmadığını, tanık ...'ün ...'ın çalışanı olup 5 ay yanında çalıştığını, dolayısıyla bu kadar kısa süre çalışan bir kişinin tanıklığının şüphe uyandırdığını, kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin mağdur olduğunu bildirmiştir. Birleşen dosyada davalı ... vekili istinafında; müvekkilinin çekleri ... ile olan ticareti karşılığında devraldığını, çeklerin ödenmediği gibi müvekkilinin suç duyuruları ve istinafa konu menfi tespit davasına muhatap olduğunu, müvekkilinin ...'nın cirosu neticesinde gelen ve davaya konu çeklere kadar çok sayıda çekin ödemesinin yapıldığını, dava konusu çekin ödemesine kadar davacının ne yaşlılığının ne de okuma yazma bilmemesinin mevzu bahis edilmediğini, davacının çeklerden ve ödemelerin tamamından haberdar olduğunu, hükme beyanları esas alınan tanıkların davacının akrabası ya da çalışanı olduğunu, tanık ...'ın davacıyı korumak adına abisine sahte imza beyannamesi düzenleme hususunda suç yönelttiğini, 30 yıllık tacir olan birinin çek konusunda yanılgıya düşmesinin hayatın olağan akışına ters olduğunu, tanık ...'ın ise beş ay gibi kısa bir süre davacı yanında çalıştığını, dolayısıyla konuya dair bilgisinin kısıtlı olduğunu, tanık ...'nün ise davacının eşinin yeğeni olduğunu, ara sıra dükkana uğradığını, her ne kadar ATK raporlarında imzanın davacının eli ürünü olmadığı belirtilmişse de, dava açılana kadar olan dönemde ödenmiş ve itiraz edilmemiş çekler bulunduğunun göz önünde bulundurulması gerektiğini, davanın kötü niyetli olarak açıldığını bildirmiştir. Mahkemece, birleşen davanın davalısı ... vekiline istinaf harçlarının ikmali için HMK'nun 344.maddesi uyarınca muhtıra çıkarıldığı, ancak harçların verilen sürede ikmal edilmemesi üzerine mahkemece 19/11/2019 tarihli kararla davalı ... vekilinin istinaf yoluna başvurma talebinden vazgeçmiş sayılmasına dair karar verildiği, bu kararın davalı ... vekiline tebliğ edildiği, ancak bu karara yönelik herhangi bir istinaf başvurusunun yapılmadığı görülmüş olup bu nedenle davalı ... vekilinin istinaf talebi Dairemizce değerlendirilmemiştir. Davalı ... tarafından davacı ve diğer davalı aleyhine çeklere dayalı olarak toplam 90.831,00 TL'nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlatıldığı, takip dayanağı çeklerin 30/10/2012 tarihli 30.000 TL bedelli ve 10/11/2012 tarihli 60.000 TL bedelli keşidecisinin davacı, lehtarın davalı ..., hamilin ise davalı ... olduğu, çeklerin ibraz edildiği ve karşılıksız şerhinin yazdırıldığı görülmüştür. Duruşmada dinlenilen tanık ...'ın "ben ... 'ın torunu olmaktayım tarafları bu nedenle tanırım. Ayrıca ...'yı da tanımaktayım. ... benim abim olmaktadır. Abimin yanında zaten çalışmaktaydım. Dedem ... okuma yazma bilmeyen ve parmak basarak evrak imzalayan biridir. Abim onun adına sahte bir imza beyannamesi düzenlemiş dedemin bundan yaklaşık 25-30 sene önce yedek oto parça alım satım işi ile uğraşırdı fakat son 30 yıldır herhangi bir ticari faaaliyeti yoktur. Ve abim ... ile de herhangi bir ticari ilişkisi bulunmamaktadır. İmza beyannamesi ... isimli kişi tarafından imzalanmış görünüyordu oysa dedem parmak basarak evrak imzalardı. Ben imza beyannamesinin sahte olduğunu dava açıldıktan sonra öğrendim ayrıca abim ... ile ... arasında çeklerin cirolanması sırasında bende yanlarındaydım. Çeklerin ... bankasına ait olduğnu bilmekle birliktke üzerlerindeki miktarı bilmiyorum ayrıca ... oraya yanında 3-4 kişi ile birlikte gelirdi ben isimlerini şu anda hatırlayamıyorum. ... çekin ön yüzünü imzaladıktan sonra ... ya veriyordu. ...'da yanındaki şahsa cirolayıp veriyordu çeklerin sayısını hatırlamıyorum. Bunu ben 2-3 seferden fazla kez gördüm. ... ile ... arasında yakın bir arkadaşlık vardı. ... daha önceden araba alım satım işi ile de uğraşıyordu. Ayrıca ...'nu da tanırım 2-3 sefer gördüm. Dedem ... yı 2-3 sefer görmüş durumdadır fakat herhangi bir ticari ilişkisi yoktur, ... çeklerin cironlanması sırasında orada bulunan şahıstı şu anda ismini hatırlıyorum" şeklinde beyanda bulunduğu; tanık ...'