Abaküs Yazılım
12. Daire
Esas No: 2021/689
Karar No: 2021/1350
Karar Tarihi: 16.03.2021

Danıştay 12. Daire 2021/689 Esas 2021/1350 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/689
Karar No : 2021/1350


TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : … M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda infaz ve koruma baş memuru olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-g maddesi uyarınca, "Devlet memurluğundan çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 20/04/2017 tarih ve E:2016/23290, K:2017/10969 sayılı bozma kararına uyularak verilen ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacının disiplin cezasına konu fiillerinin "Rüşvet" suçu olarak tanımlanmış olması nedeniyle ceza yargılamasının sonucu verilecek karar kesinleştikten sonra disiplin cezasına konu fiillerin işlenip işlenmediği konusunda değerlendirme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin, davacı hakkında yapılan disiplin soruşturması neticesinde isnat edilen fiillerin sübuta erdiğinden bahisle, davacının “Devlet memurluğundan çıkarılması” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle anılan işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, davacının görev yeri ve hizmet gerekleri ile bağdaşmayan tutum ve davranışlar sergilediği için başlatılan soruşturma sonucunda, davacının sabit olan eylemleri ile görevini sağlıklı şekilde yürütebileceğine dair olan inancı ciddi şekilde sarstığı için, eyleminin memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareket olarak nitelendirilmek suretiyle 657 sayılı Kanun'un 125/E-g maddesinde yer alan suç kapsamında görülerek Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması işleminin mevzuata ve hukuka uygun olduğu belirtilerek, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Davacının disiplin cezasına konu fiillerinin "Rüşvet" suçu olarak tanımlanmış olması nedeniyle, ceza yargılaması sonucu hakkında verilen mahkumiyet kararının her ne kadar Yargıtay'da zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmiş olsa da, disiplin cezasına konu fiillerin işlendiğinin ceza mahkemesince tespit edildiği, bu karar dikkate alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken; bu husus gözetilmeksizin, davacının “Devlet memurluğundan çıkarılması” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işlemin iptali yolunda İdare Mahkemesince verilen kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulu'nun 18/12/2020 tarih ve 2020/62 sayılı kararı uyarınca Dairemize devredilen dosya, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Davacının, … M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda koruma baş memuru olarak görev yapmakta iken, ihbar sonucu … M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda yapılan aramada bir adet cep telefonu, bir adet şarj aleti ve bir adet de sim kartın bulunduğu, davacı ile bazı hükümlüler hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığının … tarih ve … sayılı İddianamesi ile “Rüşvet vermek-almak ve bu suça iştirak; Kanuna aykırı olarak cezaevine cep telefonu sokmak, sokulmasını sağlamak, kullanmak” suçlarından açılan kamu davasında, ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararıyla davacının, mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 212/2. maddesinde, "Kanun ve nizam hükümlerine göre yapılması gereken işin yapılmaması veya yapılmaması gereken işin yapılması için rüşvet almak veya bir vaat veya taahhüt kabul etmek" şeklinde; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 252/1. maddesinde ise, "Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlamak" şeklinde tanımlanan "Rüşvet" suçundan 2 (iki) defa ayrı ayrı hapis cezası ile cezalandırıldığı, kararın temyizi talebiyle Yargıtay'a başvurulduğu ve henüz kesinleşmediği; yapılan disiplin soruşturması sonucunda ise, Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararıyla, davacının 657 sayılı Kanunun 125/E-g maddesi uyarınca "Devlet memurluğundan çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve bunun üzerine, temyizen incelenen davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bedinde; "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak," fiili, Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında belirtilmiştir.
Aynı Kanunun 131. maddesinde, "Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması disiplin kovuşturulmasını geciktiremez. Memurun ceza kanununa göre mahkum olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz." hükmü yer almaktadır.
