3. Hukuk Dairesi 2011/17240 E. , 2012/867 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 100 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın görev nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacının 14.09.2009 tarihinde işçi olarak emekli olmasına rağmen Başbakanlığın 2007/21 sayılı promosyon ödemeleri hakkındaki genelgesi gereğince emeklilerin bu haktan yararlanmadıklarını belirterek promosyon alacağının tespiti ile fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere 100 TL"nın tahsilini talep etmiştir.
Davalı, duruşmaya gelmediği gibi cevap dilekçesi de vermemiştir.Mahkemece; davanın idari nitelikte olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Sulh Hukuk Mahkemesinin bakabileceği dava ve işler kanunla özel olarak belirlenmiş bulunduğundan bunların dışında kalan miktar ve değeri belli olmayan dava ve işlere Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılır.
Bundan başka, davacıların dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutması halinde alacağın tamamı çekişmeli kabul edilir. HUMK"nun 4.maddesi gereğince, mahkemenin görevi dava edilen alacak miktarına göre değil, alacağın tamamına göre belirleneceğinden saklı tutulan miktarın davacıdan sorularak ya da bilirkişi raporu ile tespit edildikten sonra davacının almaya hak kazandığı alacak miktarına göre Asliye Hukuk Mahkemenin görevli olup olmadığına karar verilmelidir.Sulh Hukuk Mahkemesi kendi görevine girmeyen davalarda yargı yolu uyuşmazlığı meydana getirecek biçimde davanın İdari Yargı yerine ait olduğundan bahisle görevsizlik kararı veremez. Bu durumda mahkemece, öncelikle davanın Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girip girmediği hususunun araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.