ün ; Ben 2012 yılının kış ayları içerisinde 5 ay süre ile ...'ın yanında çay ve temizlik işlerine baktım. Ben oradayken ...'ın yanına ... isimli kişi de gider gelirdi birlikte alım satım işi yapıyorlardı. Ben çay götürüp getirirken çekleri ve paraları görürdüm. Ben gördüğümde ... çeki imzalayıp ( çekin ön yüzünü veya arka yüzünü imzalayıp imzalamadığını şu anda hatırlamıyorum ) ... ya veriyordu o da çeki cirolayıp yanında getirdiği kişiye veriyordu. Ben hatta neden 3.kişiye çekin verildiğine anlam veremiyordum, ayrıca paraları bana ... vererek bunları bankaya götür yatır diyordu bende ... ve ... Banka götürüp yatırıyordum bu nedenle çeklerin Ing ve... bankasına ait olduğunu biliyorum, ... 'ı ben ...'ın işyerinde görürdüm yemek yatığımız da çağırırdık fakat kendisi ...la veya ... ile herhangi bir ticari ilişkisi yoktu" şeklinde beyanda bulunduğu, tanık ...'nün "... benim eniştem olur kendisi halam ile evlidir şu anda kaç yaşında olduğunu bilmiyorum ama 80 yaşında olması gerekmektedir yaklaşık 30 yıldır ticaretle uğraşmamaktadır bundan öne yedek parça dükkanı olduğu için ticaretle uğraşırdı, ..., ...'ın torunudur, Kendisinin galerisi vardır, ben ...nun galerisine gidip geldikçe ... yı orada görürdüm. Orada konuşurken isminden kendisinin ... olduğunu biliyorum, 2012 yılı içerisinde 3-4 kez ...'nun çek imzalayarak ... ya verdiğini ... 'nın cirolayıp bunun yanında bulunan şahsa ... olduğunu bildiğim şahsa verdiğini biliyorum, imzalanan çekler benim gördüğüm kadarıyla ... Bankasına aitti, yazları yaklaşık 5 ay Refahiye ye gelerek yazları eniştem orada geçirirdi, ... okuma yazma bilmiyordu, benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir" şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 31/12/2015 tarihli ATK raporunda " inceleme konusu 2 adet çekte ...'a aften atılı basit tersimli keşideci imzaları ile ...'a ait mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, istif, eğim, doğrultu, hız, seyir, alışkanlıklar ve kalem baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından söz konusu keşideci imzalarının ...'ın eli ürünü olmadığı" şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava, takibe konu çekler nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı taraf, takibe konu çeklerdeki imzasını inkar etmiştir. Davalılar ise davanın reddini savunmuştur. Birleşen davanın davalı vekilinin istinaf talebi, istinaf harçlarının süresinde yatırılmaması nedeniyle mahkemece verilen ek kararla istinaf talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verildiğinden ve bu ek karara yönelik de istinaf başvurusunda bulunulmadığından Dairemizce değerlendirilmemiştir. Alınan ATK raporunda, dava konusu çeklerdeki imzaların asıl ve birleşen davanın davacısı ... 'ın eli ürünü olmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla mahkemenin asıl dava yönünden verdiği kabul kararı yerindedir. Açıklanan bu husus gözetildiğinde asıl davanın davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Asıl dosya davalısı ... vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK.'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, Asıl dosya yönünden alınması gereken 6.147,90 TL harçtan peşin alınan 1.493,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.654,90 TL eksik harcın asıl dosya davalısı ...dan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılaması sırasında davacı tarafından yapılan 51,70 TL yargılama giderinin asıl dosyanın davalısından alınarak davacıya verilmesine, İstinaf yargılaması sırasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin harcama yapan taraflar üzerinde bırakılmasına, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde talepleri halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/11/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.