657 sayılı Kanunun anılan hükmü kapsamında ceza mahkemesi kararlarının, disiplin cezalarına etkisinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Disiplin cezasının sebebini oluşturan eylem ve davranışlar, aynı zamanda Ceza Kanununda da suç sayılabilir. Bu durumda, disiplin cezası yaptırımı ile birlikte ceza yaptırımı da uygulanabilir. Bu iki yaptırım türünün hukuki dayanağı, amaç ve sonuçları birbirlerinden farklıdır. Ceza yargılamasında suçun niteliği ve delillerin takdirinde uygulanan ilke ve kurallar ile disiplin hukuku açısından uygulanan ilke ve kurallar birbirinden farklı olduğundan, idarenin, kamu görevlisi hakkında disiplin cezası vermemesi, ceza mahkemelerince ceza verilmesine hukuki engel oluşturmayacağı gibi, aynı şekilde, ceza yargılaması sonucu beraat kararı verilmiş olmasının da, kuramsal olarak, disiplin cezası verilmesine engel teşkil etmeyeceği açıktır.
Ancak; ceza yargılaması neticesinde suçun unsurlarının oluşmadığı ya da suçun o kişi tarafından işlenmediği gerekçesiyle verilen beraat kararının, disiplin cezası bakımından da sadece aynı suç nev'i bakımından bağlayıcı olacağı; bir başka ifadeyle, ceza yargılamasının (beraat kararının) konusunu teşkil eden suç, disiplin hukuku yönünden de aynı suç kapsamında değerlendirilerek disiplin cezası verilemeyeceği kuşkusuzdur.
Öte yandan, ceza yargılaması neticesinde suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle ya da delil yetersizliğinden dolayı beraat eden memurun eylem, tutum ve davranışlarının bir başka disiplin suçu kapsamına girmesi halinde, Disiplin Hukuku yönünden başka bir disiplin cezası ile cezalandırılmasına hukuki bir engel bulunmamaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu olayda; ihbar sonucu ... M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda yapılan aramada bir adet cep telefonu, bir adet şarj aleti ve bir adet de sim kartın bulunduğu, davacı ile bazı hükümlüler hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığının … tarih ve … sayılı İddianamesi ile “Rüşvet vermek-almak ve bu suça iştirak; Kanuna aykırı olarak cezaevine cep telefonu sokmak, sokulmasını sağlamak, kullanmak” suçlarından açılan davada ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararıyla davacının, mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 212/2. maddesinde; "Kanun ve nizam hükümlerine göre yapılması gereken işin yapılmaması veya yapılmaması gereken işin yapılması için rüşvet almak veya bir vaat veya taahhüt kabul etmek" şeklinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 252/1. maddesinde ise; "Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlamak" şeklinde tanımlanan "Rüşvet" suçundan 2 (iki) defa ayrı ayrı hapis cezası ile cezalandırıldığı, kararın temyizi talebiyle Yargıtay'a başvurulduğu, … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, anılan kararın bozulduğu, ancak bu bozma gerekçesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı düşmesine karar verildiği görülmekte olup; 657 sayılı Kanun'un 131. maddesinde aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olmasının, disiplin kovuşturmasını geciktiremeyeceğinin düzenlendiği, yine 657 sayılı Kanun'da disiplin cezasının verilebilmesi için belirli zamanaşımı sürelerinin belirlendiği, ayrıca ceza mahkemesince delillerin takdiri ve suçun niteliği yönünden yapılan değerlendirmede uyulacak ilke ve kuralların, disiplin hukuku açısından uygulanan kurallardan farklı olduğu hususları bir arada değerlendirildiğinde, aynı suç ile ilgili olarak ceza davasının devam etmesinin disiplin cezası uygulanmasına engel oluşturmayacağının açık olduğu; davacı hakkında verilen ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarihli ve E:…, K:… sayılı mahkumiyet kararı her ne kadar … Ceza Dairesinin kararıyla bozulmuş ise de; bozma gerekçesi yeniden yargılamayı gerektirmediği için sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmiş olup; bu karar, disiplin soruşturma raporu ve eki ifade tutanakları ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının, üzerine atılı fiilleri işlediğinin ispatlandığı ve davacının sabit olan fiillerinin karşılığı ceza ile cezalandırıldığı anlaşıldığından, görevinin niteliği göz önüne alındığında, bu fiil ve davranışlarının memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici nitelikte olması nedeniyle eylemine uyan disiplin cezasıyla cezalandırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonuca varılmıştır.
Bu itibarla; İdare Mahkemesince, davacının disiplin cezasına konu fiilleri işlediğinin ceza mahkemesince tespit edildiği hususu dikkate alınmak suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi