17. Hukuk Dairesi 2014/1139 E. , 2015/12766 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı şirkete işyeri sigortası ile sigortalanmış davalının sahibi olduğu işyerinin bina içindeki bir borunun patlaması nedeni ile sular içinde kaldığını ve hasar talebinin sigorta şirketince karşılanmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 67.000,00 TL hasar bedelinin olay tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının seylap teminatının bulunmadığını ve kendi beyanına göre de zararın aşırı yağışta oluşan sel nedeni ile meydana geldiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, işyeri sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece rizikonun seylap kavramı içinde kaldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
"Dahili su basması, su baskını (seylâp) ve su yükselmesi rizikolarını içeren sigorta türleri T. Ticaret Kanunu"nda düzenlenmediği gibi, ayrı genel şartlara da bağlanmış değildir. Bu tür rizikoları güvence altına alan sigortalardan kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde, sözleşmelerde boşluk bulunması veya duraksama durumlarında, TTK.nun sigorta huku kuna ilişkin genel hükümleri ile zarar/mal sigortasına ilişkin hükümlerin birlikte değerlendirilerek sonuca varılması gerekir.
Sigorta konusu mahallin veya binanın içinden kaynaklanan bu tür riziko, yangın sigorta poliçesine eklenen Dahili Su Hasarları Klozu ile güvence altına alınmaktadır.
Bu kloza göre, bina içindeki su tesisatlarından veya yağmur sularının çatıdan sızması, tesisat donmaları, kanalizasyon veya foseptikten geri tepen pis suların getirdiği hasarlar sigorta kuvertürü dahilindedir".
Aynı klozda sigorta ettirenin alması gereken önlem yükümlülükleri ile teminat dışı kalan haller ayrıca gösterilmiştir.
Sel (Seylâp) veya su baskını rizikoları ise, Sel veya Su Baskını Klozu ile sigorta güvencesi altına alınmaktadır. Bu kloza göre, sigorta konusu şeyler civarındaki nehir, çay, dere ve kanalların taşması, denizlerin gelgit olayları dışında kalması, olağanüstü yağışlar sebebiyle meydana gelen su baskını sonucu dışarıdan basan suların doğrudan neden olacağı zararlar sigorta güvencesi altına alınmıştır.
Her iki klozda uygulamada yangın sigortası poliçesi genel şartlarına ek olarak ve istek üzerine verilmektedir (ışıl Ulaş, Uygulamalı Zarar Sigortaları Hukuku, 8. Bası sf 414).
Rizikonun dahili su basması ya da seylap mı olduğu hususu ise her somut olaya göre ayrı ayrı nitelendirilmeldir. Eldeki davada, Belediye Su ve Kanalizasyon Müdürlüğü tarafından verilen cevapta, belediyeye aşırı yağışlar nedeni ile ilgili herhangi bir ihbar veya başvuru yapılmadığı, söz konusu mahalde riziko tarihinde boru patlaması olayı meydana gelmediği, iş yeri ve çevresinde yağmurdan kaynaklı herhangi bir su taşkını sel meydana gelmediği belirtilmiştir. Kaymakamlık tarafından verilen cevapta ise, Sel felaketi konusunda kendilerine bir ihbar yapılmadığı, ancak anılan tarihte Nur Mahallesi ve Konak Mahallesinde bazı konutların hasar gördüğü belirtilmiştir. Gelen yazılar dikkate alındığında hasarın seylap değil dahili su teminatı klozu içinde bulunduğunun kabulü gerekip, gerçek zarar miktarı tespit edilerek sonucuna göre karar vermek gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 26/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.