
Esas No: 2019/1425
Karar No: 2021/1324
Karar Tarihi: 04.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1425 Esas 2021/1324 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1425
KARAR NO: 2021/1324
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/03/2019
NUMARASI: 2018/1033 Esas 2019/361 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, davasında özetle; müvekkili aleyhine ... Alanya Çarşı Şubesine ait ... çek nolu, keşidecisi ... ( ...) olan, 30.06.2015 keşide tarihli, 25.000 TL bedelli çeke istinaden Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ... E sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, yapılan icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı ile davalı arasında hiçbir hukuki ilişki olmadığnı, müvekkilin davalı ...’e herhangi bir borcu bulunmadığını, ... Alanya Çarşı Şubesine ait ... çek nolu, 30.06.2015 keşide tarihli, 25.000 TL bedelli, ... emrine yazılmış bulunan ve ... tarafından ciro edilmiş çekin tahsile verilmek-kırdırılmak- üzere dava dışı ... tarafından davacıya imzalattırıldığını, çeki kırdıramayan müvekkili ...'ün bu çeki ...’a iade ettiğini, ancak dava konusu çekteki müvekkiline ait imzanın iptal edilmemiş olduğunu müvekkilinin sonradan öğrendiğini, müvekkilinin kendisinden sonraki ciranta olan ve icra dosyasında alacaklı gözüken ...'i tanımadığını ve aralarında hiç bir borç alacak ve ticari ilişki bulunmadığını belirterek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalı cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Davacı taraf yemin teklifinde bulunmuş davalı asil ... yemini 'Bakırköy ... icra müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasındaki ... tarafından ciro edilen çekin kendisine geldiğine bu çekten dolayı ...'ten alacağı olduğuna, çekin Davacı ...'ten cirolanarak kendisine geldiğine, namusu, vicdani kutsal saydığı tüm inanç ve değerler üzerine yemin ettiğinden davalının davacıdan alacaklı olduğu yönündeki eda ettiği yemin neticesinde..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: önceki beyanlarını tekrarla; Yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiğini, karara dayanak olarak davalının yargılamanın 20.03.2019 tarihli celsesinde "bu çekten dolayı ...' ten alacağım olduğuna, bu çekin ...' ten bana cirolanarak geldiğine namusum, vicdanım ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerler üzerine yemin ediyorum" şeklinde eda etmiş olduğu yeminin esas alındığını, Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/1033 Esas sayılı dosyasının istinaf aşamasından önce aynı mahkemenin 2016/150 Esas- 2017/1185 Karar sayılı dosyası ile yapılan yargılama neticesinde davalının yemin için mahkemede hazır bulunmasının istenildiğini, ancak mahkemede hazır bulunmayınca bunun üzerine mahkemenin kararında davalı aleyhine kötü niyet tazminatına da hükmettiğini, Davalının yalan yere yemin ettiği isnadıyla hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde şikayette bulunulduğunu, yapmış oldukları şikayete ilişkin soruşturma numarasının 2019-54560 olduğunu, Müvekkil ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişkinin mevcut olmadığını, birbirlerini tanımadıklarını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğun belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, kambiyo senedine dayılı icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti talebiyle, İİK'nın 72. maddesi uyarınca açılmış bir menfi tespit davasıdır.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davaya esas Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ... E sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının ..., borçlunun ... olduğu, 23.800,00 TL asıl alacak olmak üzere toplamda 26.548,47 TL alacak için kambiyo senedine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, borç sebebi olarak 30/06/2015 keşide, 30/06/2015 ibraz tarihi ... seri nolu 25.000,00 TL değerinde çekin gösterildiği anlaşılmaktadır. İcra dosyasına ekli olan çek fotokopisinin incelenmesinde; ... emrine düzenlendiği, keşidecisinin ... (...), keşide yerinin Alanya, keşide tarihinin 30/06/2015, tutarının ise 25.000,00 TL olduğu, çekin lehtarı ...'ın ilk ciranta, ...'ün 2. ciranta, ...'in ise 3. ciranta olduğu, çekin 06/07/2015 tarihinde ibraz edildiği ve 23.800,00 TL'lik kısmının karşılıksız olduğu hususunun yazılı olduğu anlaşılmaktadır. İş bu istinaf incelemesine konu karardan önce, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, 19/12/2017 tarihinde davacı tarafın yemin deliline başvurduğu, yemin için hazır bulunması konusunda eda için davalıya yemin davetiyesinin gönderildiği, ancak buna rağmen davalının mahkemede hazır bulumadığı, bu sebeple davacının eldeki davada taraf olan davalıya borcunun bulunmadığı yönünde kısmen kabul kararı verilerek takibe esas icra dosyasında davacının davalı alacaklı ...'e borçlu olmadığının tespitine, takipte birden fazla borçlu bulunduğundan takibin iptali talebinin reddine ve takibe esas 23.800,00 TL üzerinden hesap edilen %20 oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi yönünde hüküm verilmiştir. Söz konusu hükmün istinaf incelemesi Dairemizin 21/10/2018 tarihli, 2018/411 E- 2018/1050 K sayılı ilamı ile yapılmış olup anılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı tarafından davalıya teklif olunan yemin doğrultusunda davalının gönderilen yemine icabet etmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olsa da davalının mernis adresine usulüne uygun olarak gönderilecek tebligatın bila tebliğ dönmesinden sonra TK 21/II maddesinin işletilmesi gerekeceğinden, usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan davalının yemine icabet etmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü yoluna gidilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, HMK'nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca istinafa konu kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Bu kaldırma kararı üzerine dosya kendisine gönderilen üzerine ilk derece mahkemesince yeniden yargılama yapılmış, davalıya yeniden usulünce yemin davetiyesi tebliğ edilmiş ve yemin davetiyesine icabet eden davalı asil ..., 20/03/2019 tarihli celsede, kendisine teklif edilen yemini eda etmiştir. Bunun üzerine ilk derece mahkemesince, davalının davacıdan alacaklı olduğu yönündeki eda ettiği yemin neticesinde davacının davaya esas icra takibinden dolayı borçlu olmadığına ilişkin açmış olduğu davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı ... arasındaki şifahi sözleşme gereği dava konusu çekin vadesinden önce nakde çevrilmesi amacıyla müvekkiline cirolandığını, müvekkilinin çek bedelini ödeyemeyerek çeki dava dışı ...'e iade ettiğini, buna rağmen müvekkiline ait cironun çek üzerinden silinmediğini öne sürerek kendisinden önceki ciranta konumunda bulunan davalıya borçlu olmadığından bahisle eldeki menfi tespit talepli davayı açmıştır. Çek kıymetli evrak olup sebepten mücerret bir ödeme aracıdır. Buna göre davacının çekin kendisi açısından bedelsiz olduğuna ilişkin iddasını usule uygun delillerle kanıtlanması gerekir. Davacı yanca usule uygun yazılı delil ile bu husus kanıtlanmadığı gibi davacı vekili yemin deliline dayanmış, davalı da teklif edilen yemini eda etmiştir. Somut uyuşmazlıkta davacı yanın hazırladığı yemin metni doğrultusunda davalı hazır bulunmuş ve teklif edilen yemini eda etmiştir. İstinafa konu edilen yemin metni, HMK'nın 233/4'de düzenlenmiş koşulları taşımakta olup mahkemece de HMK 'nın 233 vd. maddelerinde düzenlenen usule uygun şekilde yeminin yaptırıldığı anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince, kesin delil niteliğindeki taraf yemininin esas alınarak, davacının davaya esas kambiyo senedine dayalı icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığına ilişkin davasının reddedilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık yoktur. Menfi tespit davasında ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi nticesi davalının yalan yere yemin ettiği iddiasıyla suç duyurusunda bulunulmasının şu an itibariyle eldeki hukuk davasına ilişkin istinaf yargılamasına bir etkisi yoktur. Zira, suç duyurusu neticesi kamu davası açılması halinde ceza yargılamasının sonucunda verilecek kararın olası hukuki sonuçlarının şu aşamada tartışılması mümkün olmamakla, ceza yargılaması neticesi ortaya çıkacak durumun, eldeki hukuk davası açısından yargılamanın yenilenmesine sebep olup olmayacağı sonraki aşamalarda başvuru olması halinde değerlendirilecek bir husustur. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK'nın 353/1.b.1.maddesi yarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK'nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 14,90 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK'nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.